Ebeveynler için çocukları sahip oldukları en değerli şeydir. Bu sebeple anne ve babalar hiç düşünmeden bütün enerjisini ve sevgisini bu muhteşem varlığa verirler.
Ömürleri boyunca başka hiçbir varlığı bu kadar sevemeyeceklerini düşünürler. Ta ki yeni bir bebek sahibi olana kadar. İşte o zaman minik bebeklerini de abisi ya da ablası kadar çok sevdiklerini anlar ve aynı ilgi ve şefkati hiç düşünmeden bebeklerine gösterirler. Bu süreçte yetişkinler için hiçbir problem yoktur. Ancak büyük çocuk için durum sanıldığından çok daha ağır olabilir.
Yeni bebekle birlikte kardeş kıskançlığı kavramı birden hayatınıza girebilir ve ailenin tüm bireyleri için yaşamı zorlaştırabilir.
Kardeşler Arasındaki Kıskançlık Neden Kaynaklanır?
Sık karşılaşılan bir problem olan kardeşler arasındaki kıskançlık, yeni bir bebeğin aileye katıldığı an başlar. Nasıl mı? Bebekler dünyaya geldikleri andan itibaren ebeveynlerin hayatlarının merkezine yerleşirler. Deyim yerindeyse gerçekten de dünya onların etrafında döner.
Bu durumda bebek için sorun yoktur. Anne ve baba her fırsatta onunla zaman geçirir, ilgilenir, oyunlar oynar, imkânlar dahilinde isteklerini yerine getirir. Ancak bir gün bir bebek çıkar gelir. Hem de öyle bir gelir ki, anne ve baba sürekli onunla zaman geçirir; kucaklar, besler, uyutmaya çalışır, gazını çıkarır, giydirir. Böyle bir durumda kardeşler arasındaki kıskançlık kaçınılmazdır.
Kardeş Kıskançlığı Belirtileri
Genellikle 2 ile 7 yaşlar arasında çocuklarda kardeş kıskançlığı belirtileri görülmektedir. Bu belirtiler sıklıkla aşağıdaki gibi karşımıza çıkar.
- İçe kapanma
- Normalden daha sinirli olma, agresif davranışlar sergileme
- Kardeşine vurma, ısırma, bilerek canını acıtma
- Altına yapma, biberonla beslenme, bebekçe konuşma, emekleme gibi gelişim döneminin gerisinde davranışlar sergileyerek kardeşini taklit etme
- Anneye aşırı bağlanma, anneyi bırakmamak için okula bile gitmek istememe
- Kardeşiyle ilgili; komşuya verme, çöp konteynırının yanına bırakma, hastaneye geri götürme gibi olumsuz planlar yapma
Daha fazla bilgi için kardeş kıskançlığı ile başa çıkmanın yolları konulu makalemizi de inceleyebilirsiniz. Makaleye kolay ulaşmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.
Kardeş kıskançlığı nasıl önlenir konulu videomuzu izleyebilirsiniz.
Kardeş Kıskançlığı ile Baş Etmenin 5 Önemli Yolu!
Kardeş kıskançlığı dünya üzerinde her coğrafyada, her kültürde karşılaşılabilen bir problemdir. Çocukların anne ve babalarını başka biriyle paylaşmak zorunda kalmalarından kaynaklanan; öfke, üzüntü, nefret ile sevgi, yakınlık kurma isteği benzeri duyguların karışımı sonucu ortaya çıkan bir durumdur.
Aşağıda verilen 5 önemli konuda gereken özeni gösterdiğiniz takdirde, ailenin tüm fertleri süreci en doğal, masum ve hasarsız şekilde atlatacaktır.
- Çocuğunuzu duruma hazırlamak için kardeşinin dünyaya gelmesini beklemeyin!
Bebek yapmayı planlıyorsanız, öncesinde bu önemli adımla ilgili abi ya da abla olacak çocuğun fikrini almanızda fayda var. Eğer çocuk da bir kardeş istiyorsa karar aşamasında ona da söz hakkı vermiş olduğunuzdan durumu kabullenmesi daha kolay olacaktır.
Eğer çocuğunuz bebek konusunda olumsuz düşünüyorsa bu olumsuz düşünceleri tersine çevirecek önlemler almalısınız. Çevrenizde birden fazla çocuğu olan ve çocukları kendi arasında iyi anlaşan arkadaşlarınız ya da akrabalarınızla aynı ortamda bulunacağınız fırsatlar yaratın.
Böylece zamanla kardeş fikrinin çok da kötü olmadığını düşünüp durumun iyi tarafını görmeye başlayacaktır.
Karar aşamasında çocuğunuzun fikrini almaya fırsat bulamadan plansız bir gebelik durumu yaşadıysanız üzülmeyin, geç kalmış sayılmazsınız.
Doğuma kadarki süreçte bebekle birlikte yapacağınız eğlenceli aktiviteler ve oyunlardan bahsedebilirsiniz. Gelecekle ilgili planlarınız ve vaatleriniz gerçek olmalıdır. Çocuğunuza bebek geldiğinde aranızdaki ilişkide bazı değişiklikler olacağını, bebeğin bakımıyla ilgilenmeniz gerekeceğini, bu süreçte kendisinin de sizin yanınızda olmasının sizi çok mutlu edeceğini anlatmalısınız.
Çocuğa bazı şeyler değişmek zorunda olsa da aranızdaki sevgi ve güven temelinde herhangi bir değişiklik olmayacağı konusunda güven vermelisiniz.
- Çocuğunuzdan sahip olduğu her şeyi kardeşiyle paylaşmasını istemeyin!
Bebeğin dünyaya gelmesiyle birlikte çocuğunuz anne, baba, oyun saati, ilgi, sevgi gibi hayatındaki en değerli şeyleri paylaşmak zorunda kalacak. Zaten bu kadar fedakârlık yapmak zorunda bıraktığınız birinden en sevdiği oyuncağını, kitabını, çikolatasını paylaşmasını talep etmeyin.
Paylaşmakla ilgili zorlayıcı bir tutum sergilemeniz onu kardeşine yakınlaştırmak yerine hissettiği kötü duyguların ne kadar da yerinde olduğu konusundaki inancını güçlendirecektir.
Elbette yavrularınızın çok güzel anlaşmasını ve sevgiyle birbirine bağlanmasını istemeniz çok normal. Ancak süreci bazen akışına bırakmak gerekir.
Alışması, güvenmesi ve birlikte eğlenceli zaman geçirmesi için ona fırsat yaratın ve zaman verin. Bir süre sonra işlerin kendiliğinden yoluna gireceğini, o çok sevdiği çıngırağını kendi isteğiyle kardeşine verdiğini ya da muzunun yarısını kendi isteğiyle paylaştığını göreceksiniz 🙂
- Asla birbirleriyle karşılaştırmayın!
Yetişkinlerin azımsanamayacak bir kısmı, çocukları birbiriyle karşılaştırdığında olumlu bir rekabet ortamı yaratacağını ve onları teşvik edeceklerini düşünür.
Ancak “Bak abin oyuncaklarını ne kadar güzel toplamış!” şeklinde bir karşılaştırma çocuğu oyuncak toplamaya teşvik etmek yerine abisine karşı kıskanma, sinir olma gibi olumsuz duygular beslemesine sebep olacaktır.
Çocuklar arasında kıyaslama yapmak yangına körükle gitmeye benzer. Sadece kardeşler değil, hiçbir çocuk arasında kıyaslama ve karşılaştırma yapılmamalıdır. Rekabet odaklı değil işbirliği odaklı yaklaşılmalıdır. Çocuklara birlikte yapacakları ve başaracakları görevler verilmelidir.
- Çocuğun kıskançlığı değil, iyi bir abla ya da iyi bir abi olduğu anları odağınıza alın ve onu mutlaka övün!
Yaşanan olumsuz olaylar üzerine odaklanmak çocuğun kıskançlığı ile ilgili ne kadar haklı olduğunu, annesinin o geldikten sonra hep kendisini suçladığını düşünmesine sebep olacaktır.
“Neden oyuncağı kardeşinin elinden çektin?”, “O seninle paylaşıyor ama!”, “Bilerek mi ağlattın!” tarzı cümleler abi ya da ablanın hem sizden hem de kardeşinden uzaklaşmasına, yalnızlaşmasına, bunun sonucunda ise öfke ve nefret duygularının güçlenmesine sebep olacaktır.
Bunun yerine “Kardeşine oyuncağını verdin harika bir ablasın!”, “Ben mamayı hazırlayana kadar onun yanında beklediğin için çok cesursun, sen yanındayken hiç korkmuyor!” şeklinde övgülerle çocuğun kıskançlığı ve öfkesini gölgede bırakmanız gerekir.
- Empati kurun ve çocuğunuzun duygularının gerçek olduğunun farkına varın!
Ebeveynler için çocuklarının birbirini kıskanması fikri üzücü bir durumdur. Ancak bir durumun üzücü olması gerçek olmasına engel değildir. Öncelikle, kıskançlık belirtilerini gözlemlediğinizde bu duyguların geçici olduğunu bilseniz de yaşandığı anda gerçek olduğunu unutmayın.
Kendinizi çocuğunuzun yerine koyarak onu anlamaya çalışın. Sürecin onun için ne kadar zor olduğunu bildiğinizi, onu anladığınızı, her şeyin zamanla düzeleceğini ve bu süreçte onun yanında olacağınızı hissettirin.
Çocuklar arasında kıskançlık sık karşılaşılan ve oldukça normal bir durumdur. Ancak kardeş kıskançlığı zamanında fark edilip, doğru önlemler alınmadığında karakter gelişiminde kapanmayacak yaralar açabilir.
Öyle ki, sadece kardeşlerin birbiri arasında değil ailenin diğer bireyleri arasında da anlaşmazlıklar ve huzursuzluklar oluşmasına sebebiyet verebilir.
Ebeveynler çocuklarını yakından takip ettiği, belirtileri gördüğünde doğru yöntemleri uyguladığı, gerektiğinde uzman bir psikologdan yardım aldığı takdirde sorunu kolayca çözmek mümkündür.