Hamilelik size merhaba dediğinde, doğuma kadar geçen sürede size pek çok sürpriz yapacaktır. Eğer şu an çalışan bir anne adayıyım diyorsanız öncelikle şunu kabul etmeniz gerekir ki hamilelik bir hastalık değil, özel bir durumdur. Ülkemizde yasalarla güvence altına alınmış pek çok çalışan hamile kadın hakkınız vardır ve bunları gerekli zamanlar geldiğinde doğal olarak kullanabilirsiniz. Hamilelikte sizi zorlayacak bir rahatsızlığınız yoksa iznim, sigortalı çalışan haklarım ne olacak gibi kaygılara kapılmadan bebeğinizle çalışabilir ve hayatınıza devam edebilirsiniz.
Yasalara göre, hamileliğin son iki ayına kadar çalışıp sonrasında doğum iznine ayrılabilirsiniz. Ancak bunu son üç hafta izni ve kalanını sonrasında kullanmak koşuluyla da kullanabilirsiniz. Gebelik döneminde kontrol zamanlarınız geldiğinde doktora gidebilir ya da iş yerinizde muayene olanağınız varsa bunu kullanabilirsiniz. Eğer bu zamanlarda suistimal olmaması halinde dinlenmeye ya da tedaviye ihtiyacınız görülürse izin alabilirsiniz. İzne çıkmanızın ardından şirketinizin ve yıllık izinlerinizin hesabı ile artıp azalacak şekilde ücretli ve sonrasında emzirme döneminiz için ilave ücretsiz izin alabilirsiniz. Bu süreçte yine iş sözleşmenize göre de SGK primi ödemeniz devam ettirilerek sağlık sigortanız sağlanır. Dileyen anne kıdem tazminatını alarak işten de ayrılabilir.
Ancak bu haklarınızı kullanmanız önemli olduğu kadar bir yerde zorunludur da çünkü anne adayları yasal olarak doğumun sonuna kadar işyerinde çalışacağım diyemez. Doğumdan en az 3 haftayı geçirmeden iznine çıkması zorunludur. Ancak iş yerine doğumun ne zaman olacağına dair bir rapor getirmek ve kurumu bilgilendirmek de elbette önemlidir. Doğumların sonrasında işe dönen anneler ise ilk altı ay üçer saat, sonrasındaki altı ayda ise bir buçuk saatlik günlük süt izni kullanılabilir.