1 Yaş Çocuklarında Bağlanma Sendromu nedir? Görülen tipleri nelerdir? Dikkat etmeniz gerekenler nelerdir? Hepsi ve daha fazlası sizler için bu yazıda!
Bağlanma, çocuk ve annesiyle babası -veya bakan kişi – arasında olumlu, sağlıklı ve güçlü bir duygusal bağ kurulması anlamına geliyor. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Bölümü Psikolog Nur Dinçer Genç “Bebek bu bağlanma ile yaşamını sürdürebilmektedir. Bağlanma iki taraflıdır ve her iki tarafın birbirinin ihtiyaçlarını karşılaması ile gittikçe güçlenir.” diyerek bir yaş çocuklarında bağlanmayı anlatıyor.
Minik bebeğiniz artık her yönüyle hızlı bir gelişim gösteriyor ve büyüyor. Artık destek almadan ayakta durabiliyor, hatta ilk adımlarını atmaya başladı bile. Kısacası çocuğunuz artık bir yaşında! Bu dönemde çocuğunuzda görülen diğer davranışlar ise şöyle olabilir:
- Artık eline aldığı şeyleri ağzına götürmekten vazgeçmekte onları başka amaçlar içinde kullanmaktadır. En sık yaptığı davranış elindekileri fırlatmaktır.
- Görsel hafızası çok iyi gelişmiştir ve küçük şeyleri bile kolayca görür ve bulur.
- Çevresindeki insanlara ilgi duyar, özellikle çocuklardan hoşlanır ama henüz birlikte oynayamaz.
- Yabancı insanlardan çekinmeye başlar, onlara tepki gösterir, korkar ya da ağlar.
- Anneye fazlasıyla bağımlıdır, anneden ayrıldığında uzun süreli ağlamalar görülür. Annesinin yüzündeki duygu ifadelerini izler, ondan etkilenir. Taklit etmeler çoğalır, annenin hareketlerini, gülüşünü, çıkardığı
sesleri, öğretilen şarkı ve oyunları taklit etmeye çalışır. - İşaretlerle istediklerini anlatmaya çalışır, kendine özgü bazı kelimeler ve sesler kullanır.
- Artık daha çok şeyi aklında tutmaktadır. Bir oyun oynarken içeride unuttuğu oyuncağı aklına gelir ve gidip onu alıp oyununa devam edebilir.
- Sizin söylediklerinizi de daha iyi anlamaya başladığı için iletişiminiz daha güçlü hale gelecektir.
Bağlanma Nedir?
Psikolog Nur Dinçer Genç, “Bağlanma, çocuk ve annesiyle babası -veya bakan kişi – arasında olumlu, sağlıklı ve güçlü bir duygusal bağ kurulmasıdır.” diyerek şöyle devam ediyor: “Bebek bu bağlanma ile yaşamını sürdürebilmektedir. Bağlanma iki taraflıdır ve her iki tarafın birbirinin ihtiyaçlarını karşılaması ile gittikçe güçlenir. Bebek şefkat ve sevgi ile kendine dokunulup konuşuldukça, ihtiyaçları karşılandıkça anneye veya bakan kişiye daha çok bağlanacak, annede bebeği kendine karşılık verdikçe aralarında gittikçe güçlenen bağ oluşacaktır.”
Bağlanma Tipleri
- Birinci tipte güvene dayalı bir model vardır. Anne çocuğun ihtiyaçlarını anlamakta, zamanında doğru tepkiyi vermekte, çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlamaktadır. Çocuk ağladığında ona şefkatle yaklaşmaktadır.
- İkinci tipte mesafeli bağlanma vardır. Anne çocuğun kendine yaklaşma çabalarını kabullenmemekte, mesafeli davranmaktadır. Çocuğun ihtiyaçları anne tarafından göz ardı edilmektedir. Bu tür bağlanmalarda kaçınan çocuk tipi ortaya çıkmaktadır. Çocuk duygularını anneye belli etmekten kaçınmakta, yetişkinlikte de duygularını kendi içinde yaşayan, ortaya koyamayan bir tip olmaktadır.
- Bir diğer bağlanma tipi de annenin istikrarsız olduğu tiptir. Bazen çocuğa aşırı ilgili bazen de hiçbir ihtiyacına tepki vermeyen anne olmaktadır. Çocuk bu durumda annenin nasıl tepki vereceğini, ihtiyacının karşılanıp karşılanmayacağını bilemediği için, bu tür bağlanma sonucunda kaygılı, gelecekte stres durumlarına dayanıklı olmayan bir yapı oluşmaktadır.
Psikolog Nur Dinçer Genç şöyle diyor: “Bazı görüşler, bir kişinin bebeklikte annesi ile kurduğu ilişkinin yetişkinlikte diğer insanlarla kuracağı ilişkinin niteliğini belirlediğini söyler. Çocukların 1 yaşına kadar ne tür bir bağlanma gösterdikleri, ilerdeki yaşamlarını önemli ölçüde etkiliyor olabilir. Bağlanma ne fazla ne de az, yeterince olmalıdır. Bağlanma sağlıklı bir şekilde gerçekleşirse çocuk, sağlam sosyal ilişkiler kurabilen, sağlıklı ruhsal yaşantısı olan, problem çözme becerileri gelişmiş ve güvenli bir yetişkin olacaktır. Anne ve baba çocuğun ihtiyaçlarını doğru şekilde cevaplayabilmeli, yakın bir ilişki kurabilmelidir. Ağlayan ya da korkan çocuğa vaktinde yanıt vermeli, kaygılarını yatıştırabilmelidir. Bu yanıtların sürekliliği olmalı, çocuk her defasında ebeveynlerinden aynı yaklaşımı görebileceğini bilmelidir. Çocuk yetiştirmek hamilelik döneminde başlayan bir süreçtir. Anne kendi duygularını doğru tanıdıkça, tanımladıkça bebeğine daha sağlıklı bir anne modeli oluşturacaktır. Eğer duyguları tanımaktan kaçınır, onları görmezden gelirse, destek almaz ise gerginlik ve stres dolu bir dönem yaşanması ve bunun bebeği de etkilemesi kaçınılmaz olacaktır. Bağlanma karşılıklı etkileşim sonucunda oluşur. Bağlanmayı annenin davranış ve tutumları etkileyeceği gibi, bebeğin özellikleri de etkiler.”
1 yaşına dek olan dönem içinde anne ve babanın dikkat etmesi gereken noktalar:
- Doğumdan sonraki ilk saatlerde bebekle bedensel temas (anne ve baba)
- Aç olan bebeği emme refleksine davet için meme ile uyarma
- Sık beden temasında bulunma
- Göz göze iletişim kurma
- Ağlamalarına ‘ihtiyaçlarını giderme’ ye yönelik davranışlarla yanıt verme
- Sadece ihtiyaç anlarında değil, ihtiyacı olmadan da bebekle gönüllü etkileşime girme
- Anne ve babanın bebekle etkileşimli oyun oynaması
1 yaşına dek doğru bağlanma gerçekleşen çocuklar
- Meraklı,
- Liderliğe eğilimli,
- Sosyal,
- Mutlu,
- Sorun çözmede sabırlı,
- Becerikli,
- Kendine güvenli,
- Bağımsız,
- Duygusal ilişkilerde yeterli,
- Kişilik gelişimi yeterli,
- Bilişsel, algısal, hareketsel gelişimi ileri yetişkinler olacaklardır.
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]Bebek gelişimi ile ilgili içerikler için https://www.bebek.com/bebek-gelisimi/ 👶[/box]