Anne adayı hamile olduğunu öğrendiği andan itibaren, vücudunda yaşadığı fizyolojik değişiklikleri takip edebilir. Hem fizyolojik hem de psikolojik değişiklikler yaşaması gayet normal bir durumdur. Ancak “ay ay hamilelik” denilince akla bebeğin gelişimi gelir. Peki ay ay, bebeğin gelişimi nasıl olur?
1.Ay
Hamileliğin birinci ayında muhtemelen çiftler, gebelik şüphesi ile doktora başvururlar. Durumun heyecan verici olmasıyla, ilk ay doktorun belirlemesi gereken şey, ultrason yahut gebelik testi ile anne adayının hamile olup olmadığının netleşmesi olacaktır. Anne adayının bebek beklediği kesinleşirse, dikkat edilmesi gereken en önemli şey ise bebeğin kalp atışının olup olmamasıdır.
2.Ay
Bu dönemde bebeğinizin hücreleri büyümeye, farklılaşmaya ve özel fonksiyonlar üstlenmeye başlamıştır. Farklılaşmayla birlikte bebeğinizin dış görünümünün ana hatları belirmeye başlar. Kalp atışları daha net duyulmaya başlanırken aynı zamanda dolaşım sisteminde de gelişmeler göstermeye başlayacaktır.
6 haftalık gebe olan anne adayının karnındaki bebeğin boyutları 3 katı daha büyümüş olacaktır. Bununla birlikte temek yüz hatları da belirmeye başlayacaktır. Sonrasında ise gözler, iç kulak, yüzün üst ve yan tarafında bulunan dokuların oluşturduğu açıklar ile de dudakları belirecektir.
8. haftada heyecanla beklediğiniz bebeğinizin el ve ayak parmakları belirmeye başlayacaktır. Kol ve bacakları daha uzun ve belirgin bir şekil alacaktır. Sindirim kanalı gelişmeye devam ederken, kalp ve dolaşım sistemi artık tam gelişim gösterir. Bu dönemde bebeğiniz yaklaşık 12.5 mm’dir.
3.Ay
Bu ayda bebeğin vücudu şekillenmeye devam ederken, vital organları da gelişmeye başlar. İskelet gelişimi ile birlikte dişleri de gelişim gösterir.
11. haftanın sonunda bebeğiniz görünüm olarak son halini alır. Kulaklar iyice belirginleşir ve dış genital organlarda gelişim sürecinin tamamlar. Bebeğin yüzü daha belirgin ve seçilir halde olur.
4.Ay
Bebeğiniz dördüncü ayının başında artık başparmağını emmeye başlar. Tüm organları olması gereken seviyede gelişimini tamamlamıştır. Parmaklarda bulunan tırnaklar ve saçlar belirmeye devam eder. Bu ayın ortalarında özellikle erkek bebeklerin cinsiyeti ultrasonda belli olabilir. Bebeğinizin karaciğeri safra üretir, pankreası ise insülin üretimine başlar.
Bu ayın sonunda bebeğinizin sağlığı için nöral tüp defekti ve Down sendromu riskinin belirlenmesi için yapılması gereken üçlü testin uygulanması gerekir.
5.Ay
Bu ay içerisinde bebeğinizin kemik yapısı güçlenmeye başlar. İç kulak kemiklerinin de gelişmesiyle birlikte bebeğinizin işitme sinirlerinde de ilerleme görülür. Bebeğiniz artık sizin kalp atışınızı, mide seslerinizi duyabilecektir. BU ayın son haftasında ise bebeğinizin derisi artık iyice kalınlaşacak ve derinin tabakaları oluşmaya başlayacaktır. Bebeğin hareketlerini anne adayı hissetmeye başlayacaktır.
6.Ay
Sindirim sisteminin gelişmeye başlamasıyla birlikte, kan hücreleri, kemik iliği yapımında çalışmaya başlar. Heyecanla beklediğiniz bebeğinizin dokunma ve tat alma duyusu gelişmeye başlayacaktır. Bununla birlikte artık solunum hareketlerine de başlamıştır. İç kulaktaki denge yapılarının da gelişmesiyle birlikte bebeğiniz artık baş aşağı durma eğilimindedir.
7.Ay
Bebeğiniz gelişmeye devam ederken, elleri büyüyecek, kaşları ve kirpikleri oluşmaya başlayacak hatta saçları uzayacak ve sıklaşmaya başlayacaktır. Her geçen gün yağ dokusu artacak ve kilo almaya devam edecektir. Bu ayın ortalarında karnınızda taşıdığınız bebeğiniz, doğacak olan bebeğin minyatür hali gibidir. Bu ayın sonunda ise artık gözlerini açıp kapatacak, düzenli bir şekilde uyuyup, uyanacaktır.
Yedinci ayda yaptırmanız gereken testler vardır. Bunlar; glikoz tolerans testi ve kan uyuşmazlığı testidir.
8.Ay
Doğumun çok az kaldığı sekizinci ayda bebeğinizin akciğer gelişimi hala devam eder. Solunum egzersizleri yaparak, diafragma kaslarının gelişmesini sağlar. Bu ayın ortalarında bebeğinizin hareketlerinin biraz daha azaldığını hissedebilirsiniz. Eğer bu azalma sizi endişelendiriyorsa, doktorunuza başvurmakta fayda var.
9.Ay
Gebeliğin 36. haftasından itibaren rutin kontrollerin yapılması gerekmektedir. Bu ay, bebeğin doğum kanalına girdiği aydır. Bu sebeple de midenizde yanma ya da sırt ağrılarının azalmasını sağlar.
Doğum sancılarının her an yaşanabileceği, kasılmaların düzenli aralıklarla gelmesi gayet normaldir. Kasılmalarınız belirli bir düzene girdiyse ve istirahat etmekle geçmiyorsa, hastaneye gitmeniz gerekmektedir.
Hamile olmadan önce yüksek tansiyon hastalığı yaşayan anne adaylarının hamilelik süresince dikkat etmesi gereken durumlar vardır. Bunlar;
-Anne adayı her gün aynı saatte, aynı tartıda tartılıp, kilosunu kaydetmeli.
-Aynı şekilde her gün saatte dinlendikten sonra tansiyonunu ölçüp not etmeli.
-Tansiyonunuzun yükseldiğini fark ettiğinizde sol tarafınıza yatarak dinlenin. Hamilelikte tansiyon yükselmesi anne ve bebeğin oksijen teminini tehlikeye sokar. Bu nedenle enerji sarfiyatını en aza indirgeyip vücudu dinlendirmek gerekir.
-Anne adayının düzenli olarak gün içerisinde dinlenmek gerekir. Dinlenmek için fazla aydınlık olmayan sakin ortamlar seçilmeli.
-Ödem oluşmasını önlemek için protein açısından zengin gıdaları – süt, yoğurt, et, yumurta, kurubaklagil gibi – tercih etmekte yarar var. Mümkün olduğunca tuzdan uzak durmalı.
-Bol miktarda sıvı tüketin.
-Damar kasılmasına ve tansiyon yükselmesine neden olduğundan stresli ve gergin ortamlardan uzak durun.
-Bebeğin karnınızdaki hareketlerini izleyin. Normal şartlar altında bebeğin iki – üç saatte 10 hareket yapması gerekir. Bebeğin hareketleri azaldığında hemen bir uzmana danışın.
Riski var mıdır?
Hamilelikte düşük tansiyon beraberinde bazı rahatsızlıklar getirmesine rağmen hipertansiyon gibi tehlikeli değildir. Düşük tansiyonlu anne adaylarında genel baygınlık, sersemlik, baş dönmesi gibi sorunlar görülür. Düşük tansiyonun en önemli nedenleri arasında yetersiz sıvı alımı, aşırı sıcaklar ve uzun süre ayakta kalmak sayılabilir. Önlem almak için bol miktar sıvı tüketmek, düzenli egzersiz yapmak, sol tarafa yatmayı tercih etmek, düzenli beslenmek, otururken yavaşça kalmak yeterli olur.
Hamilelik sonrası yüksek tansiyon annede sona erer. Ancak bazı ağır preeklampsi vakalarında doğum ardından 48 – 72 saat içerisinde eklampsi oluşma riski vardır. Bu nedenle annenin durumu doğumun ardından incelenmeye devam edilir. Yüksek tansiyona bağlı olarak gelişebilecek felci önlemek amacıyla bazı durumlarda tansiyonu kontrol etmek için doğumun ardından birkaç hafta tansiyon düşürücü ilaç kullanmak gerekir.
Haftalara göre gebelik ile ilgili içerikler için tıklayın! https://www.bebek.com/haftalara-gore-gebelik/
