Merhaba, bugün sizler için bireysel farklılıklar üzerine çocuğunuzla okuyabileceğiniz kitapları inceledim.
FERDINAND
Yazar: Munro Leaf
Çizer: Robert Lawson
Yayınevi: Pena Yayınları
İspanya’da yaşayan boğalar arenaya çıkmanın hayalini kuruyor. Biri hariç; Ferdinand!
O, arenaya çıkmak yerine doğayla iç içe olmayı ve çiçek koklamayı seviyor. Ancak boğa güreşlerine zorla götürülüp arenaya çıkartıldığında ise izleyicileri harika bir sürpriz bekliyor.
1936 yılında çocuk kitapları yazarı Munro Leaf tarafından yazılan ve ünlü çizer Robert Lawson tarafından resimlenerek yayınlanan Ferdinand bir klasik haline gelerek büyük bir başarı yakalamıştır.
KAŞAL
Yazar: Kyo Maclear
Çizer: Isabelle Arsenault
Çevirmen: Gözdenur Çağlayan
Yayınevi: Hep Kitap
Annesi bir kaşık, babası ise bir çatal; ona ikisine de biraz benzediği için Kaşal adını vermişler.
Görüntüsünün farklı oluşu ailesini her ne kadar rahatsız etmese de Kaşal ve diğerleri maalesef ailesiyle aynı fikirde değil.
Çünkü onun yaşadığı mutfakta çatallar çatal, kaşıklar da kaşıktır! Diğer tüm kaşık ve çatal dostları evyede bol köpüklü bir banyonun tadını çıkarırken ya da masalara kurulurken
Kaşal yalnızca onları seyrederdi. Kimse onu bu görüntüsüyle kabullenmek istemezdi. Ama bir sabah pasaklı bir şeyin mutfağa gelmesiyle belki de Kaşal aradığı dostu bulmuştur.
RENKLERİN KARA KİTABI
Yazar: Menena Cottin
Çizer: Rosana Faria
Çevirmen: Alpaslan Durmuş
Yayınevi: Edam Yayıncılık
Renklerin Kara Kitabı okuduğum en güzel farkındalık kitaplarından biri. Yazar, görme engelli bireylere renkleri kabartmalarla, benzetmelerle o kadar güzel anlatıyor ki!
Tıpkı İbrahim’in de dediği gibi renkleri koklayabiliyor, hissedebiliyor, duyabiliyor ve tadabiliyorsunuz bu kitapta. Kitabı isterseniz Latin alfabesinden, isterseniz de Braille alfabesinden okuyabiliyorsunuz.
MÜZİSYEN İNEK SIRMA
Yazar: Geoffroy De Pennart
Yayınevi: Kır Çiçeği Yayınları
Ülke çapında düzenlenen müzik yarışmasına katılmak için şehre giden Sırma, bir orkestra grubuna katılmaya çalışır; ama gittiği her orkestra onu boyuna, boynuzuna, kıyafetlerine, otobur oluşuna, kilosuna göre değerlendirince bir türlü yer edinemez.
Gittikçe umudunu kaybeden Sırma, bakalım kendine göre bir orkestra bulabilecek mi?
FİL KADAR NARİN FARE GİBİ GÜÇLÜ
Yazar: Rachel Bisseuil
Çevirmen: Genç Osman Yavaş
Yayınevi: Final Kültür Sanat Yayınları
Anabella, diğer farelere göre özel bir fare, çünkü o bir fareyle değil, bir fille arkadaş olmak istiyor.
Ama annesi bu duruma pek ihtimal vermiyor, aksine ona sürekli “Seni anlıyorum; ancak filler farelerden korkar,” diyor.
Anabella ise umudunu hiç kaybetmeden pek çok kez, şansını denemesine rağmen maalesef sonucunda hep aynı durumla karşılaşıyor.
Ta ki bir gün görme engelli bir fil olan Zet’le tanışıp ona dünyanın tüm renklerini tasvir edene kadar…
Fare ile görme engelli bir filin engeller üzerine kurulu harika dostluğu…
MUTLU SU AYGIRI
Yazar: Richard Edwards
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Su aygırı, küçük bir su aygırı olmaktan hiç memnun değil. Sürekli başka hayvanlara özeniyor, onlar gibi olmak istiyor.
Çünkü ona göre su aygırı olmak çok sıkıcı. Bir gün ormanda gezerken maymun, kartal, kuyruksüren gibi hayvanlarla karşılaşıyor.
Karşılaştığı her hayvanda ise onlara benzemek için çabalıyor; fakat tüm denemeleri başarısız oluyor. Ta ki su birikintisinin yanında bir keçi ile tanışana kadar!
BAHADIR
Yazar: Geert De Kockere – Carll Cneut
Yayınevi: Sarıgaga Yayınları
Bahadır’ın iskele babası gibi bacakları, iki tane sayılabilecek gövdesi, yelken gibi dalgalanan iki kulağı, ucuna doğru biraz oynak hortumu ve küçük bir kuyruğu vardı. Ama tüm bunlara rağmen, Bahadır her yere davet edilirdi.
Mesela bir şey tutmasını istedikleri zamanda gemi direği gibi dimdik durabilirdi ya da birilerini dinlemesi için sık sık çağırılırdı, zira o bunu iki kulağıyla çok iyi yapabilirdi.
Boyama işleri için de onu çağırırlardı; çünkü kuyruğunun ucundaki tüy en ince çizgileri bile çizebilirdi. Bahadır koroya bile davet edilmişti ritim tutmak için, elbette bunu da mükemmel bir şekilde yapardı hortumuyla.
Anlayacağınız tüm o iskele babası bacaklara, yelken gibi dalgalanan kulaklara, kısa kuyruğuna rağmen Bahadır mükemmel bir fildi!
NOHUTÇUK
‘’Birinin küçük olması, büyük bir sanatçı olmasını engellemez!”
Gerek konusu gerek çizimleriyle benim en sevdiğim çocuk kitaplarından biri, Nohutçuk.
Gerçekten de adı gibi kendisi tam bir nohut tanesi büyüklüğünde. Nasıl olur diye düşünebilirsiniz; ama o hiç öyle düşünmüyor.
Küçücük bedenine rağmen güreşiyor, ip üstünde yürüyor, tırmanıyor, araba kullanıyor ve bunun gibi yapabildiği daha nice şeyler var.
O, tüm bu farklılıkları bir yana, hayatını doyasıya yaşayan küçük bir nohutçuk!
MORRİS MİCKLEWHİTE VE TURUNCU ELBİSE
Yazar: Christine Baldacchino
Çizer: Isabelle Malenfant
Çevirmen: Deniz Özülke
Yayınevi: Güldünya Yayınları
Okuduğum en farklı kitaplardan biriydi, Morris Micklewhite. Kendisi turuncu elbise giymeyi, tıkır tıkır ayakkabılar seçmeyi tercih ediyor ve onları giymekten de çok mutlu.
Ama okula sevdiği kıyafetleriyle gittiğinde arkadaşları onun için aynı şeyi düşünmüyor ve oyunlarına dâhil olmasını istemiyorlar.
Ama sonra Morris ve diğer çocuklar aynı hayalin ortak noktasını oluşturunca keyifli bir değişim başlıyor. Güldünya Yayınları’ndan çıkan bu kitap çizimleriyle, işlemiş olduğu konuyla benim en sevdiğim kitaplardan biri.
BOB VE GAGA SANATI
Yazar – Çizer: Marion Deuchars
Çevirmen: Sima Özkan
Yayınevi: Fom Kitap
Bob, kendini her haliyle seven tıpkı diğerleri gibi bir kuş. Tamam, belki bacakları sıska olabilir, ama o bundan rahatsız olmuyor.
Ta ki etrafındakiler Bob gibi düşünmeyip sıska bacaklarıyla dalga geçinceye kadar. Bu durum onu çok üzünce o da sıska bacaklarını kalınlaştırmaya karar veriyor.
Spor yapıyor, yemek yiyor, bacaklarını kapatacak giysiler tercih ediyor; ama nafile. Sonra bir gün sanat galerisini gezerken aklına gelen harika bir fikirle Bob herkesi kendine hayran edecek bir çözüm buluyor.
YAVRU AHTAPOT OLMAK ÇOK ZOR
Yazar: Sara Şahinkanat
Çizer: Feridun Oral
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Yavru ahtapot Nino, her sabah yatağından zorlukla kalkar ve annesinin yardımıyla kıyafetlerini giyerdi.
Zorla giymesinin sebebi ise Nino’nun artık sekiz kollu bir ahtapot olmaktan, her gün her sabah sekiz delikli kıyafetler giymekten bıkmış usanmış olmasıydı.
Tek dileği bir yılan balığına dönüşmekti, ancak bir sabah öyle bir şey oldu ki Nino artık ahtapot olmaktan gurur duymaya başladı. Acaba, Nino’nun fikrini ne değiştirdi?
İNSANLAR HAKKINDA BİLDİĞİM HER ŞEY
Yazar: Jaume Copons
Çizer: Guridi
Çevirmen: Mehmet Çilingir
Yayınevi: Tekir Kitap
İnsanlar Hakkında Her Şey, birbirinden farklı pek çok özelliğe sahip insanlardan bahsediyor.
Mesela küçük ya da büyük burunlulardan; bıyıklı ya da bıyıksız insanlardan; yılandan ya da örümcekten, fırtınadan korkan insanlardan; gözleri renkli insanlardan; et yiyen ya da sebze yiyen insanlardan; dağların tepesine çıkan insanlardan ya da okyanusların dibine dalan insanlardan…
Aslında sadece birkaç özellikle bile birbirimizden ne kadar farklı ve özeliz öyle değil mi? Çocuklarınızla farklılıklar üzerine konuşabileceğiniz keyifli bir kitap sizleri bekliyor.
YAĞMUR ADAM VE EN GÜZEL DANS
Yazar: Özge Bahar Sunar
Çizer: Uğur Altun
Yayınevi: Redhouse Kidz Yayınları
Güneşin gökte pırıl pırıl parladığı bir gün, kırlar piknik yapan, kitap okuyan, bisiklet süren, spor yapan insanlarla doludur. Herkes bu güzel günün doyasıya tadını çıkarır.
Ta ki bulutlar gökyüzünü kaplayıp yağmur başlayana dek! Yağmurun başlamasıyla evlerine dönmek zorunda kalan insanlar aniden yağan yağmura laf etmeye başlar.
Söylenenleri duyan Yağmur Adam ise herkesin bu kadar mutsuz olmasına, öfkelenmesine çok kırılır ve bir daha yağmur yağdırmamaya karar verir. Tabii artık hiç yağmur yağmadığı için insanlar eski neşeli zamanlarına geri döner. Parkta, bahçede, kırlarda doyasıya eğlenir.
Gel zaman git zaman çimenlerin sarardığını, hayvanların susuz kaldığını, hatta kendilerinin de sıcaktan iyice bunaldıklarını fark ederler. Yağmurun artık hiç yağmıyor oluşuna ise en çok yağmur damlalarını hissederek dans etmeye çalışan işitme engelli kız üzülür.
Acaba yağmur kimilerinin gününü mahvederken; kimileri için vazgeçilmez olabilir mi?
KÖPEKLER BALE YAPMAZ
Yazar: Anna Kemp
Çizer: Sara Ogilvie
Çevirmen: Gülbin Baltacıoğlu
Yayınevi: Pearson Yayınları
Benim Köpeğim Bale Yapmaz kitabının ana kahramanları küçük bir kız ve onun sıra dışı köpeği.
Bale dersleri alan küçük kız bir gün babasına köpeklerin bale yapıp yapamayacağını sorar. Babasının, köpeklerin bale yapamayacağı yanıtı ile küçük kız ve köpeğinin macerası başlamış olur. Küçük kızın köpeği ile çıktığı yolculukta başta okuyucular olmak üzere herkesi şaşırtıcı bir son bekler.
“Benim köpeğim farklıdır. Diğer köpeklere benzemez. Onlar gibi davranmaz. Tuvaletten su içmez, terlikleri ısırmaz, kedileri kovalamaz… Benim köpeğim kendini balerin zanneder!”
Küçük kız ve köpeği, minik okuyucularını hayal dünyalarına açılan kapıda onları bekliyor. Kitapta yer alan birbirinden renkli çizimler hem okumayı kolaylaştırıyor hem de çocukların yaratıcılıklarının gelişmesine katkıda bulunuyor.
BİR DEVE KUŞU HER ŞEYİ YAPABİLİR!
Yazar – Çizer: Oğuz Demir
Yayınevi: Uçanbalık Yayınları
Bir devekuşu isterse her şeyi yapabilir mi? Tabii, neden olmasın? Her gün kaplanlar tarafından kovalanmaktan çok mutsuz olan devekuşu, papağanlar gibi uçmak istiyor.
Biraz muz yaprağı, biraz bambu ve biraz da sarmaşıkla başarıyor da. Sonra gökyüzündeyken daha yüksekte uçan flamingolar gibi uçmak istiyor, flamingolarla uçarken de dağın zirvesinde daireler çizen kartala özeniyor.
Peki, başka hayvanların kişisel özelliklerine özenen yalnızca devekuşu mu? Belki bir kaplumbağa da devekuşu gibi uzun bacaklı olmaya özeniyordur. 🙂
Bir Deve Kuşu Her Şeyi Yapabilir, Oğuz Demir’in kaleminden bireysel farklılıkların güzelliği üzerine eğlenceli bir hikâye.
GÜN BEY’İN PENCERESİ
Yazar: Göknil Özkök
Çizer: Ceyhun Şen
Yayınevi: Can Çocuk Yayınları
Kaldırımla aynı seviyede, camının önünde saksı çiçeklerinin açmadığı bir apartmanın en alt katında yaşıyor, Gün Bey.
Hayatı bu pencere önünde gelip geçen ayakkabıları seyrederek akıp gidiyor. Dışarı çıkmaya korkuyor, bu nedenle ayakkabıları tertemiz haliyle öylece duruyor rafta.
Ama bir gün dışarıya baktığı o pencerede küçük bir kız fark ediyor ve bir mucize gerçekleşiyor… Çocuklarla toplumsal farkındalığı, farklılıkları konuşmak üzerine naif, sıcacık bir hikâye. Göknil Özkök’ün hikâyesine Ceyhun Şen ‘in harika çizimleri eşlik ediyor.
SUKİ’NİN KİMONOSU
Yazar: Ciğeri Uegaki
Çizer: Stephane Jorisch
Çevirmen: Dila Altındiş Balcı
Yayınevi: Meav Yayıncılık
Suki’nin en sevdiği şey, büyükannesinin geçen yaz ona hediye ettiği mavi kimonosu ve okulun ilk günü de mavi kimonosunu giymekte kararlı. Daha en başında Suki’nin kardeşleri bile böyle bir kıyafet giyerse herkesin ona tuhaf bakacağını, onunla alay edeceklerini söyleyerek vazgeçirmeye çalışıyor. Ama Suki vazgeçmiyor ve istediği kıyafetle gidiyor okula. Tabii kardeşlerinin söylediği gibi de oluyor. Mavi kimonosuyla alay eden, gülen pek çok çocuk… Peki, Suki? O hâlâ mavi kimonosuyla çok mutlu! J
Kendisi olmayı tercih etmek, özgüven ve farklılıklar üzerine Meav Yayıncılık’tan.
MAVİ KURTLAR KENTİ
Yazar – Çizer: Marco Viale
Çevirmen: Nilüfer Uğur Dalay
Yayınevi: Çınar Yayınları
Mavi Kurtlar Kenti’nde tekdüze bir hayat yaşıyor mavi kurtlar. Yaşadıkları düzeni hiç bozmadan, her gün aynı şeyleri yaparak geçiyor günleri.
Öyle ki Tabii bu kentte yalnızca kurtlar değil; deniz, gökyüzü, evler, masalar hatta çiş bile mavi. Ancak bir gün kente kırmızı bisikletli kırmızı bir kurdun gelmesiyle hayatları da değişmeye başlıyor.
Çınar Yayınları’ndan farklılıklara saygı duymak, yeniliğe ve değişime açık olmak üzerine çok güzel bir hikâye.
1cocuk1kitap