Bu hafta Memorial Hastanesi Yenidoğan Ünitesi Şefi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Mamur ile “Erken doğan bebekler” üzerine söyleştik.
bebek.com: Erken doğumun nedenleri nelerdir?
Dr. Gökhan Mamur: Erken doğumların başlıca iki sebebi bulaşıcı hastalıklar ve rahim boynunun destek dokusunun az olmasıdır. Bunun yanısıra çoğul gebelikler ve bebeği çevreleyen suların fazla olması (polihidramnios) da erken doğum tehlikesini arttırmaktadır. Ancak özellikle belirtmek gerekir ki erken doğumların yüzde ellisi herhangi bir sebebe bağlanamamaktadır.
bebek.com: Bir bebek ne zaman prematüre olarak kabul edilir?
Dr. Gökhan Mamur: Zamanında doğan bebekler gebeliğin 37 ile 42. hafta arasında doğan bebeklerdir. Bu durumda 37 gebelik haftasını tamamlamamış bebek erken doğmuştur. Ancak 34 gebelik haftasını tamamlamış bebekler genelde dış dünyaya uyum sağlayabilecek olgunluktadırlar ve dolayısıyla genelde yenidoğan yoğun bakım ünitesine ihtiyaç duymamaktadırlar.
bebek.com: Erken doğan bebeklerle ilgili istatistiki veriler nelerdir?
Dr. Gökhan Mamur: Erken doğan bebeklerin 37 gebelik haftasını tamamlamamış bebeklerdir. Bunların arasındaki sınıflamada 2500 gramın altında doğan bebeklere “düşük doğum tartılı-DDT”, 1500 gramın aldında doğan bebeklere ise “çok düşük doğum tartılı-ÇDDT” bebekler olarak adlandırılırlar. Sizlerin de tahmin edebileceği gibi bebeğin doğum haftası ve doğum tartısı ne kadar düşük ise tehlikeler o derecede artmaktadır. Yenidoğan dönemindeki tüm ölümlerin 2/3’ünü DDT bebekleri oluşturmaktadır ve bu sayının yarısı ÇDDT bebeklerdir. DDT bebeklerin ilk ay içindeki ölüm oranları miadında doğan bebeklere kıyasla 40 misli artmaktadır ve bu oran ÇDDT bebekler için 200’dür. Yaklaşımları üst düzeyde olan yenidoğan yoğun bakım ünitelerde gebelik haftasına göre yaşam oranları; 25 gebelik haftasında %50, 26’da %60, 27’de 70, 28 ve ötesinde %80 ve üstü. Bu tür ünitelerde tüm gebelik haftaları bir araya getirilince yaşam oranları %90 ve üzeridir.
bebek.com: Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde ne gibi tedavi metotları uygulanıyor?
Dr. Gökhan Mamur: Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde uygulanan tedavi şekilleri temelde bebeklere yaşam desteğini hedeflemektedirler. Örnek olarak erken doğan bir bebekten bahsedersek doğumun ilk anından itibaren yenidoğan ekibi bebeği karşılamaktadır. Burada yenidoğan bebeklere özel canlandırma teknikleri kullanılmaktadır. Bebeğin hayati işlevleri belirli bir çizgiye getirildikten sonra, olgunlaşmamış akciğer nedeniyle bebek bir tüp vasıtasıyla solunum cihazına bağlanır ve hemen ardından sürfaktan isimli akciğerin çalışmasını kolaylaştıran bir ilaç doğrudan solunum yoluna uygulanır. Bunun ötesinde bebek solunum cihazıyla boğuşmasın diye sakinleştirici ilaçlar uygulanır. Annenin rahmindeki ortama yakın bir ortam yaratılmaya çalışılır. Bu ortam ısıtıcılı yatak ile sağlanır. Bebeğin damarları henüz çok ince ve narin olduğundan annenin bebeğe beslenmesini sağladığı aynı yola yani göbek damarlarına ince bir tüp yerleştirirler ve buradan serum ile beslenme yapılır ve laboratuvar için kan örnekleri alınır. Eğer bulaşıcı hastalık olasılığı var ise antibiyotik kullanılır. Erken doğan bebeklerin beyin kanama olasılıkları daha yüksek olduğundan buna yönelik yaklaşımlar ve tedaviler yapılır. Genel olarak bu dönemde “minimal handling” yani az temas yaklaşımında bulunulur. Bunun manası mümkün oldukça çok izlem ve mümkün oldukça az temas yapılır. Bu şekilde hem bebek az uyarılmış olur hem de mikrop kapma olasılığı azalır. Bu tür bebekler mikroplara çok açıktırlar yani savunma sistemleri biz erişkinlere kıyasla çok, çok yetersizdir. Dolayısıyla yenidoğan yoğun bakim ünitesinin temizliği ve en önemlisi çalışanlarının el temizliği belki de ünitedeki en önemli kurallardan biridir. Anne ve babaların bebeklerinden uzak kalmamaları çok önemlidir. Özellikle annenin anne sütü üretimi ve bebek ile bağlarının gelişmesi için gereklidir. Bu nedenden dolayı bu ünitelere ebeveyn girişi çok serbest tutulmalı ve istedikleri zaman bebekleri ile bilgi alabilmelidirler. Bunun dışında anne ve baba bebekleri ile tensel temasta bulunmalıdırlar. Bu bakim tarzına kanguru bakimi denir. Bebeğin sağlığı biraz daha düzeldikçe solunum cihazından ayrılır, damardan tedavileri ve serumları azaltılır ve mide yoluyla beslenmesi sağlanır ve burada anne sütünün önemi ortaya çıkar. Temelde şu görülüyor ki yenidoğan yoğun bakim ünitelerinde ekiplerin yaptıkları birçok işlem bebeğin yaşamının belli dönemlerinde çıkan sorunlarına cevap vermeyi hedeflemektedir. Ancak tüm son model cihazlar ve yüksek teknolojik donanımlar bir tarafa bence en önemli şey ekiptir. Hekiminden hemşiresine, hasta danışmanından temizlik görevlisine kadar ekipte herkesin görevi hayatidir. Birlikte yardımlaşarak çalışan ve herkesin kendi sorumluluğunu bildiği bir ortamda çalışmak, bebeğin sağlıklı gelişimini elde etmek için en önemli unsurdur.
bebek.com: Türkiye’deki yenidoğan üniteleri kapasite ve teknik donanım açısından yeterli mi?
Dr. Gökhan Mamur: Ülkemizde yenidoğan yoğun bakım üniteleri özel ve devlet sektöründe mevcuttur. Ancak belirli bir standart yoktur. Bazı üniteler dünya çapında olup, en ağır vakalara bile şifa verebilirken bazıları bu tür vakalar için yetersiz kalabilmektedirler. Burada önemli olan her ekibin hangi kapasitede hastaya bakabileceklerini tespit edip, bu doğrultuda çalışmalarıdır. Ekibin yeterli hizmet veremeyeceği vakalar söz konusu olunca, bunları uygun koşullarda bu tür vakalara bakabilecek hastanelere nakil etmeleri çok önem kazanmaktadır. Sonuçta amaç bebeklere şifa vermektir ve biz onlar için varız.
bebek.com: Prematüre bebeğin eve gönderilme kriterleri nelerdir?
Dr. Gökhan Mamur: Birçok kişi erken doğan bebeklerin kesin olarak belirli bir sure yoğun bakımda kalmaları gerektiğini düşünmektedirler. Ancak bu doğru değildir. Kontrol aslında bebeğin elindedir. Eğer bir bebek oda ısısında vücut ısısını koruyabiliyorsa, ağızdan beslenip tartı alabiliyorsa ve solunumu tamamen doğal ise o zaman o bebeğin eve gitme vakti çok yaklaşmıştır diyebiliriz.
bebek.com: Eve gönderilen bebeğin bakımında ailesinin dikkat etmesi gereken noktalar nelerdir?
Dr. Gökhan Mamur: Dikkat edilmesi gereken birçok nokta vardır. Sağlıklı, zamanında doğan bebek ne zaman isterse ve ne kadar isterse annesini emmeli. Biberon veya emzik kullanılmamalı ve mama vermeden mutlaka hekime danışılmalı . Oda ısısı 21-24 derece civarında olmalı ve bebek çok kalın giydirilmemeli. Mümkünse bebeğe her gün banyo yaptırmalı ve cildi kuru değilse nemlendirici herhangi bir ürün kullanmasına gereksinim yoktur. Unutmayın ki uyku kazanılan bir beceridir ve bebek nasıl uykuya dalarsa o şekilde uyumaya devam etmek isteyecektir. Dolayısıyla bebeğinizi yatağında uyutmaya özen göstermeli. Maalesef ani bebek ölüm sendromu isimli bir durum vardır ve bu durumda tamamen sağlıklı bebekler bazen yataklarında ölü bulunabilmektedirler. Bu durumu azaltacak unsurlar şunlardır; bebeğin oda ısısının çok sıcak olmaması, yumuşak yatakta yatmaması, yastık veya yumuşak oyuncağın yatakta bulunmaması, bebeğin yüzü koyun yatmaması ve mümkünse bebeğin ayaklarının yatağın alt ucuna değecek şekilde yatırılmasıdır. Son olarak acil durum olabilecek 3 şeyi aklınızda tutmakta fayda vardır: Eğer yenidoğan bebeğiniz 5-6 saat durmadan uyuyorsa, uyandırmanıza rağmen emmeyi ret ediyorsa, soluk ve pelte gibiyse; bebeğinizin cildindeki sarılık ayaklarına kadar iniyor ise; bebeğinizin ateşi 38 derece veya üstünde ise hekiminiz ile mutlaka görüşün.
bebek.com: Prematüre bebek ne zaman normal kabul edilir?
Dr. Gökhan Mamur: Aslında erken doğmuş bebek miadında doğmuş bebek kadar normaldir ve hayatta çok sık karşılaştığımız bir durumdur. Dolayısıyla bebek doğduğu andan itibaren normaldir, ancak belirli bir sure için özel koşullara ihtiyacı vardır. Ancak preterm (miadından önce doğmuş) bebek vücut ısısını oda ısısında koruyabiliyorsa, solunumu tamamen doğalsa ve ağızdan beslenerek tartı alabiliyorsa miadında doğmuş bebeğin düzenine yaklaşmıştır diyebiliriz. Tabi bunun dışında özel durumlar da vardır. Örneğin erken doğmuş bebeğin tartısı, boyu ve baş çevresinin miadında doğmuş bebeğe yaklaşması günümüzün beslenme teknikleriyle yaklaşık altı ay kadar sürmektedir. Buna ilave belirli bir dönem için erken doğan bebekler evlerine gidebilmelerine rağmen bazı mikroplara karşı daha açıktırlar ve bu dönemin de geçmesiyle “normale” yaklaşırlar. Bebeğin ilk yaşından sonra çoğu tecrübeli gözler bile erken doğmuş bebeği miadında doğmuş bebekten ayırt edemez.
Sayın Dr. Gökhan Mamur’a bizi Prematüre bebek konusunda aydınlattığı için teşekkür ederiz.
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]Erken doğum ile ilgili içerikler için https://www.bebek.com/erken-dogum/ 🤰🏻[/box]