İnsanların sevgilerini en iyi ve en kolay gösterme şekilleri, sarılmak. Aslında sadece mutlu ve güzel anlarda değil; birine özlem duyduğunuzda, üzüldüğünüzde, yalnız hissettiğinizde, korktuğunuzda, kısacası hissettiğiniz her yoğun duyguya karşılık sevdiklerinize temas etmek ister, onları kucaklama ihtiyacı hissedebilirsiniz. İşte tüm dünyada bunun için kutlanan bir gün var: 21 Ocak Dünya Sarılma ve Kucaklaşma Günü.
21 Ocak Dünya Sarılma ve Kucaklaşma Günü Tarihçesi
Dünya Sarılma Günü, bir deneyin parçası olarak ortaya çıkmış. İlk olarak Caro (Michigan) şehrinde 21 Ocak 1986 günü bir deneme yapılmak istenmiş. Amerikalı Kevin Zaborney tarafından yapılan bu deneyin amacı ise gayet basit: Tanımadığınız insanlarla sarılma duygusunun ne kadar sevgi dolu ve mutluluk verici bir olay olabileceğini kanıtlamak. Bu nedenle Kevin Zaborney özellikle soğuk kış günlerinin yani en depresif ve melankolik hissedilen günlerin tam ortasını, Noel ile Sevgililer Günü’nün arasını seçmiş ve ‘Sokağa çıkın, tanımadığınız birine sarılın.’ sloganı ile deney başlamış.
Deneyden o kadar güzel sonuçlar alınmış ki bu deney gününün yıl dönümü kutlanmaya başlanmış. Amerika bu özel günün patentini almış ve Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Kanada, Almanya, Polonya ve Avustralya da bu kutlamalara dahil olan ülkeler olarak yerini almış. Günümüzde ise tüm dünya tarafından kabul gören bir tarih olarak National Hug Day ya da National Hugging Day adı ile her yıl çeşitli etkinlikler düzenlenerek kutlanıyor.
Sarılmanın İnsanlar Üzerindeki Etkisi
Sarılma eyleminin bilimsel olarak tespit edilmiş birçok etkisi var.
İnsan psikolojisi üzerindeki olumlu etkilerini sıralayacak olursak;
- İnsana güvende olduğu hissini sağlıyor.
- İnsana sevilme ve değer görme duygusu veriyor.
- Yalnızlık hissini ortadan kaldırıyor.
- İnsan ilişkilerini kuvvetlendiriyor.
- Bağlılığı artırıyor.
- Kavga ve tartışmaları azaltıyor.
- Vücuttaki ağrı ve acıyı azaltıyor.
- Oksitosin hormonunun salgılanmasını artırıyor.
- Kan basıncını düzenliyor.
- Kaygıyı azaltarak sakinleştiriyor.
Anne ve Bebeğin İlk Kavuşması: Ten Tene Temas Nedir?
Kucaklamak ve sarılmak bu kadar kıymetli iken anne ve yeni doğan bebeğinin ilk kavuşmasından bahsetmemek olmaz.
Yaklaşık 40 haftalık bir gebelik serüveninin sonunda bir annenin büyük bir heyecanla beklediği o an, bebeğini kucağına ilk alma anıdır. Bu ilk an, aynı zamanda anne rahminden yeni ayrılan bebeğinizi sakinleştirebilecek en özel zamandır. Anne ve bebek arasındaki bağın ilk temellerinin atıldığı bu temas, her iki taraf için de büyük önem taşır.
Ten tene temas (TTT), bebek doğduktan hemen sonra göbek kordonu kesilmeden önce çıplak olarak annenin çıplak tenine veya göğsüne koyulması ve ilk emzirme bitene kadar bebeğin orada kalmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi, ten tene temasın en az 1 saat süreyle uygulanması ve bebek hazır hissettiğinde uygun yönlendirmelerle emzirilmeye başlanması yönündedir.
Ten Tene Temasın Bebekler için Faydaları
Yine yapılan çalışmalar gösteriyor ki, bir yenidoğan dünyaya gelir gelmez ne kadar çabuk annesinin tenini ve sıcaklığını hissederse, bebeğin gelişimi üzerindeki etkisi de o kadar yoğun oluyor. Bu nedenle tüm uzmanların ortak görüşü hem doğumun hemen ardından hem de eve döndükten sonra anne ve bebeğin bol bol ten temasında bulunması yönündedir.
Peki ten tene temas denilen durumun bebekler üzerindeki faydaları neler?
- Bebeğin tek bildiği yer olan anne karnında ayrılması onun korkmasına ve travma yaşamasına yol açabilir. Ten tene temas, travma olasılığını en aza düşürür.
- Bebekteki terkedilme duygusu ortadan kalkar.
- Bebek sakinleşir, kalp ritmi düzene girer.
- Güven duygusu gelişir.
- Bebeğin annesine bağlılığı kuvvetlenir.
- İlk emzirme daha çabuk ve daha uzun süreli olur.
- TTT yaşayan bebeklerde ağlama atakları daha az görülür.
- Bebeğin beyin gelişimini destekler.
- Stres hormonu düşer.
- Bebek daha kolay nefes alıp verir.
- Vücut sıcaklığı daha iyi korunur.
- Erken doğan yani prematüre bebeklerde yeni dünyaya adaptasyonu hızlandırır, yoğun bakım sürecini kısaltır, gelişimini destekler.
Bu temasın bebekler dışında anneler üzerinde de oldukça büyük etkileri vardır;
- Bebeğinin temasını hisseden annenin vücudunda oksitosin salınımı artar.
- Annenin göğüsleri, süt üretimini hızlandırır.
- Anne, bebeğinin isteklerine daha hızlı ve daha rahat cevap verir.
- Anne- bebek bağlılığı oluşur.
- Annelik duygusu oluşmaya ve yerleşmeye başlar.
- Lohusa depresyonunu önlemeye yardımcı olur.
İlk Temas Çok Önemli!
İster normal doğum yapmış olun ister sezaryen doğum, hangi yöntemle bebeğinizi dünyaya getirmiş olursanız olun, ten tene teması uygulayabilmeniz mümkün. Eğer sizin veya bebeğinizin sağlığını olumsuz etkileyen ciddi bir sorun yoksa, doktorunuzdan ve doğum ekibinden hemen doğum sonrasında sizi en hızlı şekilde bebeğinizle kavuşturmalarını talep edebilirsiniz. Bazı durumlarda ve bebeğin ilk sağlık kontrollerinin ve bakımının yapılabilmesi amacıyla bu kavuşma gecikebilmektedir.
Taze anneler, yenidoğanın ilk bakımlarının yanlarında gerçekleştirilmesini isteyebilirler. Buna imkân olmuyorsa hastane odanıza geçtikten kısa bir süre sonra miniğinizle bol bol sarılarak ve onu göğsünüze alarak temas sağlayabilirsiniz. Unutmayın, bebeğiniz bu yeni dünyaya sizin kokunuzu ve sıcaklığınızı hissederek çok daha kolay alışacaktır. Bu yüzden bulduğunuz her fırsatta ona sarılın!
Evde Bebek Oyunları konulu makalemize ulaşmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayın!
Evde Bebek Oyunları: https://www.bebek.com/evde-bebek-oyunlari/