3-4 Yaş – Bebek.com https://www.bebek.com Hamilelik, Bebek, Çocuk ve Anne Sağlığı Mon, 22 Apr 2024 13:38:29 +0000 tr hourly 1 https://www.bebek.com/wp-content/uploads/2022/12/cropped-cropped-bebek-favicon-192x192-1-32x32.png 3-4 Yaş – Bebek.com https://www.bebek.com 32 32 Çocuklarda Öfke ve Zorbalık https://www.bebek.com/cocuklarda-ofke-ve-zorbalik/ https://www.bebek.com/cocuklarda-ofke-ve-zorbalik/#respond Wed, 03 Apr 2024 06:53:08 +0000 https://www.bebek.com/?p=80910 Çocuklarda Öfke ve Zorbalık

Öfke, insanların içsel bir tepkisi olarak ortaya çıkan yoğun bir duygudur. Genellikle hayal kırıklığı, haksızlık, stres, yorgunluk veya kontrolsüz bir durumla karşılaşma gibi durumlarda ortaya çıkar. Öfke, bedensel tepkilerle birlikte hissedilir ve genellikle kalp atışlarının hızlanması, nefes alma hızının artması, kasların gerginleşmesi gibi fizyolojik belirtilerle kendini gösterir. Bebeklerde öfke genellikle temel ihtiyaçların karşılanmaması, iletişim eksikliği veya rahatsızlık gibi nedenlerle kendini gösterir.

Örneğin, bebek aç, uykulu veya rahatsız olduğunda öfke tepkileri gösterebilir. Çocuklarda öfke, henüz tam olarak gelişmemiş duygusal ve sosyal becerilere, istediklerini elde edememe, sınırlarla karşılaşma veya hayal kırıklığı gibi durumlarda görülebilir. Öfkeli davranışlar arasında bağırma, ağlama, nesneleri fırlatma, vurma, diğer insanlara saldırma gibi tepkiler bulunabilir. Öfke, çocuklar için doğal bir duygu olmakla birlikte, uygun yönetilmediğinde zararlı olabilir ve olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, çocuklara duygularını tanımayı, ifade etmeyi ve sağlıklı bir şekilde yönetmeyi öğretmek önemlidir.

Bebeklerde ve çocuklarda öfke genellikle belirli davranışlarla kendini gösterir. Bebeklerin öfke göstergeleri arasında şunlar bulunabilir: aşırı ağlama, vurma, ayaklarını sallama, kızarma, gerilme veya huzursuzluk. Bebeklerin ihtiyaçlarının karşılanmaması durumunda veya rahatsız olduklarında bu tür davranışlar sergileyebilirler. Çocuklarda ise öfkenin belirtileri daha çeşitli olabilir. Örneğin, çocuklar öfkelendiklerinde bağırabilir, nesneleri fırlatabilir, diğer insanlara saldırabilir, ağlayabilir veya hırçın davranışlar sergileyebilirler.

Öfke, çocukların duygusal dünyalarında doğal bir parçadır ve gelişimlerinin bir parçasıdır. Ancak, çocuklar öfkeyi doğru bir şekilde ifade etmeyi öğrenmelidirler, çünkü uygun olmayan davranışlar zararlı olabilir ve çocukların ilişkilerini etkileyebilir. Bu nedenle, çocuklara duygularını tanımayı, ifade etmeyi ve sağlıklı bir şekilde yönetmeyi öğretmek önemlidir. Ayrıca, ebeveynlerin ve bakıcıların çocuklarına öfkeli olduklarında nasıl sakinleşebileceklerini ve duygularını yönetebileceklerini göstermeleri de önemlidir. Bu şekilde, çocuklar duygularını daha sağlıklı bir şekilde yönetmeyi öğrenirler.

Örneğin, bebeğiniz yorgun olduğunda ve uyumak istemiyor gibi görünüyorsa, huzursuzlanabilir ve hatta öfkeli bir şekilde ağlamaya başlayabilir. Bu durumda, öncelikle bebeğinizi sakinleştirici bir şekilde kucaklayarak veya sakin bir ses tonuyla konuşarak yanına gidin. Ardından, bebeğinizin yorgun olduğunu anlayarak onu sakinleştirmek için sallayabilir,  masaj yapabilirsiniz. Bebeğinizin rahatlamasına yardımcı olmak için sakinleştirici bir müzik de çalabilirsiniz. Bu şekilde, bebeğinizin öfkesini yatıştırabilir ve onun ihtiyaçlarını karşılayarak rahatlamasını sağlayabilirsiniz.

Çocuklara öfke kontrolü konusunda ebeveynlerin yardımcı olabileceği birkaç önemli strateji bulunmaktadır. Öncelikle, ebeveynlerin kendi öfke yönetim becerilerini geliştirmeleri ve çocuklarına sakin bir şekilde öfkeyle nasıl başa çıkılacağını göstermeleri önemlidir. Örneğin, ebeveynler öfkeli olduklarında, çocuklarına sinirlendiklerinde bile sakin kalmayı ve sorunları konuşarak çözmeyi modelleyebilirler.

Ayrıca, çocuklara duygularını tanımaları ve ifade etmeleri konusunda destek olunmalıdır. Örneğin, bir çocuk oyuncakları paylaşmadığı için öfkelendiğinde, ebeveynler onun duygularını anlamasına ve ifade etmesine yardımcı olabilirler. “Oyuncaklarını paylaşmadığı için kızgın hissediyorsun, değil mi?” gibi bir cümle kullanarak çocuğun duygularını tanımasını sağlayabilirler. Empati kurma becerilerini geliştirmek de önemlidir. Ebeveynler, çocuklarına başkalarının duygularını anlamaları için fırsatlar yaratmalı ve empati kurmalarını teşvik etmelidirler.

Örneğin, bir çocuk arkadaşının oyuncaklarını kırdığında, ebeveynler onun arkadaşının nasıl hissettiğini düşünmeye teşvik edebilirler. “Arkadaşının oyuncakları kırıldığında üzüldüğünü hissediyorsun, değil mi? Nasıl yardımcı olabiliriz?” gibi bir soruyla çocuğun empati kurma becerilerini geliştirebilirler.

Sınırların net bir şekilde belirlenmesi ve bunun tutarlı bir şekilde sürdürülmesi önemlidir. Ebeveynler, çocuklara uygun davranışların neler olduğunu açıkça belirtmeli ve bu davranışları teşvik etmelidirler. Aynı zamanda, istenmeyen davranışlarla nasıl başa çıkılacağını da öğretmelidirler. Örneğin, bir çocuk öfkeli olduğunda ve eşyaları atmaya başladığında, ebeveynler ona sakin olmayı hatırlatarak ve duygularını ifade etmesine yardımcı olarak tutarlı bir şekilde davranmalıdırlar.

Son olarak, açık iletişim kurulmalı ve çocukların duygularıyla ilgili olarak onların yanında olunmalıdır. Ebeveynler, çocuklarına duygularını ifade etmeleri için güvenli bir ortam sağlamalı ve onların duygularını ciddiye almalıdırlar. Örneğin, bir çocuk okulda bir sorun yaşadığında, ebeveynler onun duygularını dinlemeli ve ona destek olmalıdırlar. Bu şekilde, çocuklar duygularını daha sağlıklı bir şekilde ifade edebilir ve öfke kontrolü konusunda daha başarılı olabilirler.

Çocuklarda öfke, bazen akran zorbalığının nedenlerinden biri olabilir. Öfke duyguları, çocukların başkalarına zarar verme veya güç gösterisi yapma eğilimlerini artırabilir. Bir çocuğun sürekli olarak öfkeli olması veya öfke patlamaları yaşaması, diğer çocuklarla olan ilişkilerini olumsuz etkileyebilir ve onları zorbalığa yöneltme riskini artırabilir. Örneğin, öfkeli bir çocuk, duygusal kontrol eksikliği nedeniyle başkalarına saldırgan davranabilir veya onları incitebilir. Bu durumda, çocuğun öfke yönetim becerilerini geliştirmek ve duygusal düzenleme konusunda destek sağlamak önemlidir. Aynı zamanda, çocuğun sosyal becerilerini geliştirmesi ve empati kurma yeteneğini artırması da, akranlarıyla daha sağlıklı ve pozitif ilişkiler kurmasına yardımcı olabilir.

Akran zorbalığı yapan bir çocuğa yaklaşırken, öncelikle zorba davranışları net bir şekilde tanımlayarak, bu davranışların kabul edilemez olduğunu ve neden yanlış olduğunu anlatmak önemlidir. Bu konuşmayı yaparken, çocuğunuzu suçlamaktan ziyade onun bakış açısını anlamaya çalışmalısınız. Empati kurarak, zorba davranışların arkasında yatan nedenleri anlamaya çalışın ve çocuğun duygularını ciddiye alın. Ona yardımcı olabilecek kaynaklar ve stratejiler hakkında konuşarak, ihtiyaçlarına uygun destek sağlayın. Ayrıca, çocuğa sorun çözme becerileri ve empati kurma yetenekleri gibi önemli sosyal becerileri öğretmek için zaman ayırın.

Profesyonel destek almak için okul personeli, rehberlik servisi veya psikolog gibi ilgili kişilerle iş birliği yapmayı düşünebilirsiniz. Sınırları net bir şekilde belirleyin ve bu sınırlara uyulmadığında belirli bir cezanın veya yaptırımın uygulanacağını açıklayın. Son olarak, kendiniz iyi bir örnek olun ve çocuğa saygı, hoşgörü ve empati göstererek olumlu davranışları öğretin.

Akran zorbalığına maruz kalan bir çocuğa yaklaşırken, öncelikle onun duygularını anlamaya çalışmak önemlidir. Örneğin, çocuğa, “Seni rahatsız eden ne oldu?” gibi sorular sorarak, hissettiklerini açıklamasına ve duygularını ifade etmesine olanak tanıyabilirsiniz. Ardından, çocuğa kendini güvende hissedeceği bir ortam sağlamalısınız. Örneğin, “Benimle konuşabilirsin, seni dinleyeceğim ve sana destek olacağım” diyerek, açık bir iletişim kanalı açabilirsiniz.

Çocuğun zorbalıkla başa çıkma konusunda desteklenmesi önemlidir, bu nedenle ona duygusal ve pratik destek sağlayabilirsiniz. Örneğin, “Seni anlıyorum, bu zor bir durum. Nasıl yardımcı olabilirim?” diyerek, çocuğun ihtiyaçlarına uygun yardım sunabilirsiniz. Ayrıca, profesyonel yardım almak da önemlidir. Örneğin, okul rehberlik servisi veya psikolog gibi uzmanlardan yardım alarak, çocuğa uygun destek sağlayabilirsiniz. Son olarak, çocuğun güçlü yanlarını vurgulayarak onun özgüvenini artırabilir ve ona iyileşme sürecinde destek olabilirsiniz. Örneğin, “Sen çok cesursun ve bu durumun üstesinden gelebilirsin” diyerek, çocuğa pozitif bir bakış açısı sunabilirsiniz. Bu şekilde, çocuğa güçlü bir destek sağlayarak, zorbalıkla başa çıkma sürecini kolaylaştırabilirsiniz.

 KİTAP ÖNERİLERİ

ÖFKE İLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI

Yazan & Resimleyen: Isabelle Filliozat, Virginie Limousin,Eric Veille

BAĞIRMAYAN ANNE BABA OLMAK

Yazan: Hal Edward Runkel

Enes ÇELİK

Uzman Psikolojik Danışman

www.psikolojikdanismanenescelik.com

 Bu yazımıza da göz atmayı unutmayın!

Çocuklarda Özgüven Eksikliği – https://www.bebek.com/cocuklarda-oz-guven-eksikligi/

]]>
https://www.bebek.com/cocuklarda-ofke-ve-zorbalik/feed/ 0
Origami Hakkında Merak Edilenler https://www.bebek.com/origami-hakkinda-merak-edilenler/ https://www.bebek.com/origami-hakkinda-merak-edilenler/#respond Sat, 19 Aug 2023 10:00:10 +0000 https://www.bebek.com/?p=79390 Origami Nedir?

Origami, kağıt katlama sanatı olarak bilinen ve kağıdın belirli desenler ve şekiller oluşturmak için katlandığı bir sanat biçimidir. Japonca’da “oru” (katlamak) ve “kami” (kağıt) kelimelerinin birleşiminden türetilmiş olan origami, yüzyıllar boyunca farklı kültürlerde evrilmiş ve popüler hale gelmiş bir sanattır.

Origami, sadece estetik bir görsellik sunmakla kalmaz; aynı zamanda zihinsel ve motor becerileri geliştirmek için mükemmel bir araç olarak da kabul edilir. Kağıt katlama teknikleri kullanılarak hayvanlar, bitkiler, geometrik şekiller ve hatta soyut tasarımlar oluşturmak mümkündür.

Origami sanatının kökleri eski Çin’e kadar dayansa da Japonya’da geliştirilip popülerlik kazanmıştır. Japon kültüründe origami, Shinto dini ritüelleri, hediye verme ve meditasyon sırasında kullanılmıştır. Origami, sadece Japonya’da değil, tüm dünyada benimsenmiş ve evrensel bir sanat türü haline gelmiştir.

Geleneksel olarak, origami projeleri genellikle bir tek kağıt kullanılarak yapılır ve herhangi bir yapıştırıcı veya kesici araç gerektirmez. Katlama teknikleri, kağıdın özenle katlanması ile şekillerin oluşturulmasını sağlar. Basit hayvan figürlerinden karmaşık ve detaylı yapıtlara kadar geniş bir yelpazede projeler oluşturmak mümkündür.

Origami, çocuklardan yetişkinlere kadar her yaş grubu için uygun bir sanat türüdür.

Hem eğitici hem de eğlenceli olan bu sanat, zihinsel odaklanma, el-göz koordinasyonu, sabır ve yaratıcılık gibi birçok becerinin gelişimine katkı sağlar.

Gelin bu faydaları birlikte detaylıca inceleyelim!

Origaminin Faydaları

Origami, sadece kağıt katlama sanatı olarak görülmemeli; aynı zamanda zihinsel, duygusal ve fiziksel gelişimi destekleyen bir etkinlik olarak da değerlendirilmelidir. Bu eşsiz sanat türünün sağladığı birçok fayda bulunmaktadır.

1. El-Göz Koordinasyonu ve İnce Motor Becerileri Gelişimi

Origami, kağıdın özenli bir şekilde katlanmasını gerektirdiği için el-göz koordinasyonu ve ince motor becerilerinin gelişimine büyük katkı sağlar. Kağıdın belirli desenlere ve şekillere dönüştürülmesi, parmakların hızlı ve hassas hareketlerini gerektirir. Bu da özellikle çocukların ellerini daha iyi kontrol etmelerini ve hassas hareketler yapmalarını teşvik eder.

2. Zihinsel Odak ve Problem Çözme Yetenekleri

Origami yapmak, bir projeyi tamamlamak için adım adım ilerlemeyi gerektirir. Her adımın dikkatlice düşünülmesi ve uygulanması zihinsel odaklanma ve problem çözme yeteneklerini geliştirir. Karmaşık projeler, sorunları parçalara ayırmayı öğretir ve bu da genel problem çözme becerilerini güçlendirir.

3. Sabır ve Disiplin

Bir origami projesini tamamlamak sabır ve disiplin gerektirir. Kağıdın özenle katlanması ve istenen sonuca ulaşmak için zaman harcamak, sabır ve azim gerektiren bir süreçtir. Bu beceriler, hayatın diğer alanlarında da önemli olan sabır ve disiplin kavramlarını çocuklara erken yaşlarda öğretir.

4. Yaratıcılık ve Estetik Anlayışı

Origami, sadece kağıdın şekillerine dönüştürülmesi değil, aynı zamanda yaratıcılıkla şekillendirilmesi anlamına gelir. Farklı renklerde ve boyutlarda kağıtlar kullanarak orijinal tasarımlar yaratmak mümkündür. Bu da çocukların yaratıcılığını ve estetik anlayışını geliştirir.

5. Duygusal Rahatlama ve Stres Azaltma

Sanatsal etkinlikler duygusal rahatlama ve stres azaltma sağlar. Origami yaparken, kişi zihinsel olarak meşgul olurken aynı zamanda rahatlayabilir. Ritmik ve tekrarlayan hareketler, sakinleşmeye ve iç huzura yol açabilir.

6. Konsantrasyon ve Dikkat Gelişimi

Origami, uzun süreli konsantrasyon gerektiren bir etkinliktir. Kağıdın dikkatli bir şekilde katlanması ve şekillendirilmesi, kişinin dikkatinin odaklanmasını gerektirir. Bu da konsantrasyon ve dikkat becerilerinin gelişmesine yardımcı olabilir.

Origami, sadece bir sanat değil aynı zamanda bireysel gelişimi destekleyen bir araç olarak da değerlendirilmelidir. Bu nedenle, her yaş grubundan insanın bu eşsiz ve yararlı etkinliği denemesi önerilir.

Ebeveynler Çocuklarını Ne Zaman Origami ile Tanıştırabilir ve Neler Yapabilir?

Çocukların yaratıcılığını desteklemek ve el becerilerini geliştirmek için origami mükemmel bir seçenektir. Doğru zamanı ve uygun yaklaşımı seçmek, çocuğunuzun bu sanattan en iyi şekilde faydalanmasını sağlar.

İşte ebeveynlerin çocuklarını ne zaman origami ile tanıştırabileceği ve neler yapabileceği hakkında bazı önemli noktalar:

  • Doğru Yaş Aralığını Belirlemek

Çocukları origami ile tanıştırmak için en iyi yaş aralığı genellikle 4 ila 6 yaş arasındadır. Bu yaş aralığı, çocukların ellerinin, motor becerilerinin geliştirdiği ve temel kavramları anlamaya başladığı bir dönemdir. Elbette daha büyük çocuklar ve gençler için de origami sanatına başlamak uygun olacaktır.

Her yaş grubuna uygun seviyede projeler seçmek, çocuğunuzun ilgisini ve yeteneklerini en iyi şekilde yönlendirmenizi sağlar.

origami_hakkinda_merak_edilenler

  • Basit Projelerle Başlamak

Çocuğunuzun origamiye ilk adımını atarken basit ve eğlenceli projeler seçmek önemlidir. Temel katlama tekniklerini öğrenirken basit hayvan figürleri, çiçekler veya yıldızlar gibi projeler başlangıç için idealdir.

Bu projeler, çocuğunuzun başarılı hissetmesini ve origamiye olan ilgisini artırmasını sağlar.

  • Eğlenceli ve İlgi Çekici Temalar Seçmek

Çocuğunuzun ilgisini çekmek için tematik projeler seçebilirsiniz. Örneğin, mevsimlere uygun projeler, tatil temaları veya sevdiği hayvanlar gibi projeler çocuğunuzun ilgisini canlı tutabilir.

Eğlenceli ve renkli projeler, origaminin öğrenme sürecini daha keyifli hale getirebilir.

  • Birlikte Zaman Geçirmek ve Öğrenmek

Origami yapmak sadece çocuğunuzun becerilerini geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda sizinle anlamlı bir etkileşim kurmasını sağlar. Birlikte origami yapmak, iletişimi güçlendirir ve çocuğunuzla keyifli zaman geçirme fırsatı sunar.

Projeleri birlikte seçmek, yönergeleri takip etmek ve sonuçları birlikte görmek, eğlenceli ve öğretici deneyimler sunar.

  • Hatalara Olumlu Bakış Açısı Kazandırmak

Origami yaparken hatalar kaçınılmazdır. Çocuğunuzun hatalara olumlu bir şekilde yaklaşmasını teşvik etmek ise oldukça önemlidir. Hatalardan öğrenmek ve deneyerek ilerlemek, çocuğunuzun problem çözme becerilerini geliştirmesine yardımcı olur.

Ebeveynler, çocuklarını origami ile tanıştırmak için doğru zamanı seçerek, onların yaratıcılıklarını ve el becerilerini destekleyebilirler. Basit projeler, eğlenceli temalar ve birlikte geçirilen zaman, çocuğunuzun origamiye olan ilgisini artırmanıza yardımcı olacaktır.

 

Sonuç olarak origami, kağıt katlama sanatı olarak hem görsel bir zenginlik sunar hem de becerilerin gelişimine yardımcı olur. Her yaş grubundan insan için uygun olan origami, sabır, disiplin, yaratıcılık ve el-göz koordinasyonunu geliştirme fırsatları sunar. Unutmayın ki origami yaparken eğlencenin ve yaratıcılığın sınırlarını keşfedebilirsiniz.

Bebeğinizle yapabileceğiniz birbirinden sevimli origami örneklerine aşağıdan ulaşabilirsiniz.:)

koala-origami

ayicik-origami

kopek-origami

Çokça sevgiler,
]]>
https://www.bebek.com/origami-hakkinda-merak-edilenler/feed/ 0
Oyun Hamuru ile Oynamanın Bebeklerin 4 Gelişim Alanına Etkisi https://www.bebek.com/oyun-hamuru-ile-oynamanin-gelisime-etkisi/ https://www.bebek.com/oyun-hamuru-ile-oynamanin-gelisime-etkisi/#respond Thu, 06 Apr 2023 00:48:04 +0000 https://www.bebek.com/?p=49474 24 ay itibariyle, bebekler oyun hamuru ile tanışmaya hazırdır ve bebeveyn eşliğinde oynamaya başlayabilir. Bebeğiniz oyun hamuru ile ilk kez karşılaştığı ve ilk kez deneyimlediği için sizin ona rol model olmanız gerekir. Yumuşacık dokusuyla hem duyuları aktifleştiren oyun hamuru aynı zamanda bebeğinizin küçük kas becerilerini de destekler. Yaşın ilerlemesiyle oyun hamuru, hayali oyun içerisinde “her şey” olarak yer alabilir. Oyun hamuru ile oynarken bebeğiniz yeni kelimeler öğrenebilir. Oyun hamuru ile oynamak bebeğinizin el-göz koordinasyonunu destekler ve hayal güçlerinin gelişmesini sağlar.

Oyun hamuru ile oynamak bebeğinizi her alanda geliştirmenin mükemmel bir yoludur.

Gelin oyun hamurunun bebeğinizin gelişim alanlarına etkilerini yakından inceleyelim. 🙂

1. Oyun Hamuru ile Oynamanın Bilişsel Gelişime Etkileri

Oyun hamuru ile oynamaya başlamadan önce bile nasıl ve ne oynayacağına dair düşünceler planlama becerisinin gelişmesini destekler. Oyun hamuru yaratıcılığı destekleyen bir oyun imkanı sunduğundan dolayı planlamaya dair detaylar da içerir.

Oyun hamuru ile oynadıkça bebekleriniz farklı durumları deneyimler ve bu deneyimler karşısında çözüm önerileri geliştirir. Örneğin, oyun hamuru ile oluşturduğu şeklin düşmemesi için eklemesi veya çıkarması gereken parçaları belirleme aşamasında problem çözme becerileri desteklenir.

Bebekler oyun hamuru oynarken birçok karar alır. Hangi renk hamur kullanacağı, hamurun boyutu, şekli, kullanılacak malzemeler gibi çeşitli alternatifler bebeklerin karar alma becerilerinin gelişmesine destek olur.

Hayal gücü, oyun hamuru ile oynarken desteklenen becerilerden bir tanesidir. Oyun hamuru ile var olan veya olmayan birçok şey oluşturmak mümkündür. Sınırsız seçeneklere sahip olmak ise hayal gücü ve yaratıcılığı destekler.

Oyun hamuru ile oynamak her yaşın ilgisini ve dikkatini çeken bir aktivitedir. Oyun esnasında oluşturacağımız şeye öyle odaklanırız ki bazen başka bir şey düşünmeyiz. Tüm bunlar oyun hamurunun konsantrasyonu arttıran bir aktivite olduğuna örnek gösterilebilir.

Oyun hamuru ile oynarken birçok duyu eş zamanlı olarak çalışır. Renkleri görürken, yumuşak dokusunu hissetmek, özel kokusunu almak oyun hamuru ile oynarken öğrenmeyi kolaylaştırır. Öğrenmenin kalıcı olmasını da destekleyen oyun hamuru ile oynamak tüm bunlara ek olarak hafızayı güçlendirir.

2. Oyun Hamuru ile Oynamanın Fiziksel Gelişime Etkileri

Oyunu hamurunu sıkarken, sıkıştırırken, koparırken ve şekil verirken küçük parmaklar ve eller çalışır. Bebeğinizin küçük kas gelişimini desteklemek için en iyi yollardan biri oyun hamuru ile temas etmesine olanak sağlamaktır.

Küçük kas becerilerinin gelişimi başlıca ilkokul dönemi için önem arz eder. Yazma, kalem tutma, boyama, kesme gibi birçok önemli beceride küçük kaslar aktif olarak kullanılır. Küçük kas becerilerini desteklemek için oyun hamuru birebirdir.

El-göz koordinasyonunu sağlamak ve desteklemek için oyun hamuru mükemmel bir kaynaktır. Oyun hamuru ile oluşturulan hayvanları, meyveleri, evleri yapmak incelikle çalışmayı gerektirir. Tüm bu detaylara şekil verirken bebeklerinizin el-göz koordinasyonu desteklenir.

Bazen oyun hamuru ile oynamak o kadar keyiflidir ki aynı anda bir sürü şey oluşturmak isteriz, değil mi? Bu istek iki taraflı koordinasyon becerisi ile yakından ilgilidir. Bir eli ile hamuru sıkarken diğeri ile şekil oluşturmak, vücudunun iki tarafını kullanmayı gerektirdiğinden dolayı oyun hamuru ile oynarken iki taraflı koordinasyon becerisi de desteklenir.

3. Oyun Hamuru ile Oynamanın Sosyal ve Duygusal Gelişime Etkileri

oyun-hamuru-ile-oynamanin-bebeklerin-gelisimine-etkisiOyun hamuru ile oynamak bebeklerin sosyal ve duygusal gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Bebeklerin iletişim becerilerini destekleme noktasında da oyun hamuru önemli bir rol oynar. Oyun esnasında bebekler çevresindeki kişilerle (kardeş, arkadaş, yetişkin, bebeveyn) iletişim kurar.

Küçük bir arkadaş grubu veya ailecek oyun akşamlarında oyun hamuru ile oynarken iş bölümü yapabilir, bebeğinizin takım çalışmasına yatkınlığını destekleyebilirsiniz.

Oyun hamuru ile oynamak, kazananı veya kaybedeni olmayan bir süreçtir. Oyun hamuru ile oynarken yanlış veya hata yapma korkusu yaşanmadığından dolayı özgüven desteklenir.

Yumuşak dokusuyla oyun hamurları bebekleriniz için mükemmel bir sakinleştirici özelliği taşır. Aynı zamanda, yoğun ve gürültülü geçen anların ardından oyun hamuru ile oynamak en iyi sessiz zaman aktivitesi olabilir.

Tüm bu beceriler, bebeğinizin sosyal ve duygusal gelişimine fayda sağlar.

4. Oyun Hamuru ile Oynamanın Dil Gelişimine Etkileri

Oyun hamuru ile oynarken bebekler işitme ve konuşmayı deneyimler. Oyun esnasında sık sık diyalog gerçekleşeceği için yeni kelimeler öğrenme fırsatı doğar. Böylece kelime dağarcığı gelişir.

Hayal gücü ile yaratılan birçok oyun hamuru karakteri ve durumu hakkında konuşmak, onlarla ilgili hikayeler oluşturmak aktif dil kullanımını destekler.

Oyun hamuru ile oynamak harf ve rakam öğretmek için en eğlenceli yollardan biridir. Rengarenk ve yumuşacık oyun hamurları ile harf ve rakam bilgisi öğrenmesi kolaylaştırılabilir.

Bebeveyn-bebek oyununda bebeklerin edindiği en önemli becerilerden biri sıra almayı öğrenmedir. Sıra ile konuşan, paylaşan, oynayan bebekler uygun iletişim yollarını keşfetme imkanı bulur. Bu sayede, soru sorma & cevap verme becerileri deneyimlenmiş olur.

Oyun Hamuru ile Etkinlik Önerileri

baby toys oyun hamuru ile farklı renkler, şekiller ve hayvanlar oluşturabilir, eğlencenin keyfine varabilirsiniz.

 

ebebek’in en çok sevilen oyun hamurlarına ve setlerine hemen göz atın!

#oyunbağkurar

Oyun hamuru ile oynamalı ve bol bol eğlenmeli güzel günler dileriz. 🙂

Oyun ve Oyuncak Uzmanı Gülen Şahin Öztürk

]]>
https://www.bebek.com/oyun-hamuru-ile-oynamanin-gelisime-etkisi/feed/ 0 https://www.youtube.com/embed/LRJdmchLD-c baby toys Oyun Hamuru ile Renk Oluşturma nonadult
Çocuklarda Bisiklete Binmeyi Öğrenme Zamanı https://www.bebek.com/cocuklarda-bisiklete-binmeyi-ogrenme-zamani/ https://www.bebek.com/cocuklarda-bisiklete-binmeyi-ogrenme-zamani/#respond Sat, 19 Nov 2022 10:00:04 +0000 https://www.bebek.com/?p=41597 Bisiklete binmek gerek yetişkinler gerek çocuklar için her zaman önemini ve faydasını korumuş çok eğlenceli bir açık hava aktivitesidir.

İster spor olarak ister eğlence amaçlı bir oyun olarak düşünülsün her yaştan insanı cezbederek kendisine çeken yararlı bir eğlencedir.

Yetişkinler gibi çocuklar da bu eğlenceli aktivitenin büyüsüne kapılarak bir an önce deneyim kazanmak ve bisiklet sürmeyi öğrenmek isterler. Bu noktada bebeveynlere çok önemli görevler düşer.

Bebeveynler çocukların olabilecek en güvenli şekilde bisiklet sürmeyi öğrenmeleri için gerekli güvenlik önlemlerini almalı ve çocuklarına bu deneyim için güvenli bir alan yaratmayı öğrenmelidir. Gelin bu keyifli sürecin ayrıntılarını beraber inceleyelim.

İdeal Yaş

Çocukların bisiklete binmeyi öğrenme zamanları incelendiğinde genel olarak ideal bir yaştan söz etmek imkansızdır.

Her çocuğun bilişsel, fiziksel, duygusal ve ruhsal dünyası kendine özgü ve biriciktir.

Çocuk tüm bu değişkenler doğrultusunda çevresel faktörlerin ve uyaranların da etkisiyle kendisini hazır hissettiği zaman böyle bir talepte bulunacak ve bisiklete binmeyi öğrenebilmek için gerekli cesareti gösterebilme gücünü kendisinde bulacaktır. Bu noktada bebeveynlere düşen çocuk için olabildiğince keyifli ve konforlu bir alan yaratarak çocuğun bu süreçten en yüksek verimi almasını sağlamaktır.

Bunun yanı sıra günümüzde her yaş çocuğa hitap eden özel ekipmanlara sahip, bebeveyn kontrolünde ya da bireysel birçok farklı marka ve model bisiklet bulmak mümkündür. Bebeveynler çocuklarının yaşlarını, fiziksel ve bilişsel durumlarını göz önüne alarak çocuklarına en uygun bisikleti seçmeli ve süreci desteklemelidir.

Çocuğun yaşı ve  fiziksel becerileri göz önüne alınarak bisiklet tercihinde bulunulması hayati önem arz eder. Bisiklet satın alınmadan önce, uygun koşullar oluşturularak küçük bir deneme ortamı sağlanması ve bu deneyimin sonucuna göre bisiklet tercihinde bulunulması sürecin çok daha sağlıklı ilerlemesine olanak tanır.

Bisiklet Seçimi

Bisiklet seçimi bu süreçte bebeveynlerin dikkat etmesi gereken en önemli konulardan birisidir.

Çocuğun yaşı, fiziksel ve duygusal özellikleri bu sorunun cevabında belirleyici bir rol oynar. Örneğin pedal çevirme kabiliyetini yeni yeni kazanmış çocuklar için bebeveyn kontrolünde tekerleri hareket eden bisikletler, bisikletle ilk tanışma ve çocukların özgüven kazanması açısından öne çıkar.

Ya da iki tekerlekli bisikletleri kullanmak için henüz deneyimi ya da yaşı az olan çocuklar için üç tekerlekli bisikletler, çocukların bu süreci öğrenebilmesi ve kendilerini geliştirebilmesi açısından önem taşır. Bu sebeple bebeveynlerin çocuklarını çok iyi gözlemleyip çocuklarının tüm özelliklerini dikkate alarak tercih yapmaları en sağlıklı sonucu verir.

Bazen 4 yaşında bir çocuk kendi fiziksel kabiliyet ve yatkınlığı sayesinde iki tekerlekli bisikletlerde rahatça dengede durup sürebilirken bazen 9 yaşındaki bir çocuk dengesini bulmakta ve sürüş gerçekleştirmekte zorlanabilir. Bunların hepsi çok doğaldır ve sürecin bir parçası olarak düşünülüp bebeveynler tarafından normal karşılanmalıdır.

Çocuklarda Bisiklete Binmeyi Öğrenme Zamanı

Bisiklete Binmeyi Öğrenme Süreci

Çocuğun istek, ihtiyaç ve eğilimleri doğrultusunda gerekli bisiklet seçimi gerçekleştikten sonra, bisiklete binmeyi öğrenme süreci başlar.

Bazen çocuklar fiziksel kabiliyetleri bazen de aşinalıkları sayesinde süreci çok hızlı tamamlayarak küçük birer bisiklet sürücüsüne dönüşürler.

Bazı çocuklar da desteklenmek ister ve gerekli özen ve sabır gösterilerek sürecin sonunda iyi birer bisiklet sürücüsüne dönüşürler. Bu noktada bebeveynler için en önemli nokta sabırlı olmaktır. Bisiklete binmeyi öğrenmek bazı çocuklar için zaman alır ve bu çocuklar için bebeveyn rehberliği son derece önem taşır.

Zor olsa da hem çocuklar hem bebeveynler için son derece keyifli olan bu sürecin en iyi şekilde atlatılabilmesinin ilk koşulu çocuğun özgüvenini kırmamak ve sabırla destekleyip teşvik etmektir.

Bebeveynler bazen bizzat eşlik ederek, bazen de uzaktan komutlarla yönlendirerek bu sürece destek olabilir. Ancak unutulmaması gereken çocuğun bu süreçte gerekli özgüveni kazanmasını sağlayarak kendi başına vücudunu koordine etmesine olanak tanımaktır.

Bu nedenle süreç içinde küçük yardımlar, çocuk ilerlerken ana kontrol çocukta olacak şekilde bisiklette hakimiyet kurmak bu süreç içinde çocuğa destek olarak güven kazanmasını sağlar.

Çocuklarda Bisiklete Binmeyi Öğrenme Zamanı

Tek başına bu deneyimden kaçınan çocuklar için de bebeveynler sabırla bir noktaya kadar destek olup, gerekli teşvik ve motivasyonu sağlamalıdır.

Bu süreçte en önemli noktalardan biri de çocuğun gerekli denge hissini bularak kendisini motive edip ilerlemesidir.

Bebeveynler bunu sağlayamayan çocuklar için bir noktaya kadar çocukların denge hislerini bulmalarına yardım etmelidirler. Böylece bu zor ama keyifli süreç her iki taraf için de son derece keyifli birer anıya dönüşecek ve hafızalardaki yerini alacaktır.

Güvenlik Önlemleri ve Aksesuarlar

En değerli varlığımız çocuklarımızın bisiklete binmeyi öğrendikleri bu süreçte çocuklarımıza manen ve fiziksel olarak ihtiyaç duydukları tüm desteği bebeveynleri olarak büyük bir özenle sunarız.

Bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bu süreçte çocuklarımıza gerekli güvenlik ekipmanları ile de destek olmaktır.

Kasklar, çeşitli koruyucu araçlar bu noktada bize yardımcı olur ve sürecin sorunsuz bir şekilde atlatılmasına olanak tanır. Bu nedenle bebeveynler bu hususta özellikle itina göstermelidir.

Senem Tokuş – İçerik Editörü

“Bisiklet” konulu yazılarımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Bisiklet: https://www.bebek.com/?s=bisiklet

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/cocuklarda-bisiklete-binmeyi-ogrenme-zamani/feed/ 0
Şimdi Çocukların Parkeleri de Hayalleri Gibi Rengarenk! https://www.bebek.com/simdi-cocuklarin-parkeleri-de-hayalleri-gibi-rengarenk/ https://www.bebek.com/simdi-cocuklarin-parkeleri-de-hayalleri-gibi-rengarenk/#respond Thu, 17 Nov 2022 15:30:12 +0000 https://www.bebek.com/?p=41269 Birbirinden farklı parke modelleriyle her evin ihtiyacını karşılayan VarioClic, çocukların hayal dünyasını esas alarak  yepyeni bir koleksiyon geliştirdi.

Yıldız Entegre tarafından, miniklerin renkli dünyasından ilham alınarak geliştirilen VarioClic Kids Koleksiyon, dijital baskı teknolojisiyle tasarlandı.

Antibakteriyel özelliği ve kolay temizlenebilir yapısı sayesinde oyun çağında olan bebeklerin ve çocukların sağlıkla büyümesine zemin hazırlıyor, bu sayede anne ve babaların içi rahat ediyor.

Sağlıklı Büyümeleri Önemli

Aileler için çocuk odası hazırlamak hassas bir konudur. Bu sebeple çocuk odası hazırlarken sağlığı ve rahatlığı temel almak gerekir.

Özellikle çocuklar oyun çağına geldiklerinde en çok odalarında vakit geçirir. Bebekler ise emekleme döneminde sık sık yerle temas halinde olurlar. Bu yüzden mekânda kullanılacak parkenin hijyenik olması sağlık açısından önemlidir.

Yıldız Entegre güvencesiyle, miniklerin sağlığı esas alınarak geliştirilen VarioClic  Kids Koleksiyonu, antibakteriyel özelliği ile çocuklarınıza sağlıklı bir büyüme ortamı sağlıyor.

Renkli, Keyifli ve Eğlenceli Dekorlar

Hayal kurmak, çocukların gelişiminde büyük bir rol oynar. Merak duyguları dünyayı keşfetmek için onları harekete geçirir. Çocukların merakını destekleyen ve hayal gücü gelişimine yardımcı olan pek çok yöntem vardır.

Bulundukları ortamda, ilgilerini çeken her şey onlar için sembolik bir oyun haline dönüşür.

Çocukların hayal dünyasına hitap eden ve onları destekleyen VarioClic Kids Koleksiyonu, 6 farklı model seçeneğiyle daha canlı, daha renkli ve daha eğlenceli bir görsellik sunuyor.

Birbirinden farklı parke modelleriyle her evin ihtiyacını karşılayan VarioClic, çocukların hayal dünyasını esas alarak yepyeni bir koleksiyon geliştirdi.

Yıldız Entegre tarafından, miniklerin renkli dünyasından ilham alınarak geliştirilen VarioClic Kids Koleksiyon, dijital baskı teknolojisiyle tasarlandı.

Antibakteriyel özelliği ve kolay temizlenebilir yapısı sayesinde oyun çağında olan bebeklerin ve çocukların sağlıkla büyümesine zemin hazırlıyor, bu sayede anne ve babaların içi rahat ediyor.

Sağlıklı Büyümeleri Önemli

Aileler için çocuk odası hazırlamak hassas bir konudur. Bu sebeple çocuk odası hazırlarken sağlığı ve rahatlığı temel almak gerekir.

Özellikle çocuklar oyun çağına geldiklerinde en çok odalarında vakit geçirir. Bebekler ise emekleme döneminde sık sık yerle temas halinde olurlar. Bu yüzden mekânda kullanılacak parkenin hijyenik olması sağlık açısından önemlidir.

Yıldız Entegre güvencesiyle, miniklerin sağlığı esas alınarak geliştirilen VarioClic Kids Koleksiyonu, antibakteriyel özelliği ile çocuklarınıza sağlıklı bir büyüme ortamı sağlıyor.Şimdi Çocukların Parkeleri de Hayalleri Gibi Rengarenk!

Renkli, Keyifli ve Eğlenceli Dekorlar

Hayal kurmak, çocukların gelişiminde büyük bir rol oynar. Merak duyguları dünyayı keşfetmek için onları harekete geçirir.

Çocukların merakını destekleyen ve hayal gücü gelişimine yardımcı olan pek çok yöntem vardır. Bulundukları ortamda, ilgilerini çeken her şey onlar için sembolik bir oyun haline dönüşür.

Çocukların hayal dünyasına hitap eden ve onları destekleyen VarioClic Kids Koleksiyonu, 6 farklı model seçeneğiyle daha canlı, daha renkli ve daha eğlenceli bir görsellik sunuyor.

VarioClic Kids Koleksiyonu’na ulaşmak için tıklayın!

]]>
https://www.bebek.com/simdi-cocuklarin-parkeleri-de-hayalleri-gibi-rengarenk/feed/ 0
Bebek İçin İlk 3 Yaş Çok Önemli https://www.bebek.com/bebek-icin-ilk-3-yas-cok-onemli/ https://www.bebek.com/bebek-icin-ilk-3-yas-cok-onemli/#comments Wed, 12 Oct 2022 13:00:00 +0000 https://bebek.com/?p=1950 Bebek 3 yaşına gelene kadar göstereceğiniz özen ve disiplin, onun hayat boyu sağlıklı bir birey olması için atılan temellerini oluşturuyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Bahar, “Bebeğinize verdiğiniz gıdalar onun ileride olası obez, kalp ve şeker hastası olma riskini belirliyor. Çünkü bebeğinizin beslenme şekline göre vücudundaki yağ hücresi sayısını siz oluşturuyorsunuz.

Vücudunda oluşan yağ hücre sayısının çokluğu da onun hastalıklara çıkarttığı davetiyelere zemin hazırlıyor.” diyor.

Anne sütü böyle mucizevi bir besin kaynağı! Bu mucizevi besin kaynağını bebeğinizden esirgememelisiniz özellikle de ilk 6 ay.

O biricik yavrunuzun ana besini bu dönemde elinizden geldikce anne sütü olmalıdır, çünkü onun başka hiçbir besine ihtiyacı yoktur.

Genel olarak onuncu aydan itibaren anne sütü artık çocuğun temel gıdası olmaktan çıkabilir ve 2 yaşına dek anne için uygun olan bir zamanda kesilebilir.

Peki ya anne sütünü kestikten sonra hangi besin gözümüzün nuru bebegimizin gelişimi için yeterli olacak?

Bebek 3 yaşına gelene kadar göstereceginiz özen ve disiplin, onun hayat boyu sağlıklı bir birey olmasi icin atılan temellerdir.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Bahar, “Bu temellerin ebeveynler tarafından atıldığının altını önemle çizmek istiyorum.” diyerek şöyle devam ediyor: “Bebeğinize verdiğiniz gıdalar onun ileride olası obez, kalp ve şeker hastası olma riskini belirliyor. Çünkü bebeğinizin beslenme şekline göre vücudundaki yağ hücresi sayısını siz oluşturuyorsunuz. Vücudunda oluşan yağ hücre sayısının çokluğu da onun hastalıklara çıkarttığı davetiyelere zemin hazırlıyor.”

Bebeğinizin Beslenmesinde İlk 3 Yıl İçin Kritik Olan Noktalar

Bu dönemdeki beslenmede özellikle tuz, şeker, meyve ve sebzelerin alım miktarı ile protein tüketimi ve dengeli beslenmeye dikkat etmek gerekir!

Yemeklerin Tadı; Tuz…

Fazla tuz tüketimi, her yaşta vücutta sorunlara yol açabiliyor ancak bebekler açısından bu konuda daha hassas davranılması gerekiyor.

Bebeklerin böbrekleri henüz yeteri kadar gelişmemiş olduğundan, vücuttaki fazla sodyumu (yani tuzu) dışarı atamıyor. Böylece çok erken dönemde bebeğin vücudunda sodyum depolanmaya başlıyor. Bu da ileride yüksek tansiyon hastalığına yakalanma olasılığını artırabiliyor.

Araştırmalar göstermiştir ki, günümüzde bebeklerde ve çocuklarda ortalama tuz alımı kendi yaş gruplarına tavsiye edilen miktardan daha fazladır. Burada en büyük etken bebeklerin beslenirken ailesinin gıdalarını tüketmeye başlamasıdır.

Bebek sütten kesilip ailesinin yediği gıdalarla beslenmesi ile birlikte bebeklerin tuz alımının hızla artmaya başladığı gözlenmiştir. Halbuki 1 yaşını doldurmamış bebeklerin günde 1 gramdan (yarım çay kaşığı) , 1-6 yaş arasındaki çocukların da günde 2 gramdan ( 1 çay kaşığı) daha fazla tuz tüketmemesi gerekmektedir.

Peynir, ekmek, fırın yemekleri gibi besinlerde çok fazla tuz bulunur. Yine bazı bölgelerde annelerin çok erken yaşta başladıkları inek sütü de standart bir bebek mamasından iki kat fazla tuz içerir.

Sosis, pizza, mısır gevrekleri, atıştırmalıklar, tuzlu içerikli veya tuz eklenmiş ev yemekleri bir bebeğin günlük tuz ihtiyacının yarısını, tek porsiyonda almasına neden olur. Bu sebeple bebekleri hazır gıdalara başlatmayı mümkün olduğunca geç yaşlara atmalı, evde pişirdiğiniz yemekleri de mümkün olduğunca tuzsuz pişirmeye çalışmalısınız.

Sağlıklı Sofraların Olmazsa Olmazı; Sebzeler…

Kimi yetişkinlerin bile yemekten zevk almadigi sebzeleri 12-36 aylık gelişme çağındaki çocuklara yedirmek annelerin en zorlandığı konulardan biridir. Aslında bebekler sebzelere çok zor alışırlar çünkü sebzeler ağıza ilk alındığında 10 ila 15 ayrı lezzet bırakır.

Bebek sebzenin gerçek tadına erişene kadar ağzındaki bu acımsı tatlardan rahatsız olabilir. İlk yıllardan itibaren bebeğe çeşitli sebzeleri tattırmak ve her gün bu lezzetleri değiştirmek, onun damak zevkini geliştirmenin en iyi yollarından biridir.

Uzmanlar, bir hafta içinde bebeğe verilen sebzeler ne kadar çeşitli olursa, bebeğin yeni tanıştığı lezzetleri o kadar rahat kabulleneceğini bildiriyor. Bu nedenle sebze yedirme çabalarına devam etmekte fayda var ama çocuğunuzu fazla zorlamadan.

Tam anlamıyla bir lif kaynağı olan sebzeler, kabızlığı engellediği için bebeğin ilerde daha sağlıklı bir bağırsak florasına sahip olmasına yardımcı oluyor.Bebek İçin İlk 3 Yaş Çok Önemli

Dogal Şeker Kaynağı, Meyveler…

Çocuğunuza meyvelerle çok eğlenceli ara öğünler yapabilirsiniz çünkü çocuklar doğal şeker kaynağı meyveleri seve seve yerler. Bu nedenle de annelerin hiç zorlanmadan yedirdikleri gıdaların başında gelir meyveler.

Meyveler, çocukların cilt, göz ve diş eti sağlığı için gereken A ve C vitamini ile potasyum ve diğer mineralleri içerir. Ayrıca meyveler karbonhidrat ve posa da içerir. Neticesinde de çocukların enerjilerine enerji katar.Bebek İçin İlk 3 Yaş Çok Önemli

Sağlıklı Kemikler ve Kaslar İçin Protein

O minnacık ve savunmasız bebeklerinizin boylu poslu, güçlü kuvvetli bir yapıya sahip olacağı günler de gelecek elbet. Ama siz onun aldığı proteinlere dikkat ederseniz!

Bebeğinizin kemik ve kas sisteminin gelişimi için gerekli protein ve mineraller de ileride sağlıklı bir vücuda sahip olmasında büyük önem taşır.

Bebeğinize her gün mutlaka iyi kıyılmış yumuşak püre kıvamından başlayarak tavuk, et, hindi ve balıketi verin. Et çeşitleri 12. aydan sonra bebeğinizin gelişiminin iyi olması için gerekli gıdalardır. Ayrıca bir başka protein deposu olan süt oniki aydan sonra dışarıdan verilmeye başlar.

Marketten aldığınız sütün tam yağlı olmasına dikkat etmelisiniz. 2 yaşın altındaki bebeklere yağ oranı %2 nın altında olan sütler verilmemelidir.

Başımızın Tatlı Belası, Şeker…

Bebekler tatlıya duyarlı olarak doğarlar. Bu sebeple tatlı tüm gıdaları severler. Ancak tatlı tada alışan bebek diğer gıdaları tüketmekte zorlanır.

Annesi de “tatsız” besinlerle bebeğini beslemekte zorlanır.

Bebekler diğer besinleri tam olarak alamayabilirler. Bu durumun oluşmasını önlemek için bebeğinize şeker tadını sadece meyveden vermeye çalışın. Saf şeker ve şekerli gıdalar, çikolata gibi besinlerle bebeğinizi mümkün olduğunca geç aylarda tanıştırın.

“3 Yaş Konulu yazılarımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

3 Yaş: https://www.bebek.com/3-yas-bebek-beslenmesi/

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/bebek-icin-ilk-3-yas-cok-onemli/feed/ 1
Çocuğa Disiplin Eğitimi Nasıl Verilir? https://www.bebek.com/cocuga-disiplin-egitimi-nasil-verilir-2/ https://www.bebek.com/cocuga-disiplin-egitimi-nasil-verilir-2/#respond Thu, 01 Sep 2022 10:00:49 +0000 https://www.bebek.com/?p=40691 Disiplin, eğitim ve öğretim demektir. Bir bireyin sorumluluklarını ve buna uygun davranmayı öğrenmesidir. Her bebeveyn de çocuğunun disiplin içerisinde büyümesini diler.

Çocuğunun düzen içerisinde yaşaması en doğal istekleridir. Her ailenin dinamiği, yaşama düzeni, istekleri farklı olduğu için de disiplin anlayışı farklılık gösterebilir. Bu yüzden tepkiler de aileden aileye farklı olabilir.

Peki çocuğumun disiplin içerisinde yaşaması için ne yapabilirim diyorsanız, konumuzu birkaç başlık altında inceleyelim.

ÇOCUĞUMA NASIL DİSİPLİN SAĞLARIM?

  • Kendinizden Başlayın

Çocuğunuzdan beklentiniz kadar disiplinli bir bebeveyn misiniz? Söz konusu çocuklarımız olunca, her anne-baba en mükemmeliyetçi bakış açısına bürünüyor. Fakat en büyük rol bebeveynlerden geçiyor. Devamlı çocuğunuza kızdığınız bir konuda kendiniz davranış sergiliyorsanız, çabanız boşa gidiyor olabilir.

Çocuklar sizlerden gördüklerini kopyalamaya eğilimlidir. Eğer arkadaşına neden kötü kelime kullandın diye ona kızıp, kızgın bir anınızda o kelimeyi siz kullanıyorsanız, çocuğunuzun gözünde tutar sağlayamayacaksınızdır. Bu yüzden en büyük rol model olarak işe kendinizden başlamalısınız. Eşinizle, arkadaşlarınızla, ailenizle olan iletişiminizden yola çıkabilirsiniz. Örnek bebeveyn örnek çocuklar yetiştirir.

  • Disiplin Cezalandırmak Değildir

Dikkat etmemiz gereken en önemli nokta disiplin ve cezalandırma farkını ayırt edebilmektir. Cezalandırma olumsuzluklar üzerine kuruluyken, disiplin olumlu çerçeveden ilerler.

Disiplin, çocuğa doğru ve yanlışı göstererek sıradaki başarılarını oluşturmaya çalışmaktır. Fakat cezalandırma, çocuğun gelecek başarılarından ziyade geçmiş başarısızlıklarına odaklanmaktır. Bu da kızgınlık temelinden oluşur. Disiplinde kızgınlık yoktur; çocuğun iyiliğini önemseme vardır.

Bu sebeple çocuğunuza disiplin verme amaçlı hareket ederken onu cezalandırmayın. Cezanın olumsuz sonuçlar doğuracağını ve beklenen sonucun disiplinden geçeceğini unutmayın.

Çocuğa Disiplin Eğitimi Nasıl Verilir?

  • Çocuğunuzun Özelliklerini Önünde Bulundurun

Çocuğunuz yaşam tecrübesiyle beraber hayatın düzenini ve kurallarını öğrenecektir. Henüz tecrübe edemediği, bilgi sahibi olmadığı konular üzerinden onu değerlendirmemeye çalışmalısınız. Çünkü daha bilmediği bir konunun kurallarını benimseyememiştir. Bir beklentiye girmek çocuklar için uygun olmayacaktır.

Her çocuk birbirinden farklı yapıdadır. Hepsinin kabiliyetleri, yapabilecekleri, yapamayacakları farklıdır. Birbirinden farklı gelişim süreçlerinden geçerler. Çocuğunuz üzerine beklentiye girerken dikkat etmelisiniz. Birçok insanın yaptıklarını çocuğunuz yapamıyor olabilir ve bu onun doğasındadır. Çocuğunuzu yargılamak yerine, gelişimine destek olarak taleplerde bulunmak hem sizin hem çocuğunuz için daha olumlu sonuçlanacaktır.

Bu sebeple çocuğunuzun yaşını, yapısını, gelişim sürecini, yaşam tecrübesini göz önünde tutarak beklentiye girmeye çalışmalısınız.

  • Hangi Davranışlara Tepki Gösterdiğinize Dikkat Edin

Disiplin, yalnızca olumsuz davranışların değerlendirilmesi üzerinden ilerlemez. Olumlu davranışlarını da ödüllendirmeye çalışmalısınız. Onay görmek çocukların en büyük motivasyonlarından birisidir. Yaptığı güzel ve doğru davranış sonrası sizin takdirinizi görmek, çocuğunuzu mutlu edecektir. İyi şeylerin sonucunda iyi tepkiler aldığını görüp ne yapması gerektiğini deneyimleyip öğrenecektir. Dolayısıyla bu şekilde iyi olanı pekiştirmeye başlayacaktır.

Yapılacak işte sadece yapamadıklarına takılan bir bebeveyne sahip olması çocuğu olumsuz etkiler. Sadece eksik ve hatalı davranışından yana tepki alan çocuk yetiştirmektense iyi noktalara değinebilirsiniz. Bu durum iyi davranışlarını sürdürebilmesi için pekiştireç olacaktır.

Fakat bu pekiştireçler için çocuğun iyi davranışı sonrasında dönüt yapmalısınız ki çocuğunuz ne için nasıl tepki aldığını deneyimleyebilsin.

Çocuğa Disiplin Eğitimi Nasıl Verilir?

  • Hata Yapmasına İzin Verin

Kendi hayatımız üzerinden düşünürsek, karşılaştığımız durumlara ilk davranışımız her zaman en doğrusu olmamıştır. Deneyip yanılarak en doğru yolu bulmuşuzdur. Çocuklar için bu durum daha da hassas ilerler. Çünkü hayat tecrübeleri yetişkin bir bireye göre daha azdır.

Yaptığı ilk yanlışta cezalandırılması gelişim sürecini olumsuz etkileyebilir. Bu durumlarda anlayışlı, sabırlı, destek verici bir tutum sergilemeniz çocuğunuz için en sağlıklı yol olacaktır. Hata yapacaksa deneyip yanılmasına müsaade edin. Yaşayıp yanlışı görmesi, kendi hayat tecrübesini edinmesi onun için daha kalıcı olabilir. Bu, çocuğunuzu tamamen görmezden gelmeniz anlamına gelmez.

Davranışları sizin gözetiminiz altında ilerleyebilir. Düştüğünde elini tutacak bir bebeveyne sahip olduğunu bilmek, çocuğunuzun güven içerisinde ilerlemesini sağlar. Bu yüzden her duruma müdahale etmektense, onun yanılmasına izin verebilirsiniz.

  • İletişimin Gücüne İnanın

Duygu ve düşüncelerinizi sözel olarak dile getirebilirsiniz. Açıkça kendinizi ifade etmeyi deneyebilirsiniz. Bu davranışından yana “çok üzgünüm” demek, ona yüksek sesle bağırmanızdan daha etkili olabilir. Bu tavrınız, çocuğunuzun daha bilinçli yaklaşmasını sağlayabilir.

Olay sonrası, her ikiniz de konuşmaya hazır olduğunuzda, açıkça düşüncelerinizi belirtebilirsiniz. Bu davranışını hiç beğenmedim ve bu beni çok üzdü. Yaptığın şey doğru değil ama bir daha bunu tekrarlamayacağına inanıyorum diyebilirsiniz. Ayrıca bu şekilde, çocuğunuz davranışın sebebini size açabilir. Örneğin arkadaşıyla kavga etmiş ve ona kötü bir tutum sergilemişse, bu yüzden böyle davrandım diyebilir. Böylece, çocuğunuzun yaşadığı sıkıntıları öğrenip ona yardımcı olabilirsiniz. Bu konuşma, çocuğunuzu, cezalandırılan bir çocuk olmaktan daha çok etkileyebilir.

Her zaman hatırlamalıyız ki çocuk olmak, henüz bir yetişkin kadar bilinçli hareket edememektir. Henüz hayat serüvenleri yeni başlamıştır.

Biz bebeveynler olarak onlara yol gösteren rehberler olmayı deneyebiliriz. Önce değişime, doğru davranışlar sergilemeye kendimizden başlamalıyız. Onlardan da kusursuz olmalarını beklememeliyiz.

Disiplin, sadece çocukların açıklarını bulup, bunlar üzerinden değerlendirerek oluşmaz. Çocuğumuzun iyisine iyi, kötüsüne kötü demeliyiz. Olumlu pekiştireçleri çoğaltmalıyız.

‘’Aferin, bravo, seninle gurur duyuyorum’’ gibi küçük ifadeler onlar için çok şey ifade eder. İyi olanın altını çizerek güzel şeylerin çoğalmasını desteklemeliyiz.

Psikolog Hanife Erdoğdu

https://www.instagram.com/psikologhanife/

İçerik Editörü

”Çocuklarda Öz Güven Eksikliği” ile ilgili makalemizi aşağıdaki bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz. 🤰🏻 

Çocuklarda Öz Güven Eksikliği: https://www.bebek.com/cocuklarda-oz-gu%cc%88ven-eksiklig%cc%86i/

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/cocuga-disiplin-egitimi-nasil-verilir-2/feed/ 0
Çocuklarda Cinsel Gelişim Süreci https://www.bebek.com/cocuklarda-cinsel-gelisim-sureci/ https://www.bebek.com/cocuklarda-cinsel-gelisim-sureci/#comments Wed, 13 Jul 2022 13:00:25 +0000 http://bebek.com/?p=1075 Çocuklarda Cinsel Gelişim Süreci

Çocukların cinsel gelişim sürecinde aileler birçok zaman ne yapacaklarını bilemez, kimi zaman da paniğe kapılır.

Oysa bu hassas konuda ailelere düşen, farklı dönemlere ayrılan cinsel gelişim süreci hakkında doğru bilgilenmek ve sakin olmak. Acıbadem Hastanesi Kadıköy Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Zerrin Topçu bebeklik dönemi ve sonrasında ergenliğin çocuklarda cinsellik konusunda bilinmesi gerekenleri anlattı.

Hepimiz cinsel kimliğimizle birlikte doğuyoruz. Hepimizin cinsel dürtüleri var ve bu dürtüler yaşam boyu devam ediyor. Ancak cinselliğin temellerinin ne zaman atıldığına bakıldığında çocukluğa kadar inmek gerekiyor.

Doğumla başlayıp, ergenlik dönemi ile tamamlanan bu süreç içerisinde bebeveynlerin bilgilendirmeleri ve yaklaşımları çok önem taşıyor.

Peki çocukların hangi yaş dönemlerindeki hangi davranışlarına karşın nasıl bir tutum takınmak gerekiyor? Pek çok kişinin korku, tedirginlik ve kararsızlıklarının temelinde bilgisizliğin yattığını söyleyen Acıbadem Hastanesi Kadıköy Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Zerrin Topçu bebeklik dönemi ve sonrasında ergenliğin çocuklarda cinsellik konusunda bilinmesi gerekenleri anlattı.

Asıl cinsel gelişim dönemi 2,5-6 yaş arası okul öncesi dönemde gözleniyor. Erkek ve kız çocuklarda merakla birlikte sorgulamalar gözleniyor.

Örneğin kızlar neden kendilerinde penis, çocukların söylemiyle “pipi”sinin olmadığını annelerine sormaya başlıyor.

Cinselliği yavaş yavaş keşfetme çabası içinde olan çocuklar birbirlerinin cinsel organlarını merak ediyor ve bakıyor. Cinsellikle ilgili düşünsel içerik bu dönemde oluşuyor.

Aynı dönemde anne ve babaya ilgi de oluşuyor. Kız çocuğu babaya yakınlaşırken anneyi kendine rakip olarak görüyor ve erkek çocuk da tam tersine anneye yakınlaşıyor ve babayı rakip olarak görüyor.

Çocukların bu dönemde anne ve babalarına “benimle evlenir misin” sorusunu çok sık sorduğu gözleniyor. Aslında cinselliğin de en rahat ve açık yaşandığı yaş 3-6 yaş arasında oluyor, merak edilen her konu rahatlıkla dile getirilebiliyor.

Dr. Zerrin Topçu, tüm bu yaşananların çok doğal bir süreç olduğunun altını çizerek şunları söylüyor: “Bu dönemi hemen her çocuk yaşıyor. Yaşamayanlar ise bastırılmış olan çocuklar oluyor. Ailelerin en fazla korktukları konu mastürbasyon oluyor. Aslında 6 yaşına kadar mastürbasyon davranışlarını normal olarak görebiliriz. Bunlar ancak sosyal ortamlarda da yapılmaya devam edildiği zaman endişe verici olabilir. Çocuk kendi odasında ya da yatağında mastürbasyon yapabilir. Bunu herhangi bir yerden ya da televizyondan öğrenmesi gerekmiyor, kendi kendine öğrenebiliyor.”

Çocuklarda Cinsel Gelişim Süreci

3-6 Yaş Grubunda Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

3-6 yaş dönemi dürtüler ve cinsel merakta artış yaşanıyor, çocuk kendini ve karşı cinsi keşfetmeye başlıyor.

Dolayısıyla bu dönemde mastürbasyon ve cinsel içerikli sorular yoğunlaşıyor. Ailelerin bu dönemde dikkat etmesi gereken normal dışı hareketler konusunda Dr. Topçu, şu bilgileri aktarıyor:

“Diyelim ki erkek çocuk kız gibi davranış gösteriyorsa, örneğin otomobillere değil de bebeklere ilgi gösteriyorsa, erkek yaşıtlarına daha az yaklaşıyorsa ve annesine daha yakın duruyorsa… Kızlar da kız arkadaşları yerine erkeklere daha yakın duruyor, erkek aktivitelerine yakın duruyorsa, cinsel özdeşim açısından bir anormallik söz konusu ve dikkat edilmesi gerekir. Çünkü cinsel özdeşim problemi olan çocukların bir kısmı ailenin güdülenmesiyle ortaya çıkıyor. Örneğin aile kızlarının erkek olmasını çok arzulamıştır ve bu nedenle ona erkek oyuncakları alır. Erkek gibi davranır, erkeklerin daha yaygın olduğu sporlara gönderir. Ailenin davranış şekillerine bakıldığında bu fark edilebilir. Ama bir kısmında ise hiçbir şey görülemez. İşte bu grupta olan çocuklar cinsel özdeşim probleminin kalıcı olabileceğine dair işaret verir.”

Çocuklarda Cinsel Gelişim Süreci

Erotizmin çekirdeklerinin atıldığı bu dönemde ailelerin öncelikle çocuklarıyla fiziksel mesafelerini korumaları gerekiyor. Bu ne demek? Özellikle 3 yaşından itibaren ebeveynler ve çocukları aynı odada ve aynı yatakta uyumamaya özen göstermeleri gerekiyor.

Dr. Topçu, bunu iki farklı açıdan ele alarak anlatıyor. Birinci nokta çocuğun bağımsızlığının desteklenmesi açısından önem taşıyor. Çünkü bu dönemde çocuk birey ve karşı cins birey olma çabası içerisinde oluyor.

Anne ve babanın yanında yatma isteği çocukların kafasındaki karmaşayı artırabiliyor. Çocuk bu dönemi tamamlarken anne ve babasıyla evlenemeyeceğini anlıyor. Ama diğer türlü çocuk 6 yaşına geldiğinde hala anne veya babasıyla yatıyorsa kafası karışıyor.

Çocuklarda Cinsel Gelişim Süreci

Ödipal dönem olarak tanımlanan bu dönemin çatışmasının uzamasına neden oluyor. Aynı dönemde çocuklarla banyoya çıplak girmekte başka bir sakıncalı davranış olarak gösteriliyor. Çünkü çocuklar bu dönemde erojen dürtülere açık olduğundan bebeveynlerin çocuklarıyla banyodayken giyinik olmalarına özen göstermeleri gerekiyor.

Çocukların davranışlardan hangilerin normal olarak algılanmalı? Bu konu belki ki ailelerin en merak ettiği noktaların başında geliyor.

Dr. Topçu’nun verdiği bilgiye göre, çocukların anne veya babasına “seninle evlenmek istiyorum” demeleri çok normal ama çocuklara doğruyu söylemek gerekiyor.

Anne ve baba realiteyi temsil ettiği için gereksiz ve yanlış yanıtlar yerine çocuğu incitmeden mantıklı yanıtlar vermek karmaşayı atlatmasına yardımcı oluyor.

Bir başka önemli ayrıntı ise anne ve babanın çocuklara hitap şekli. Dr. Topçu’nun anlattığına göre anne ve babalar hiçbir zaman çocuklarına eşlerine olduğu – sevgilim, aşkım – gibi hitap etmemeleri gerekiyor.

Çocuğun içinde bulunduğu 0-5 yaş dönemi kişiliğin temellerinin atıldığı dönem. 0-1 yaş dönemi daha çok bağımlılığın olduğu dönem.

Eğer bu dönemde karmaşa olursa bağımlılık artabiliyor. 3 yaşından sonra ise, “ben, erkek veya kadın birey olarak yaşayacağım”ın temelleri atılıyor. Dolayısıyla bu dönemde mümkün olduğunca realiteye yaklaştırmak gerekiyor. Ama bunu kırmadan ve destekleyerek yapmak önemli.

Bu dönemde çocukların onlara göre “sevgilisi” olabilir ki Dr. Topçu, bunun da çok normal ve olumlu bir davranış olduğunu belirterek şunları anlatıyor: “Bu sevgili sayesinde artık çocuk anne ve babasına olan bağımlılığından da kurtulmuş oluyor. Cinsel aktarım anne ve babadan farklı bir yöne kaymış oluyor. Bu çocuk için karmaşanın çözümlenmeye başlanması anlamına da geliyor. Anne ve babaların durumun üzerine gitmesi, aile tarafından majör bir konu olarak sunulması da doğru değil. Çocuk kendi haline bırakılarak istediği zaman anlattığında dinlenilmeli.”

 

”Gelişim” Konulu yazılarımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Gelişim: https://www.bebek.com/?s=geli%C5%9Fim

Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/cocuklarda-cinsel-gelisim-sureci/feed/ 2
Slime Nasıl Yapılır? https://www.bebek.com/slime-nasil-yapilir/ Tue, 05 Jul 2022 10:00:50 +0000 https://www.bebek.com/?p=40384 Slime Nasıl Yapılır?

Slime (slaym okunur) kelimesi İngilizce olup Türkçeye “balçık” veya “çamur” olarak çevrilebilir. Son yıllarda çocukların keyifle oynadığı oyuncaklardan biri olan slime, oyun hamuruna benzer fakat daha esnek bir yapıdadır.

Dışarıdan alınan Slime setleri ile yapılabileceği gibi evdeki malzemelerle de basit bir şekilde slime yapılabilir. Slime yapmak da oynamak da çok keyiflidir ve bu keyfi siz de çocuğunuzla paylaşabilirsiniz.

Slime yapmanın deyim yerindeyse binbir türlü yolu vardır. Bu yazıda size en basitinden karmaşığına farklı slime yapma tarifleri vereceğiz.

Slime Yaparken Nelere Dikkat Etmeli?

  • Slime yaparken en önemli husus elbette ki sağlık. Birçok tarifte slime yapmak için bor temelli Boraks gibi deterjanların kullanıldığını göreceksiniz. Özellikle sizde veya çocuğunuzda deterjan alerjisi varsa ya da ciltleriniz hassassa içerisinde Boraks olmayan tariflere bakmanızı tavsiye ederiz. Boraks kanserojen veya zararlı bir malzeme olmasa da çok yüksek miktarda bor mineraline maruz kalmak çocuğunuzun cildine zarar verebilir. Bu yüzden Boraks’ı tariflerde belirtilenden fazla koymamak önemlidir. Bundan emin olmak için de özellikle sürecin bu kısmında mutlaka çocuğunuzun yanında olun. Ayrıca kendi yapacağınız slime, içeriğini bildiğiniz için dışarıdan alınana göre daha güvenilir olacaktır.
  • Kullanılan malzemelerin birbirlerine iyice karıştığından emin olun, bazen doğru kıvamı tutturmak için uzun süre karıştırmak gerekebilir.
  • Malzemeleri doğru sırayla karıştırmaya dikkat edin, sırada hata yaparsanız istediğiniz slime kıvamına ulaşamayabilirsiniz.
  • İlk denemede istediğiniz slime kıvamına ulaşamayabilirsiniz. Bu yüzden malzeme oranlarıyla oynamanız gerekebilir. Örneğin slime’ınız fazla suluysa Boraks, fazla kuruysa ılık su veya sıvı sabun ekleyebilirsiniz. Bu aşamada size sabırlı olmak düşüyor.

En Kolay Slime Yapma Tarifi

Malzemeler

  • Çeyrek çay kaşığı boraks
  • 1 su bardağı oda sıcaklığında su
  • Yarım su bardağı sıcak su
  • Yarım su bardağı tutkal
  • İsteğe göre gıda boyası ve sim
  • Büyük bir kap

Yapımı

  • Öncelikle kabımızı alıp içine yarım su bardağı tutkalı ve 1 bardak oda sıcaklığında suyu koyup iyice karıştırıyoruz.
  • Şimdi slime’ımızı renklendirmek için gıda boyası veya sim ekleyebiliriz. Ayrıca bitmek üzere olan fosforlu kaleminiz varsa içindeki boyayı çıkarıp suda bekleterek de renk elde edebilirsiniz. Boyayı sadece birkaç damla kullanmanız yeterli olacaktır.
  • Yarım bardak sıcak suyun içine çeyrek çay kaşığı boraks ekleyip bir dakika boyunca karıştırıyoruz.
  • Elimizdeki borakslı su karışımını tutkallı su karışımına ekliyoruz ve karıştırmaya başlıyoruz. İstediğimiz kıvama ulaşana kadar karıştırmamız gerekiyor. Tebrikler, slime’ımız artık hazır, şimdi oynama sırası!

SLİME NASIL YAPILIR?

Borakssız Pofuduk Slime Nasıl Yapılır?

Malzemeler

  • 1 su bardağı tutkal
  • 3 su bardağı tıraş köpüğü
  • 6-7 yemek kaşığı lens solüsyonu
  • İsteğe göre gıda boyası ve sim
  • Büyük bir kap

Yapımı

  • Bir su bardağı tutkalı kabın içine boşaltıyoruz.
  • Eğer boya ekleyeceksek tutkalın üstüne döküp birlikte karıştırıyoruz.
  • 3 su bardağı tıraş köpüğünü karışıma ekliyoruz. Kalın ve pofuduk oluncaya kadar karıştırıyoruz.
  • Lens solüsyonunu ekleme zamanı. Durmadan karıştırarak solüsyondan 6-7 yemek kaşığı kadar karışımımıza ekliyoruz.
  • Altı kaba yapışmamaya başlayana kadar slime’ı yoğuruyoruz. Pofuduk olması için bolca yoğurmak gerektiğini unutmayın!

Hem Tutkalsız Hem Borakssız Slime Nasıl Yapılır?

Malzemeler

  • Yarım su bardağı şampuan
  • Çeyrek su bardağı mısır nişastası
  • İsteğe göre gıda boyası ve sim
  • 6 çay kaşığı su
  • Büyük bir kap

Yapımı

  • Önce yarım bardak şampuan ile çeyrek bardak mısır nişastasını bir kabın içine koyuyoruz ve iyice karıştırıyoruz.
  • İsteğe bağlı olarak boyamızı ekliyoruz.
  • 1 çay kaşığı su ekleyip karıştırıyoruz. Azar azar 5 çay kaşığı daha su ekliyoruz ve her kaşıktan sonra karışımı iyice karıştırıyoruz.
  • Beş dakika boyunca slime’ı yoğuruyoruz ve slime’ımız hazır!
  • Eğer slime yapışkan kaldıysa biraz daha mısır nişastası ekleyip karıştırabilirsiniz.

Not: Şampuan yerine aynı miktarda sıvı sabun kullanırsanız yine slime elde edebilirsiniz. Seçim sizin!

Yenilebilir Slime Nasıl Yapılır?

Slime’ın tek riski cilde vereceği hassasiyetler değil, çocuğunuzun slime’ı yemesi durumunda da bazı sağlık sorunları yaşaması mümkün. Bunun önüne geçmenin en iyi yolu ise yenilebilir slime ile oynaması. Bu tarifte sizlere marşmelov ile nasıl yenilebilir slime yapabileceğinizi göstereceğiz.

Malzemeler

  • 6 büyük boy marşmelov
  • 1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
  • Yarım yemek kaşığı mısır nişastası

Yapımı

  • 6 marşmelovu mikrodalgaya uygun bir kaba koyup içine 1 yemek kaşığı ayçiçek yağı döküyoruz.
  • Karışımı mikrodalgada 30 saniye ısıtıyoruz.
  • Yarım yemek kaşığı mısır nişastasını ısıttığımız marşmelovlara ekliyoruz ve karıştırıyoruz.
  • Bu karışım ilk başta çok sıcak olacaktır. Soğuduğunda karışımı yoğurmaya başlayabiliriz.
  • Eğer daha yoğun kıvamlı olmasını istiyorsanız biraz daha mısır nişastası ekleyebilirsiniz.

Slime yapmayı bir bilim projesi olarak düşünebilirsiniz. Çocuğunuzla birlikte vakit geçirmek ve deneyler yapmak için slime mükemmel bir aktivitedir. Yeni malzemeler, farklı deterjan markaları deneyerek kendi tariflerinizi birlikte yaratabilirsiniz. Ayrıca çocuğunuza amacına ulaşamadığında tekrar tekrar denemeyi, sabrı ve problem çözme becerisini öğretebilirsiniz.

İlhan Çamiçi

”Oyun” Konulu yazılarımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Oyun: https://www.bebek.com/?s=oyun

Sevgiler.

 

]]>
Utangaç Çocuklara Nasıl Davranılmalıdır? https://www.bebek.com/utangac-cocuklara-nasil-davranilmalidir/ https://www.bebek.com/utangac-cocuklara-nasil-davranilmalidir/#respond Mon, 27 Jun 2022 13:00:01 +0000 https://www.bebek.com/?p=40267 Utangaç Çocuklara Nasıl Davranılmalıdır?

Dışarı çıkmak istemeyen ve yabancılarla karşılaşınca ağlamaya başlayan bir çocuğunuz mu var ? İnsanlarla konuşmaktan korkuyor mu? Birisi yaklaşınca sizin arkanıza mı saklanıyor?

Bunun temel nedeni utangaçlık olabilir. Bu yazıda utangaç bir çocuğunuz varsa ona nasıl davranmanız ve neler yapmamanız gerektiğine dair bilgiler bulacaksınız.

Utangaçlık Nedir?

Utanma duygusu her insanın hayatında en az bir defa hissettiği bir duygudur. Çocuklar da yetişkinler gibi bu duyguyu ara sıra yaşayabilir. Dolayısıyla utanma tamamen kötü bir şey olarak algılanmamalıdır.

Utangaçlığın en önemli belirtisi, sürekli olarak sosyal ortamdan uzak durmak ve insanlarla etkileşime geçmekten korkmaktır.

Çocuklarda da utangaçlık, birileriyle iletişime geçerken sürekli bebeveyn arkasına saklanma, iletişim halindeyken terlemeye başlama ve huzursuz hissetme şeklinde ortaya çıkabilir.

Utangaçlık ve içine dönük olma durumu sıklıkla karıştırılmaktadır. İçine dönük olma bir kişilik özelliğidir. Bazı çocuklar dışarı çıkmayı, arkadaşlarıyla oynamayı severken, bazıları ise kitap okumayı veya evde oyun oyunmayı tercih edebilir.

Buradaki en önemli fark, içine dönük çocuklar sosyal ortamdan kaçtığı için ya da insanlarla etkileşime girmekten korktuğu için evde kalmayı tercih etmez.

Vakit geçirirken içeride olmak ya da kitap okumak hoşlarına gittiği için bunu yaparlar. Oysaki, utangaç çocuklar ne kadar çok isteselerde dışarıda olmayı ve arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi , hissettikleri korku yüzünden istemeyerek içeride kalırlar.

Utangaç Çocuklara Nasıl Davranılmalıdır?

Bebeveynleri zorlayan en önemli konulardan birisi de, utangaç çocukların okula gitmek istememesidir. Okuldaki ortamdan, arkadaşlarından ve öğretmenlerinden çekinen çocuklar okul kelimesini duydukları andan itibaren tedirgin olmaya başlar.

Fakat bazı durumlarda çocuklar, ayrılık anksiyetesinden dolayı da okula gitmek istemeyebilir. Bebeveynlerinden ayrılırken zorluk çeken çocuklarda utangaç çocuklar gibi okula gitmekten korkabilir. Bu yüzden, çocuğunuzun davranışlarının nedenlerini iyi anlamak gerekir.

Yapılan çalışmalara göre utangaçlık ve sosyal fobi arasında benzerlik vardır. Yaşamın ilk yıllarındaki utangaçlık, ergenlik ve yetişkinlik yıllarında sosyal fobiye dönüşebilir.

Bu durum okul başarsını olumsuz etkileyebilir. Sınıfta söz alma, sunum yapma ve soru sorma gibi konularda eksik kalan çocukların ders başarısı düşebilir.

Utangaç Çocuğa Nasıl Davranmamalıyız?

Utangaç bir çocuğunuz varsa aşağıdaki davranışları yapmaktan kaçınmalısınız:

  • Utangaç çocuğu olan bebeveynler çocuklarına karşı hassas davranmalıdır. Özellikle başkalarının yanında o çok utangaç zaten ya da hiç kimseyle konuşamaz tarzında etiketleyici cümlelerden uzak durmalıdır.
  • Bebeveynler, “Bak o ne güzel konuşuyor, sende konuş” gibi cümlelerle, çocuğun utangaç davranışlarını başkalarıyla kıyaslayarak dile getirmemelidir. Bunu aileler sıklıkla utangaç çocuğunu diğer utangaç olmayan çocuğuyla kıyaslarken dile getirir. Bazı bebeveynler ise çocuğunu okul arkadaşlarıyla kıyaslar.
  • Çocuğunuzun utanmış olduğu bir anda ısrarcı olmaktan kesinlikle uzak durun. Çocuğunuzu zorla birileriyle konuşmaya zorlamayın veya sosyal bir ortama koymaya çalışmayın.
  • Utanmış olduğu bir durum karşısında aşırı tepki vermeyin. Özellikle böyle durumlarda çocuğunuza olan kızmayın.

Utangaç Çocuklara Nasıl Davranılmalıdır?

Utangaç Çocuğumuz için Neler Yapmalıyız?

Utangaçlığın ne olduğuna ve neler yapmamız gerektiğine dair bahsettik. Aşağıda utangaç çocuğumuza karşı nasıl davranabiliriz ile ilgili öneriler listelenmiştir.

  • Eğer utangaç bir çocuğunuz varsa, bir yere gitmeden önce ona mutlaka bilgi verin. Nereye gideceğinize ve kimlerin olacağına dair bilgi vermeniz çocuğunuzun zihninde bir resim oluşturur. Dolayısıyla hissedeceği korku azalabilir.
  • Her bebeveyn çocuğunu korur. Fakat aşırı korumacılık, yarardan ziyade çocuğunuza zarar verebilir. Çocuğun kendisi de zor durumlarla baş etmeyi öğrenmelidir. Ayrıca çocuklarınıza gereğinden fazla yardımcı olmayın. Çocuğun, bazı işlerde sorumluluk alması ve küçük problemleri kendisinin çözebiliyor olması ona özgüven kazandırır. Böylece başkalarıyla iletişime geçerken daha rahat hissedebilir.

Utangaç Çocuklara Nasıl Davranılmalıdır?

  • Çocuğun rol modeli bebeveynleridir. Dolayısıyla çocuklar anne ve babalarını gözlemler. Sizin başkalarıyla iletişim tarzınız özellikle yabancılarla konuşurken rahatlığınız çocuk için örnek olacaktır.
  • Çocuğunuzun göstermiş olduğu sosyal davranışları dile getirin ve onu destekleyen cümleler kurun.
  • Çocuğunuzun sosyal ortamlara alışabilmesi için başlangıçta evinize birilerini davet edebilirsiniz. Çocuk kendisi için güvenilir bir ortamda insanlarla etkileşime daha kolay geçebilir. Alışma sürecinden sonra ise beraber dışarı çıkabilir ve dışarıda insanlarla görüşebilirsiniz.
  • Çocuklar ne kadar erken yaşta insanlarla iletişime geçerse o kadar çabuk sosyal hayata ayak uydurabilir. Dolayısıyla boş vakitlerinizde çocuğunuz ile beraber sosyal akitivitelere katılabilirsiniz.

Çocukların gelişim yaşlarına göre normal düzeyde utangaçlık görülebilir. Eğer yukarıda bahsedilen önlemler işe yaramazsa mutlaka bir çocuk terapistiyle görüşün. İnsanlar sosyal varlıklardır. Dolayısıyla başkalarıyla etkileşime geçtikte değişir ve gelişiriz.

Çocuklarında sosyal ortamlarda bulunması grup içinde uyumlu hareket etmesi ve empati yeteneklerinin gelişmesi gibi birçok sosyal becerilerine olumlu katkısı vardır.

 

Emine Şeyma Çağlar Kurtulmuş (Psikolog)

 

”Çocuklarda Özgüven Eksikliği” ile ilgili makalemizi incelemek için bağlantımızı ziyaret edebilirsiniz.

Çocuklarda Özgüven Eksikliği: https://www.bebek.com/cocuklarda-oz-gu%cc%88ven-eksiklig%cc%86i/

Aklınıza takılan soruları yorum olarak bırakabilirsiniz.

Sevgiler.

]]>
https://www.bebek.com/utangac-cocuklara-nasil-davranilmalidir/feed/ 0