Çocuk Alerji ve Astım Akademisi Derneği (ÇAAAD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nermin Güler besin alerjilerinin teşhis ve tedavi sürecini anlattı.
Besin Alerjisi Nedir?
Bir besin veya besin katkı maddesi yendikten sonra ortaya çıkan her türlü istenmeyen ve beklenmeyen tepkiye “ters gıda reaksiyonları” adı verilir.
Bu reaksiyonlar iki türlü ortaya çıkabilir: Kişinin kendisinden kaynaklanan fizyolojik bir problemden ötürü besini tolere etmede güçlük olabilir, bu besin intoleransıdır.
Eğer bağışıklık sisteminin tepkisi ile reaksiyon gelişirse tıbbi anlamda, gerçek alerjik tepkiler meydana gelir. Ancak günlük hayatta bunların hepsi besin alerjisi olarak değerlendirilir.
Besin Alerjileri Neden Olur?
Alerji, bazı kişilerin bağışıklık sisteminin normal dışı çalışarak, aslında zararsız olarak kabul etmesi gereken maddelere karşı aşırı tepki vermesidir.
Besin alerjileri, vücut yapısı genetik olarak alerjiye eğilimli olan atopik kişilerde ortaya çıkar. Bu tür duyarlılığa sahip kişilerde bazı besinlerle vücudun karşılaşmasından sonra gelişen tepkiler, beklenenden farklı ve sadece o besine özgü olur.
Alerji geliştirilmiş olan besinin tekrar yenmesinden sonra, sağlıklı kişilerde görülmeyen aşırı duyarlılık belirtileri gelişir. Bu da değişik klinik bulgularla karşımıza çıkar. Çoklu besin alerjisinde, kişi birden fazla besine alerjik reaksiyon gösterir ve bu durumda kişiye herhangi bir besin dokunabilir.
Çapraz alerji denen durumda, bir besinin içindeki proteine alerjisi olan kişi, benzer proteine sahip olan başka besinlere de tepki verebilir. İnek sütü ile diğer hayvan sütleri arasında, yine tavuk yumurtası ile diğer kuş yumurtaları arasında çapraz alerji riski söz konusudur.
Öte yandan inek sütü proteini alerjisinde dana etine tepki verebilen, yumurta alerjisinde ise tavuk etine de tepki verebilen çocuklar olabilir.
En çok alerji yapan ek gıda nedir? Konulu videomuzu izleyebilirsiniz.
Besin Alerjisi Olan Kişilerde Hangi Belirtiler Gözlenir?
Alerji belirtileri vücudun çok çeşitli bölgelerinde ortaya çıkabilir. Belirtiler kişiden kişiye farklılık göstermekle beraber hasta farklı alerjenlere farklı tepkiler de sergileyebilir.
Besinler sıklıkla sindirim sistemi veya deri üzerinde reaksiyonlara neden olmakla beraber bazen de solunum yollarında da belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Besin alerjilerinde en sık gözlenen klinik belirtiler şunlardır:
Aniden ortaya çıkan, anafilaksi adındaki ağır alerjik reaksiyon ve şok (ki öldürücü olabilir) besin alerjilerinin en korkulanıdır.
Anafilaksi kişinin alerjenle temasından sonra, ani oluşan ciddi ve hayati tehlike taşıyan bir alerjik reaksiyondur.
Çok çeşitli olabilen belirtiler arasında ürtiker, anjiyoödem, kaşıntı, dudak, dil ve boğazda şişme, seste kalınlaşma, boğazda tıkanma hissi, öksürük, hırıltılı ya da hışıltılı nefes, nefes darlığı, solunum yetmezliği, yutkunmada veya konuşmada güçlük, karın ağrısı, mide bulantısı, kusma, ishal, kas spazmı, terleme, dışkı veya idrar kaçırma, kalp atışlarında düzensizlik, tansiyon ve nabızda düşme, hipotermi (vücut ısısında düşme), baş dönmesi, baş ağrısı, gözlerde kararma ve bilinç kaybı sayılabilir.
Bu bulgulardan en tehlikeli olup ölüm riski taşıyan belirtiler solunum güçlüğü ve tansiyon düşmesidir.
Besin Alerjisi Nasıl Teşhis Edilir?
Besin alerjisinden şüphe duyulduğunda, hastanın belirtilerinin gerçekten besine bağlı olup olmadığını ortaya çıkarmak için bazı soruları cevaplamak gereklidir. Öncelikle şüphe edilen gıdanın ne olduğu ve ne miktarda yenmiş olduğu öğrenilmelidir.
Gıdanın alınmasından sonra belirti ile bulguların ne olduğu ve ne kadar zaman sonra ortaya çıktığı, aynı gıdanın tüketilmesi nedeniyle daha önce görülüp görülmediği sorgulanmalıdır. Ayrıca hastanın bulgularının ortaya çıkmasına eşlik eden, egzersiz gibi bazı faktörlerin varlığı soruşturulmalıdır.
Alerjik olduğundan şüphe edilen besinin emziren annelerde anne diyetinden ya da çocuğun diyetinden çıkarılması gerekir.
Besin alerjilerinin laboratuvar testleriyle tanısında alerji deri testleri kullanılır. Alerji deri testleri tam teşekküllü sağlık kuruluşlarında ve mutlaka doktor eşliğinde yapılmalıdır.
Test sonuçlarını yorumlayan kişinin çocuk alerjisi alanında deneyimli olması gereklidir çünkü bu testler her zaman hastanın klinik bulgularıyla uyumlu sonuç vermeyebilir. Hastanın klinik hikayesiyle beraber ele alınarak şüphe edilen besin alerjisinin tanısı konur.
En Çok Hangi Besinlere Karşı Alerji Görülür?
Ülkemizde ve tüm dünyada çocuklarda en çok alerji yaratan besinlerin başında inek sütü gelmektedir. İnek sütü proteinin neden olduğu alerjik reaksiyonlar çok çeşitlidir.
Küçük süt bebeklerinde inek sütü proteini içeren bir besinin yenmesinden sonra ortaya çıkan basit bir kaşıntıdan ağır egzamaya varan çeşitli deri problemleri görülebilir. Bulantı, kusma ve yemek borusundan kalın bağırsağa kadar tüm sindirim sisteminin içinde alerjik problemler olabilir. Bazen başka nedeni olmayan bir kansızlık da olabilir.
İnek sütü proteini alerjisinin büyüme ve gelişme geriliğinde de rolünün olduğu düşünülmektedir.
Dikkat! Bütün bu gıda ve katkı maddeleriyle de en basiti kaşıntı ve en ağrı anafilaksi tipinde ağır reaksiyon olmak üzere, değişik organlarda ve çok değişik ağırlıkta klinik hastalıklar gelişebilir.
Çocuklarda Besin Alerjisinin Kökten Tedavisi Var mıdır?
Bugün için besin alerjilerinde özgün bir tedavi yoktur. Alerjik besinden uzak durmaktan başka çare yoktur. Tedavide ilk basamak sorumlu besinin diyetten tamamen çıkartılmasıdır.
Besin alerjisi ile ilgili toplumumuzda “Bir kereden bir şey olmaz” algısı vardır. Oysaki alerjide miktar önemli değildir, çok düşük miktarlarda dahi alerjik reaksiyonlar görülebilir.
Örneğin; inek sütü proteini alerjisi olan bir çocuğa yoğurt, peynir, tereyağı ya da içinde süt olabilen hiçbir besin verilmemelidir.
İnek sütü proteini alerjisi olan çocuklar için özel mamalar vardır. Bu mamalar, alerji yapan süt proteinlerini daha küçük moleküller halinde ya da aminoasitlere kadar parçalanmış halde içerirler.
Hekimler çocuğun kişisel özelliklerini ve alerjik hastalığın risk derecesini göz önüne alarak uygun olan mamayı önermelidir. Özellikle çocuk büyüdükçe ihtiyaçları artar ve damak zevki gelişir. Bu nedenle annelerin alerjiden uzak menüler hazırlaması çocukların tedaviye uyumu için önemlidir. Aynı zamanda çocuklara ihtiyacı olan süt öğününü de verebilmek adına, ürünler geliştirilmektedir.
Ülkemizde 1 yaşından büyük inek sütü proteini alerjisi olan çocuklar için artan ihtiyaçları karşılamak ve büyüme ve gelişmelerini desteklemek amacıyla özel mama da bulunmaktadır.
Besin alerjilerinin duyarsızlaştırma yolu ile tedavisi için çalışmalar sürmektedir. Ancak henüz oldukça yüksek riskli bir uygulama olup tolerans gelişmesi her zaman mümkün olamamaktadır. Gelecekte geliştirilme ümidi vermektedir.
Prof. Dr. Nermin Güler