Kardeşler Arası İletişim Nasıl Güçlendirilir?
Dünyaya gözlerimizi ilk açtığımız anda, kendimizi anne ve babamızın ilgisi ve bakımlıyla buluruz ve doğan ilk çocuksak tüm özeni kendimizde toplarız.
Hayatı bu düzende öğreniriz. Anne ve babamız biriciktir, sadece bizimdir. Bebeveynlerimizle geçirdiğiniz vakit, onların sevgisi, bakımı, yaşadığımız alan sadece bize aittir.
Gelen ikinci çocukla, sahip olduklarımız sadece bizim olmaktan çıkar. Bazı çocuklar bundan çok hoşnut olabilir.
Beraber bir evde olmak, anne ve babayı paylaşmak, zamanı birlikte geçirmek, onu mutlu edebilir. Fakat bazı çocuklar bundan hoşnut da olmayabilir.
Kendisinde olan eşsiz ilginin ve bakımın azalması fikri onu negatif etkileyebilir. Peki bu süreçte ne yapılmalıyım? Anne ve baba olarak süreci nasıl yönetebilirim? Kardeşler arası iletişimi nasıl güçlendirilir? diyorsanız, konumuzu bazı başlıklar altında inceleyelim.
İletişimin Başlangıcı
Anne karnında ikinci çocuk oluştuğu anda kardeşler arası iletişim gerçekleşmeye başlar. Kardeşinin varlığını fark edince onunla etkileşim kurar. Bu etkileşim bazı çocuklar için heyecan ve mutluluk doluyken, bazı çocuklar için tam tersi olabilir.
Birinci çocuk, kardeşi anne karnındayken kaygı duymaya başlayabilir. Öngöremediği yeni hayat düzeni onu bekliyordur.
Ailesinin sevgisinin azalmasından, onun olan şeylerin eksilmesinden korkabilir. Unutmayalım ki, kardeşler arasındaki iletişimin temeli bebeveynlerinin onlara karşı tutumlarıyla oluşur. Bu nedenle, bebek henüz anne karnındayken anne çocuğuyla sağlıklı bir iletişim kurmaya başlamalıdır.
Merak ettiği soruları cevaplamaktan kaçınmamalıdır. Kardeşinin olmasının, onun hayatında bir eksiklik yaratmayacağını hatta onunla beraber olacak güzelliklerden bahsetmelidir. Çocuğunun kaygısını azaltmak için her zaman açık iletişimi korumaya çalışmalıdır.
Anne – Baba Olarak Ne Yapmalıyız?
Kıyaslamalardan Uzak Durun
Bu konuda her bebeveyn özen göstermeye çalışmalıdır. Her çocuk birbirinden farklı güçlü ve zayıf özelliklere sahiptir. Bu durum, onları birbiriyle kıyaslayacağımız anlamına gelmez. Bu kıyaslamalar hem çocukların özgüvenini zedeler hem de kardeşler arasında rekabet oluşturur.
Psikolojik olarak negatif etkilenen çocuklar, tepkilerini de olumsuz yönde sergilemeye eğilim gösterebilirler.
Bu sebeple, bir çocuğunuzun iyi yönüyle diğerinin eksikliğini bir yarışa sokmayın. Birisinin iyi olduklarını alanda, diğeriyle karşılaştırmadan, tebrik edin. ‘’Kardeşinden daha iyi resim çiziyorsun’’ demek yerine sadece ‘’çok güzel resim çiziyorsun, çok beğeniyorum’’ demeyi tercih edebilirsiniz.
Onlar başarılarında sizden övgü duymak isteyecektir. Övgünüzü kıyas olmadan çocuğunuza vermekten çekinmeyin.
Hem diğer çocuğunuzun benliğine olan güvenini zedelememiş, hem de kardeşler arasında kötü bir rekabet yaratmamış olursunuz. Sevginin, çocuklarınızı bütünlemesine izin verin.
Farklılıkları Göz Önünde Bulundurun
Kıyaslamalardan kaçınmanın için en önemli noktası buradan geçiyor. Hepsinin özelliklerini, gelişimini, mizacını, kabiliyetlerini keşfedin.
Bir çocuğunuz müziğe yatkın olabilir. Bir çocuğunuz daha güzel resim yapabilir. İkisi de aynı noktalarda iyi olmak zorunda değildir. Her çocuk farklılıklarıyla özeldir, eşsizdir.
Onların bu özelliklerini göz önünde tutarak farklı alanlarda kendilerini keşfetmelerini sağlamaya çalışabilirsiniz.
Beraber bir spor dalında, bir elişi faaliyetinde bulunarak beraber edinimler kazandırmaya çalışabilirsiniz. Beraber bir etkinliğe zaman ve çaba harcamaları, birlikte öğrenmeleri, ortak hobi edinmeleri onların iletişimde iyi bir rol oynayacaktır.
Bireysel Vakitler Yaratın
Çocuklarınızla toplu vakitlerin yanında özel vakitler de ayırmaya çalışın.
İhtiyaçlarını, isteklerini, sizinle paylaşmak istediklerini dinleyin. Çocuğunuza bir birey olarak verdiğiniz değeri gösterin. Böylece çocuğunuzun hayatıyla yakından ilgilenip, oluşan problemleri büyümeden beraber çözebilirsiniz.
En önemlisi çocuğunuz, kardeşe sahip olmasının, kendi varlığının ihmaline sebep olmadığını hissedecektir.
Ailecek Zaman Geçirin
Bir bebeveyn olarak onları bütünlemek sizi daha da mutlu edebilir. Beraber sinemaya gitmekten, mutfakta bir şeyler yapmaktan, oyun oynamaktan, resim yapmaktan uzak kalmamaya çalışın.
Hep beraber bir resim yapın ve onu evin en güzel köşesine asın.
Akşam yemeğine beraber tatlı yapın. Bu hem sizin çocuklarınızla iletişiminizi hem onların kendi aralarındaki iletişimi güçlendirecektir.
Aile olmanın, kardeşe sahip olmanın keyfini çıkartmalarını sağlayın.
Yapılan araştırmalar, kardeşleriyle iletişimde olan bireylerin yetişkinlikte daha sağlıklı iletişim kurabilen bireyler olduğunu gösteriyor. Çünkü bu şekilde yetişen bireyler, paylaşımın ne olduğunu deneyimleyerek, ben-merkezcil düşüncelerden sıyrılabiliyorlar.
Çocuklarınızın Birbiriyle Zaman Geçirmesini Sağlayın
Çocukların bebeveynleri olmadan da beraber eğlenebilmesini sağlayın. İkisinin de sevdiği bir filmi açıp onlara sinema ortamı hazırlayabilirsiniz, beraber bir tuvali boyamasını isteyebilirsiniz, hatta odalarını beraber toplamalarını isteyebilirsiniz.
Amaç çocuklarınızın bir yarış içerisinde olmadan beraber bir şeyler üretebilmesini, o zamandan keyif alabilmelerini sağlamaktır.
Her Zaman Siz Müdahale Etmeyin
Çocuklarınızın birbirlerinin yardımına koşmasına imkan tanıyın. Ekstrem durumlar yaşanmadıkça, siz olmadan da birbirlerine iyi gelmelerini sağlayın.
Çocuğunuz bir şeyi kaldıramazsa hemen siz gitmeyin, diğer kardeşinin yardıma gitmesine zaman tanıyın veya kolunu bir yere çarptıysa, diğer kardeşinin buz getirmesine imkan tanıyın.
Tartıştıklarında ilk siz müdahale etmeden onların konuşup anlaşmasını sağlayın. Bu tanıdığınız imkanlar, bebeveyn desteği olmadan da daha rahat sorun çözebilen çocuklar sağlayacaktır.
Eşyaları Etiketlendirmeyin
Ela’nın kalemi, Kerem’in oyuncağı gibi isimler çocuklar arasında çatışma yaratabilir.
Çocuğun da mizacına bağlı olarak bu durum daha da paylaşımdan uzak çocuklar meydana getirebilir.
‘’Senin, benim’’ yerine ‘’bizim’’ diyebilmek çocuklar için daha bütünleyici olabilir. Onlara paylaşmanın değerini anlatın.
Örnek Bebeveyn Olmaya Çalışın
Çocuklarınızın en büyük referansı sizlersiniz. Sizin yaptığınız davranışları kopyalamaya eğilim gösterirler.
Partnerinize ve çocuklarınıza nazik olmanız, sorunları agresifleşmeden çözmeye çalışmanız, çocuklarınız için çok iyi iletişim örneği olacaktır.
Bir çocuğunuz diğerine kaba bir kelime kullandığında, aynı dönütünü ona vermeniz çocuğunuzu olumlu etkilemeyecektir veya birbirlerini fiziksel yolla saldırdıklarında, karşılık olarak siz de çocuğunuzu aynı şekilde cezalandırırsanız yine çözümü bulamayacaksınız.
Her zaman sabırlı, yapıcı, hoşgörülü iletişimi tercih etmeye çalışın.
Uzmanlardan Destek Almaktan Çekinmeyin
Eğer sorunlarla çocuklarınızın iletişiminde olumsuzluklar fark ediyorsanız, bir uzmandan destek almaktan çekinmeyin. ‘’Çocuktur geçer, hepimiz böyleydik, büyüyünce düzelir, dikkat çekmek için böyle yapıyor’’ gibi cümleler belki de düşüncelerinizin aksinedir.
Çocuklarınızın size anlatamadığı sorunları veya keşfedemediğiniz gelişimsel süreçleri olabilir.
Alanında uzman insanlardan destek almak çocuklarınız adına daha doğru bir yol olabilir.
Unutmayalım ki, çocuklarınızı farklılıklarıyla ailenizin bir parçasıdır.
Her bebeveyn çocuklarının kusursuz anlaşmasını diler ama iletişimin olduğu yerde çatışmaların da olması doğaldır.
Önemli olan bu çatışmaların üstesinden gelebilmeyi çocuklarınıza benimsetmektir. Yaşadıkları sorunlardan yana onları cezalandırmak yerine, sorun çözmelerinde destek olmaya çalışmaktır.
”Kardeş” ile ilgili yazılarımızı incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.
Kardeş: https://www.bebek.com/?s=karde%C5%9F
Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz.
Sevgiler.
Psikolog Hanife Erdoğdu