Cinsellik üremek için mi? Cinsellik zevk için mi? Bu iki soru insanın var oluşundan beri sorulan sorulardır. İnsan ilk anından itibaren sadece üremeye mi odaklandı? Yoksa cinsellik onun için bir zevk aracı mıydı? Magara insanlarının cinselliği zevk olarak gördüğünü ve dahi tek eşli bir yaşam sürmediklerini biliyor muydunuz?
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki mağara insanları cinselliği, zevk olarak görüyordu. Peki tek eşliliğin yerleşik düzene geçildiğinde toplum düzenini sağlamak için sonradan ortaya çıktığını biliyor muydunuz? Cinsellik eğer bu kadar gerilere dayanıyorsa eski insanlardan beri bir takım korunma yöntemlerinin ortaya çıkması kaçınılmaz olur.
Bu yöntemler genel olarak 2 ana başlıkta incelenir. Bunlar geleneksel korunma yöntemleri ve modern korunma yöntemleridir. Bu yazımızda geleneksel korunma yöntemlerinin ne olduğundan bahsedeceğiz.
Doğum Kontrolü Neden Gerekli?
En eski insanların cinselliğe bakış açılarından bahsettik. Cinsellik sadece üreme, soyun devamlılığı için değil ihtiyaç olarak var olmuştur. Bu varoluşun önünde duran gerçeklik yeni bir varlığın dünyaya gelmesi durumudur. Karşımızda duran bu duruma elbette kayıtsız kalamayız. Değişen dünyada ihtiyaçlar, hayat şartları, aile bireylerinin hayata bakış açıları da farklılaşmaya başlamıştır.
Peki her cinsel aktivite sonrasında hamile kalma olasılığı… Bu olasılığı düşünmek bir miktar korkmanıza sebep oldu sanırım. Değişen dünyaya ayak uydurmak oldukça büyük bir önem arz ediyor. Bu bağlamda her anlamda sağlıklı bireyler yetiştirmek adına aile planlaması önemsenmesi gereken bir konu. Bundan dolayı mutlaka bireyin kendine uygun bir teknikle korunması gerekmekte.
Doğum Kontrolünün Gelişimi
En eski dönemlerden itibaren cinsellikle birlikte korunma ihtiyacı da ortaya çıkmıştır. İlk zamanlarda kullanılan teknikler erkeklerde geri çekilme tekniği iken kadınlarda adetin takip edilmesiyle uygulanan tekniktir.
İlk ortaya çıkan korunma aracı basit yapıda olan prezervatiflerdir. Bu ürün hayvan bağırsakları gibi esnek maddelerden yapılmaya çalışılmıştır. Ardından kauçuktan yapılmış prezervatifler ortaya çıkmıştır.
Daha sonrasında sırasıyla doğum kontrol hapı, rahim içi araçlar, implantlar ve iğnelerin ortaya çıkmasıyla doğum kontrolü yaygınlaşmaya başlamıştır. Bütün bu bahsettiğimiz doğum kontrol yöntemleri zamanla geliştirilerek bugün piyasada kullandığımız şekillerine ulaşmıştır.
Doğum Kontrol İçin Hangi Töntem Daha Sağlıklıdır? Konulu videomuzu aşağıdan izleyebilirsiniz.
En Eski Zamanlarda Kullanılan Doğum Kontrol Yöntemleri
Bu başlık altında inceleyeceğimiz doğum kontrol yöntemlerinden bazıları ciddi anlamda şaşırmanıza neden olacaktır. Doğum Kontrolü Eski Mısır, Roma, Yunanistan, Orta Çağ Avrupası’nda genel olarak bitkiler kullanılarak sağlanmaya çalışılmıştır.
En eski insanlar balı ve akasya bitkisini karıştırarak bunu bir çeşit spermisid olarak kullanmışlar. Hatta oldukça garip gelecek ama hayvan gübrelerini vajinalarının içerisine yerleştirerek korunduklarını söylesek şaşırtıcı olmaz mıydı? İnanılmaz ama gerçek…Evet hayvan gübreleriyle korunma bir teknik olarak belirlenmiş ve uygulanmış.
Hatta o kadar ileriye gitmişler ki kurşun ve civa gibi ağır metalleri bile içmeyi göze almışlar. Hatta ve hatta limon, sirke, deniz suyu gibi sıvılarla cinsel ilişkiden sonra vajinal durulama teknikleri bile uygulamışlar. Tüm bu ilginçlikler 1500’lü yıllarda İtalyan bir anatomistin yayılan hastalıkları önlemek amacıyla geliştirdiği prezervatifin kullanımıyla nihayete ermiştir.
Geleneksel Doğum Kontrolü Nedir?
Geleneksel Doğum Kontrol Yöntemleri herhangi bir cihaz ya da ilaç içeriği olmadan korunmayı sağlar. Yani rahim içi araç, doğum kontrol hapı, prezervatif gibi ekstra bir maddeye ihtiyaç duyulmadan korunmaktır. Geleneksel doğum kontrol yöntemleri: geri çekilme, takvim, laktasyonel amenore ve servikal mukustur.
Bu yöntemlerin neler olduğuna detaylı bir şekilde göz atalım.
Geleneksel Doğum Kontrol Yöntemleri
Geri Çekilme Yöntemi
Bu yöntem erkek tarafından uygulanır. Cinsel ilişki sırasında erkek doyuma ulaşacağını anladığı anda penisini kadının vajinasından çekerek dışarıya boşalma sağlar. Bu şekilde spermlerin vajinaya gitmesi önlenmiş olur.
Fakat bu teknikle ilgili bilinmesi gereken birtakım noktalar vardır bunlar:
- Erkek penisinden gelen prostat salgısında sperm olma olasılığı bulunmaktadır. Bundan dolayı erkek vajinaya boşalma sağlamasa da bu sıvıdaki spermlerin hamile kalmaya sebep olacağını bilmelisiniz.
- Cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından herhangi bir koruma sağlamaz.
- Erkek için doyuma ulaşacağı anda geri çekilmek zor bir durum olacağından bu yöntem oldukça riskli olabilir.
Takvim Yöntemi (Ritim Yöntemi)
Kadınlar yaratılışlarının gereği regl olarak adlandırılan bir dönem geçirirler. Rahim her ay kendini döllenme için hazırlar. Hazırlarken rahim astarı kalınlaşmaya başlar. Yumurta şayet döllenmezse bu astar kanama ile vücuttan atılır. İşte bu duruma regl (adet görme) denir.
Eğer hormonel bir bozukluk yoksa her kadın aylık 28 ila 35 günde bir regl olur. Buna adet döngüsü denir. Adet döngüsü ilk adet ile son adet arasında geçen süredir. Bu sürede kadının yumurtlama oranının yüksek ve düşük olduğu belli periyodlar vardır. Bu periyodların takibi ile kullanılan doğum kontrolü takvim yöntemidir.
Takvim yöntemi ile ilgili bilinmesi gerekenler
- Öncelikle düzenli bir adete sahip olmanız gerekli.
- Adet döngünüzü en az 6 aylık bir sürede not etmiş olmalısınız.
- 27 günden daha kısa döngülere sahipseniz bu tekniği kullanmanız doğru olmaz.
Takvim yöntemi uygulaması
- Adetinizin ilk günü de dahil olmak üzere ilk 8 gün güvenli günlerdir.
- 9. gün ve 18. günde dahil olmak üzere bu aralıkta korunmasız ilişki gerçekleştir memelisiniz. Bu dönemde yumurtlama düzeyiniz yüksek olacaktır.
- 19. günden itibaren bir sonraki döngünün ilk gününe kadar tekrar korunmasız ilişkiye girebilirsiniz.
Laktasyonel Amenore Yöntemi (LAM)
Halk arasında süt korur tabirinin yer aldığını duymuşsunuzdur. İşte geleneksel korunma yöntemleri içerisine dahil ettiğimiz laktasyonel amenore tamda bu tabire uygun. Doğumdan hemen sonra emzirmenin tam anlamıyla başlamasıyla ilk altı ay doğal olarak korumanın sağlandığı dönemdir. Bu dönemde eğer kriterler sağlanıyorsa korunmasız cinsel ilişki yaşanabilir. Emzirme olayı doğal bir koruma sağlayacaktır.
Laktasyonel Amenore ile ilgili bilinmesi gerekenler:
- Bebeğin tam (anne sütü dışında bir gıda verilmemesi) veya tama yakın emziriliyor olması gerekmekte.
- Bebeğin 6 aydan küçük olması gerekir.
- Annenin bebeği emzirdiği bu süreçte adet görmeye başlamamış olması.
- Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan koruması yoktur.
Sevikal Mukus Yöntemi
Geleneksel doğum kontrol yöntemleri içerisinde yer alan serviksten gelen sıvının yoğunluğu ve şekline göre yumurtlamanın takip edilmesiyle olur. Serviks rahim ile vajina arasında yer alan kastır. Serviksten bakterilerin girmesini önlemek amacıyla bir çeşit sıvı gelir. Buna servikal mukus denir. Bu sıvı yumurtlamanın yüksek ve alçak olduğu günlerde değişiklik gösterir.
Yumurtlamadan önce bu mukus bol miktarda ve daha sulu olur. Yumurtlamanın düşük olduğu dönemde mukus daha yapışkan ve miktar olarak daha az olur. Bu sıvıyı nasıl takip edeceğinize gelince tabi ki elinizle Regl dönemi bittikten sonra kuru kalınan günden itibaren bu sıvı elle kontrol edilmelidir. Bu sıvının aşırı ıslak ve kaygan olduğu günler yumurtlamanın en yüksek olduğu zamanlardır. 2 ila 4 gün süren bu dönemde yumurtlama yüksek olacağından dolayı korunmasız ilişkiye girerken dikkatli olmalısınız.
Geleneksel doğum kontrol yöntemleri bir bakıma doğal yöntemler olarak adlandırılabilir. Fakat bilinmesi gereken en önemli hususlar: güvenilirliği ve koruyuculuğu azdır, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan koruma sağlamaz. Bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda modern yollara başvurmak daha mantıklıdır. Eğer bu teknikler konusunda ısrarcı davranırsanız istemediğiniz bir gebelikle karşılaşmanız an meselesi olacaktır. Tam koruma için doğru ve güvenilirliği yüksek yöntem şart.