Gestasyonel Diyabet üzerine özellikle anne adaylarının en çok merak ettiği soruları Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği bölümünden Doç. Dr. Şafak YILMAZ BARAN cevaplandırdı.
1. Gestasyonel diyabet nedir ve nasıl teşhis edilir?
Gestasyonel diyabet hamilelik sırasında en sık karşılaşılan komplikasyon olup ülkemizde de oldukça yaygın düzeyde görülmektedir. Hamilelikte özellikle ilk 3 aylık dönemden sonra salgılanan hormonlar nedeniyle öncesinde hiç böyle bir problem olmasa bile gebelikte insülin direnci gelişmekte ve diyabet gelişme riski artmaktadır.
Gestasyonel Diyabet, insülin salgılayan pankreas hücrelerinin görevini yeterli yapamamasına bağlı olarak hamilelik sırasında başlayan karbonhidrata karşı intolerans gelişmesi halidir.
Kan ve idrar testleri ile tanı konulabilir. Klasik olarak hamileliğin 24 ile 28. haftaları arasında şeker yükleme testleri yapılarak tanı konulur. Bununla birlikte riskli hastalarda gebeliğin daha erken dönemlerinde yapılan testlerle gebelik diyabeti tanısı da konulabilir.
2. Gebelik sırasında gestasyonel diyabet risk faktörleri nelerdir?
Anne adayının kilolu olması, önceki gebeliklerinde gestasyonel diyabet geçirmiş olması, iri bebek doğurma öyküsü, ileri yaş ve 1. derece akrabalarında diyabet öyküsü başlıca risk faktörleridir. Bununla birlikte anne adayında hipertansiyon, kardiyak hastalık, insülin direnci, polikistik over sendromu hikayesi de gestasyonel diyabet için ek risk faktörleri arasında yer alır.
3. Gestasyonel diyabetin anne ve bebeğe etkileri nelerdir?
Hamilelik sırasında gestasyonel diyabet tanısı konulan hastaların kan şekerlerinin düzenli takibi ve belirli aralıklarda tutulması çok önemlidir. İyi kontrolü yapılmayan hallerde anne karnında bebeğin irileşmesi ve/veya amniyon sıvısının artması, zor doğuma bağlı komplikasyonlar (normal doğum sırasında omuz takılması gibi) ve sezaryen ile doğum gerekliliği gibi durumlar ortaya çıkarabilir. Yine kontrolsüz diyabet varlığında erken doğum, yenidoğanın solunum sıkıntısı, sarılık, şeker düşüklüğü gibi yenidoğan bebekte ve ileriki yaşlarında pek çok probleme yol açabilir.
4. Gestasyonel diyabeti önlemek veya kontrol altında tutmak için hangi yaşam tarzı değişiklikleri önerilir?
Hamilelik öncesi vücut ağırlığının normal bir düzeyde olması en idealidir. Buna yönelik hamilelik öncesinde kilo problemi olanların diyet ve düzenli egzersiz ile kilo vermeleri önerilir. Yine diyabet açısından riskli ek hastalıkların kontrolü, gerekli ilaç düzenlemeleri, alkol ve sigarayı kısıtlı tüketme ve stres faktörünü azaltma başlıca önerilen yaşam tarzı değişikliklerdir.
5. Gestasyonel diyabetin gebelik sürecinde nasıl yönetilmesi gerektiği hakkında bilgi verebilir misiniz?
Anne adayının Kadın Hastalıkları ve Doğum hekimi tarafından düzenli kontrollerinin gerçekleştirilmesi, hamilelik boyunca bebeğin gelişimi, kilosu, sıvısı ve iyilik hali gibi kriterlerin takip edilmesi önemlidir. Yine hastanın hekim tavsiyelerine uyması, diyetine dikkat etmesi gestasyonel diyabetin yönetiminin başarılı olmasını sağlayacak temel taşlardandır. Ek olarak; bu süreçte mutlaka Kadın Hastalıkları ve Doğum hekimi ile Endokrinoloji Uzmanı, Diyetisyen, Diyabet hemşiresi ve gerektiğinde diğer branşlar işbirliği içinde olmalıdır.
Gestasyonel diyabetli hastaların yönetiminde açlık ve tokluk kan şekerlerinin belli bir aralıkta tutulması hedeflenir. Bu sayede bebeğin irileşmesi, anne karnında fetal ölüm riskinin azaltılması ve olası yenidoğan bebekte görülebilecek sorunların önüne geçilmesi hedeflenir. Gestasyonel diyabetli hastalarda doğumun zamanlaması ve şeklinin belirlenmesi de önemlidir; kan şekerlerinin kontrollü olup olmadığına ve bebeğin gelişimine, iyilik haline ve tahmini doğum ağırlığına göre de doğum planlaması yapılmaktadır.
6. Gestasyonel diyabetin tedavisi için hangi tıbbi seçenekler mevcuttur?
Gestasyonel diyabetin tedavisinde ilk seçenek diyet ve egzersizdir. Diyet ve egzersiz programına rağmen kan şekerleri yüksek seyreden hastalara medikal tedavi başlanır. Medikal tedavi olarak ağızdan alınan ilaçların yanında gerekli görülen hastalarda insülin tedavisi uygulanmaktadır. İnsülin ihtiyacı gebeliğin ilerleyen haftalarıyla birlikte artabilmekte, bu nedenle tedavi alan hastaların yakın takibi sonucu gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
7. Gestasyonel diyabetin ileride tip 2 diyabet riskini artırması mümkün müdür?
Yaklaşık %20 hastada uzun dönemde tip 2 diyabet gelişme riski olduğu akılda tutulmalı ve ona yönelik gerekli tedbirlerin ve takiplerinin yapılması önerilir.
8. Gebelik sonrası gestasyonel diyabetin izlenmesi ve uzun vadeli etkileri nelerdir?
Gebelik bittikten sonra kan şekerleri sıklıkla normale dönmektedir, insülin direnci kırılmakta, insülin kullanan hastalarda insülin ihtiyacı azalmakta ve gebelik şekeri hali ortadan kalkmaktadır. Ancak lohusalık döneminde kilo kontrolüne mutlaka özen gösterilmeli, diyet ve egzersiz programına devam edilmeli ve doğum sonrası en erken 6. haftada kan şekeri takibi yinelenmelidir. Çünkü kişinin diğer gebeliklerinde de yaklaşık %50 oranında gebelik şekeri yinelemekte, daha da uzun vadede kalıcı şeker hastalığı gelişebilmektedir.
9. Gestasyonel diyabeti olan bir anne adayı, gebelik ve doğum sürecinde nelere dikkat etmelidir?
En başta bu hasta grubu hamilelik ve doğum sürecine yönelik iyi aydınlatılmalıdır. Düzenli kontrollere gelme ve gerekli görülen tedavilere uyum ve işbirliği koşulları sağlanmalıdır. Kan şekerlerinin kontrolsüz gitmesi halinde annede ketoasidoz koması gibi tehlikeli durumların gelişebileceği anlatılmalıdır. Yine, benzer olarak bebeğin yaşamını ve uzun dönemde şeker hastalığına yakalanma riskleri anlatılmalıdır. Şeker yüksekliğinin olumsuz sonuçları yanında hastalar hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) açısından da tedbirli olmalı, uzun süren açlık süreçleri yaşanmamalı, düzenli beslenmelerine özen göstermeleri bildirilmelidir.
10. Gestasyonel diyabet konusunda genel olarak farkındalığı artırmak ve riskleri azaltmak için neler yapılabilir?
Maalesef şeker yükleme testinin zararlı olduğuna yönelik geçmişte bilimsel temellere dayanmayan birtakım açıklamalar olmuştu ve bu nedenle pek çok kimse bu testleri yaptırmamış ve bu nedenle zararlarını görmüştü. Oysa ki, anne karnındaki bebeğe hiçbir zararı kanıtlanmamış bu testler ile aşikar olmayan gebelik şekeri tanısı zamanında konulabilmektedir. Çoğu hastada sadece diyet ve yaşam şekli düzenlemeleri ile bile kontrol sağlanabilmektedir. Gerekli durumda ilaç tedavileri ile hamilelik boyunca kan şekeri düzeyleri kontrol altında tutulabilmektedir.
Sonuç olarak; tedavisi mümkün olan ve anne ve bebeğe ciddi bir sorun yaratmadan çözülebilecek gebelik şekeri konusunda toplumun bilinçlenme düzeyini artırmak son derece önemlidir.
Gebelikte sağlık ve testler hakkında daha fazla bilgi almak için diğer makalelerimize buradan göz atabilirsiniz.
Aklınızdaki soruları yorumlarda bizlerle paylaşabilirsiniz.
Sağlıklı ve mutlu bir hamilelik geçirmeniz dileğiyle…