Ülkemiz, 10 ilde büyük yıkıcılığa sahip deprem afeti ile yıkıldı. Bu yıkım hem fiziksel hem de duygusal olarak birçok kişiyi doğrudan veya dolaylı olarak etkiledi. Depremden etkilenen ve kayıpları olan herkese sabır ve geçmiş olsun diliyoruz.
Günlerdir kadın erkek, yaşlı genç herkes haber ve sosyal medya kanalları aracılığı ile deprem bölgesinden haber almak istiyor. Haber alma isteği her ne kadar normal bir ihtiyaç olsa da, haberlere ve görüntülere uzun süre ve sık sık maruz kalmak hem yetişkinler için hem de çocuklar için olumsuz etkilere yol açmaktadır. Çocuklar yaşadıkları toplumun deneyimlerinden en az yetişkinler kadar etkilendiklerinden dolayı depremi fiziksel olarak yaşamayan çocuklar üzerinde de deprem derin etkiler bıraktı ve bırakmaya devam ediyor.
Depreme bizzat tanık olmadan; sosyal medya, haber kanalları veya bir yakın aracılığıyla deprem hakkındaki konuşmalara, görüntü ve/veya seslere maruz kalmak çocuklar için anlamlandırması çok da kolay olmayan bir sürece sebebiyet verebilir. Buna ek olarak, çocuklar yetişkinler kadar sözel ifadede güçlü olmadığı için kendilerini ifade etme konusunda zorluk yaşayabilirler. Tam da bu noktada oyun çocukların kendilerini ifade etmeleri için en iyi ve uygun yol olarak karşımıza çıkar.
Arkadaşını, dostunu, akrabasını, komşusunu veya yalnızca bölge insanını merak etmek ve onlarla ilgili haber almak yetişkinler için çok önemlidir. Ancak, çocuklar için de oyun çok önemlidir. Çocuğa depremi anlatmak ya da onun kendini ifade etmesine olanak sağlamak için oyun ortamı sağlanmalıdır. Çocuklar gördükleri ya da duydukları herhangi bir haberden etkilenebilir.
Çocukları depremle ilgili yeterli ve uygun bir şekilde bilgilendirmek gerekmektedir. Bu bilgi akışını sağlamak için yine en güvenilir yollardan biri oyun aracılığı ile gerçekleşmektedir. Çünkü çocuklar soyut kavramlar üzerinden depremi anlamlandırmakta zorlanabilir. Oyun esnasında, somut örnekler ve oyuncaklar ile depremi anlatmak hem ebeveynler için daha kolaydır hem de çocuklar daha iyi ve doğru anlarlar.
Oyun ve oyuncaklar aracılığıyla çocuklar kendilerini daha iyi ifade etme şansı bulurlar. Sözel olarak düşündüklerini ve hissettiklerini ifade etmek zor olsa da oyun aracılığıyla bu süreç daha kolay olabilir. Oyun aracılığı ile yetişkinler çocukların korkularını, endişelerini, olumlu olumsuz birçok duygularını anlama ve duygu ve hislerine cevap verme fırsatı bulur. Dolayısıyla, oyun esnasında oyunu çocuğun yönetmesine izin vermek, onu dinlemek, düzeltmemek ve müdahale etmemek önemlidir. Sembolik oyun aracılığı ile çocuğun paylaşımları desteklenmelidir.
Zaman zaman çocuklar olumsuz duyguları yalnızca kendilerinin yaşadığını zannederler. Oyun esnasında yetişkinler kendi korku ve endişelerini de uygun bir şekilde çocuklarına gösterebilir, bu sayede ortak duygu paylaşımında bulunabilir ve çocukların yalnız ve güçsüz hissetmemesine olanak sağlayabilirler. Duygular karşısında başa çıkmaya yönelik fikir alışverişinde bulunarak çocukların da iyileşme sürecine dahil edilmesi gerekir. Bizler nasıl yetişkinler olarak yetersiz ve eli-kolu bağlı hissediyorsak çocuklar da tıpkı bizim gibi hissedebilirler.
Çocukların sorumluluk almasına ve kendilerini yeterli hissetmelerine olanak sağlamak için beraber yardım paketi hazırlayabilir, depremden etkilenen çocuklar için resim yapabilir veya hediye oyuncak gönderebilirsiniz. Sorumluluk almasına izin verildiğinde çocuklar kendilerini yeterli hissederler ve özgüven duyguları gelişir. Faydalı olduğunu ve işe yaradığını hisseden çocuklar, yetişkin olduklarında da empati kurma, sorumluluk alma, ve yardım etme gibi insani duygulara sahip olan bireyler olurlar.
Travma ve afet sonrası direkt ya da dolaylı olarak etkilenen aileler için mümkün olduğunca rutinleri devam ettirmek oldukça önemlidir. Aile içi iletişim ve güven duygusu çocuklar için erken yaşlarda kritik bir öneme sahiptir. Yemek masasına birlikte oturmak, ailecek sohbet etmek, hep beraber oyun oynamak, yatmadan önce kitap okumak gibi rutinleri devam ettirmek çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de büyük öneme ve iyileştirici bir etkiye sahiptir.
Bildiği ve şimdiye kadar sahip olduğu etkinliklerin devam ettiğini görmek çocukların güven duygusunun gelişmesine yardımcı olur. Güven duygusunun oluşmasında ve desteklenmesinde rutinlerin oldukça önemli bir yeri vardır.
Özetle, depremden dolaylı olarak etkilenen çocuklar ile;
- Oyun ortamı oluşturulmalı,
- Günlük, aile üyelerinin yer aldığı rutinler devamlar ettirilmeli,
- Çocukların kendilerini ifade etmeleri desteklenmeli, ve
- Çocukların medya ve basın yayın organlarına maruz kalmaması sağlanmalıdır.
Binlerce vatandaşımızı fiziksel olarak etkileyen Kahramanmaraş merkezli deprem, ülkenin ve dünyanın dört bir yanında milyonlarca kişiyi etkilemeye devam ediyor. Çok zorlu günler geçirdiğimiz bu zamanda, çocuklarımızın iyi olma halini desteklemek için oyunun önemli rolünü dikkate almak anne babalar için büyük öneme sahiptir.
Daha aydınlık, sağlıklı ve mutlu günlere çocuklarımızla ve sevdiklerimizle ulaşmak dileğiyle…
#oyunbağkurar