emzigimi-bulamiyorum-onu-goren-var-mi

Emziğimi bulamıyorum, gören var mı?

Merhaba değerli okurlar,

Bu sayımızda kızım Nice tatlı bir anısını anlatacak sizlere. Emziğini nasıl bıraktığını minik arkadaşlarıyla paylaşmak için sabırsızlanıyor. Çünkü bu dönemin ne kadar sancılı ve yorucu bir süreç olduğunu çok iyi biliyor.

Bir anne olarak istedim ki, çocuğumun ruhu bu dönemleri yara almadan atlatsın.

Ailecek bildiğimiz ve deneyimlediğimiz konuları buradan paylaşıp, siz değerli ebeveynlere naçizane yardımcı olmayı umuyoruz. Emziği bırakma, bezi bırakma, anne sütüne veda gibi zamanlarda sanırım en kolayı emziği bırakmak oldu. Çünkü her şey bir oyunla başladı.

Oyunu hayatınızın her anına dahil edin lütfen. Hele hele çocuklarınız size oyun oynamayı teklif ediyorlarsa onları geri çevirmeyin. Bırakın onların küçücük gözleri oyunla kocaman parlasın. Ruhları oyunla beslensin.

Vakti zamanı gelince oyun oynamak size çok yardımcı olacaktır. Bu, çocukların ellerinden düşürmedikleri, çok sevdikleri emzikleri olsa bile…

Hadi hep birlikte Nice’yi dinleyelim.

emzigimi-bulamiyorum

Merhaba 😊

Ben Nice. 3 yaşındayım.

Bu emziği nasıl mı bıraktım? İzninizle anlatayım o halde☺️

Annemin “Bu çocuk, bu emzikten nasıl vazgeçecek?” sorusuyla kıvrandığı günlerden birinde babamla nesnelerin yerini bulma oyunu oynuyorduk. Babam saklıyor, ben buluyordum. Ben saklıyorum, babam buluyordu. Ararken de yerini tarif ediyorduk nesnelerin. Saklama sırası bana geldiğinde emziğimi sakladım. Ama babam uyardı beni! (Canım babacığım, hiç kıyamaz bana)

“Kızım emziğini saklama, bulamazsın” dedi. Tam da o sırada babimden (Babaanne çok uzun değil mi?☺️) telefon geldi. Onunla sohbet etmeye bayılıyorum. Yeni de konuşmaya başladım ya, susturamıyorlar beni!

Önceleri bu çocuk ne zaman konuşacak diye gözümün içine bakan annemle babam, konuşmaya başlayınca azıcık sussam diye bakıyorlardı bu kez. (Aramızda kalsın, bazen anlayamıyorum şu büyükleri)

Telefonu kapatıp, babime gittik babamla. Annem biz gidince, emziği bulmuş veeee evet tahmin ettiğiniz gibi imha etmiş. Akşam emziğimi özlemiş bir halde eve döndüm. Emziğimi sordum bizimkilere. “E sen sakladın ya, yerini de sen biliyorsun” dediler. Haklıydılar. Ben saklamıştım. Peki ama neredeydi bu emzik? 🤷‍♀️

Yerini bulamadım ve itiraz edip, zırlayamadım da!

Ha bu arada, ben emziği iyice unutana kadar marketlerden uzak tuttu annem beni. Eski aşk tekrar alevlenmesin diye herhalde.

 

Kader Varlık.

Kader Varlık

İsviçre’de yaşayan Kader Varlık, çeşitli hastanelerde acil hemşiresi olarak çalıştı. 2010 yılında Pusula Gazetesi’nin kültür sanat haberlerini yazarken merkezi İstanbul’da bulunan Sağlık ve Doğa Gönüllüleri Derneği’ne üye oldu. Kendini doğa ve canlı sever olarak tanımlıyor. Bu sevgiyi ve deneyimlerini çocuklarla paylaşmanın doğru olacağını düşünüyor. En büyük ilham kaynağı kendi çocukları ve minik okurların dünyasına yeni bir şeyler katmanın önemine inanarak yazdığını belirtiyor. Daha ilkokuldayken ilk parasını şiir yazarak kazandı ve dizelerin dostluğunu öyle çok sevdi ki, tanıdığı herkese , gördüğü her şeye, Güneş’e , Ay’a şiirler yazdı. Şiirlerini bir defterde toplayıp, öğretmeninin önerisiyle okul kütüphanesine hediye edildi. Ne var ki ilk şiir defterini saklayamadığı için üzülüyor. Yazmayı ve günlükler tutmayı hep çok sevdi. Çocukluğunda ona arkadaşlık eden ve birlikte hayaller kurduğu kayısı ağacını özlüyor. Hep iyi bir şair olmayı düşledi. Ama çocuklarını dünyaya getirene kadar minik arkadaşları için yazacağı hiç aklına gelmemişti. İsviçre’de evinin bahçesinde çocuklarıyla trambolinde zıplamaya bayılıyor ve “Doğum günüm ne zaman gelecek?” adlı kitabını kucaklayacağı günün hayalini kuruyor.

Post navigation

Bir yanıt yazın