Lohusa Annenin Eşine 10 Tavsiye!
Lohusalık dönemi; doğumdan hemen sonra başlayan, yaklaşık 42 gün yani 6 hafta süren, annenin fizyolojik ve psikolojik durumunun hamilelikten önceki haline dönmesi için gerekli süreyi kapsayan dönemdir. Doğumun gerçekleşmesi ile birlikte lohusanın vücudu, gebelik öncesi eski haline dönmeye çalışır. Hormonal değişimler gözlenir ve bu durum, çok hızlı bir şekilde meydana gelir. Bu hızlı değişimlere fiziksel ve psikolojik olarak alışmaya, adapte olmaya çalışan anneye yeni dünyaya getirdiği bebeği ile birlikte gelen birçok sorumluluk ile birlikte yorgunluk, uykusuzluk, duygu-durum değişimleri de olacaktır. O, tüm bunlarla tek başına mücadele verirken bir taraftan da bebeğinin bakımını, beslenmesini üstlenmektedir.
İşte tüm bu fiziksel ve zihinsel karmaşanın içerisinde, annenin lohusa sendromu denilen duruma düşmesi ve melankoli, depresyon gibi ruhsal bunalımlar yaşama olasılığı kaçınılmaz olur. Lohusa anneye bu özel döneminde destek ve yardımcı olmak, çok önemlidir. Yeni bebek sahibi olmuş annenin en büyük destekçisi ise eşi olacaktır. Bu nedenle, lohusalıkta taze babalara çok büyük görevler düşmektedir. Peki, ne yapacağını bilemez durumda olan lohusa annenin eşi bu süreçte neler yapabilir?
1- Akşam iş dönüşü, sorumlulukları kısmen de olsa devralmaya gönüllü olun!
Yeni anne olmuş eşiniz, tüm gün boyunca bebeğinizi emzirir, altını değiştirir ve uyutmaya çalışır. Bebeğinizin bakımıyla ve evin rutin işleri ile meşgul olurken, kimi zaman yemek yiyip dinlenmeye dahi zaman bulamaz. Bu sebeple, akşamları işten eve geldiğiniz zaman, çoğunlukla onu bitkin düşmüş ve bunalmış bir halde bulursunuz. Bu aşamada ona yardımcı olarak, yapabileceğiniz bazı işleri üstlenmeniz, büyük destek sağlayacaktır. Eşiniz bebeğinize bakarken siz de akşam yemeğini hazırlayabilirsiniz veya eşiniz yemek hazırlarken masayı kurmaya yardım edebilirsiniz. İş dönüşü bebeğin temel ihtiyaçlarıyla siz ilgilenirken, onun dinlenmesine fırsat yaratabilirsiniz. Bu gibi görev paylaşımlarında bulunmanız, lohusanın yükünü hafifleterek ona bir nebze de olsa nefes aldırırken, o size söylenmeden kendi isteğinizle bazı işleri yapıyor olmanız, hayat arkadaşınıza karşı duyarlılığınızı da ortaya koyacaktır.
2- Eşinizi rahatlatın, kaygılarından kurtulmasına yardım edin!
Lohusalık, birçok kadının kendi içerisinde “Acaba iyi bir anne olabilecek miyim?”, “Sütüm yetiyor mu?”, “Bebeğime iyi bakabiliyor muyum?” gibi binbir soru ile mücadele ettiği, sancılı bir süreçtir. Hayat arkadaşınız, bu geçiş döneminin yarattığı duygu karmaşası nedeniyle kimi zaman gereksiz kaygıların içine düşebilir ve bu sorularla kendisini yıpratabilir. Ona destek olarak, annelik görevini layığıyla yerine getirdiğini ifade edin ve onu rahatlatmaya çalışın. Yersiz endişelerin, bebeğe de anneye de bir faydası olmayacaktır.
3- Eşinize küçük sürprizler yaparak evlilik hayatınızın heyecanını korumaya çalışın!
Bebeğinizin dünyaya gelişiyle evlilik hayatınız da eski günlerinden uzaklaşabilir. Eşlerin birlikte geçirdikleri romantik vakitlerin yerini bebeğin bakımı ile ilgili sorumluluklar alacaktır. Önceliğin her zaman bebekte olması, eşlerin birbirleriyle daha az ilgilenmelerine ve daha az paylaşımda bulunmalarına sebebiyet verebilir. Akşam eve gelirken eşinize getireceğiniz bir demet çiçek, ona özel ve onu mutlu edecek küçük bir hediye veya baş başa vakit geçirebilmenizi sağlayacak küçük bir sürpriz, evliliğinizin ve birbirinize olan duyguların daha sıcak kalmasını sağlayacaktır. Unutmayın ki, o her ne kadar anne olmuş olsa da, hala sizin biricik sevgiliniz!
4- Eşinizin ani duygusallıklarına ve aşırı tepkilerine karşı hazırlıklı olun ve alınmayın!
Gebelik döneminde baş gösteren duygusallıklar ve ani tepki vermeler, lohusalıkta da devam edecektir. Eşinize karşı daha anlayışlı ve duyarlı olmaya çalışarak bu durumum geçici bir durum olduğunu kendinize hatırlatın ve alınganlık göstermemeye çalışın. Kendi içinde birçok duyguyla mücadele eden lohusa annenin hisleri de uç noktalardadır ve normal zamanlarda görmeye alışık olmadığınız tepkiler kaçınılmazdır. Alttan almaya çalışarak ve ortamı sakinleştirerek ona destek olmalısınız.
5- Ev işlerinde eşinize yardım ederek yükünü hafifletmeye çalışın!
Lohusalık, anne için aynı zamanda fiziksel anlamda iyileşmesinde gerekli süreyi sağlar. Bu nedenle, eşinizin bünyesini toparlayabilmesine fırsat yaratarak ev işlerinde daha yorucu ve onu zorlama ihtimali olan işleri üstlenebilir, kısmen de olsa onun yükünü hafifletmeye yardımcı olabilirsiniz.
6- Lohusa annenin güzellik kaygılarının yersiz olduğuna onu ikna edin!
Hamilelik sonrası vücutta kalan fazla kiloların verilmesi ve ödemin uzaklaşması bünyeden bünyeye farklılık gösterir ve bu süreç her kadında farklı sürede işler. Anne olmanın getirdiği hassasiyet ve sorumluluklarla, eşiniz kendini eskisi kadar güzel ve bakımlı hissetmez; sizin de onu eskiden olduğu kadar beğenmediğinizi düşünür. Tabii ki, bu durumun geçici olduğunu ona hatırlatmanız faydalı olacaktır. Hayat arkadaşınıza bu konuda olabileceğiniz en iyi destek ise onu her zaman, her haliyle sevdiğinizi göstermek ve hissettirmektir.
7- Dışarıya çıkıp birlikte zaman geçirerek eşinizin havasının değişebilmesi için fırsat oluşturun!
Evde gün boyu bebeğinizin bakımıyla ilgilenen lohusa annenin kafasını dağıtmasına ve rahatlamasına olanak sağlayacak kısa yürüyüşler yaparak dışarıda bir yemek yemek, birlikte sinemaya gitmek veya bir kafede kahve içmek gibi küçük aktiviteler yapabilirsiniz. Bebeğinizi kısa bir süreliğine bir aile büyüğüne veya yakınınıza bırakıp bu tarz değişiklikler yapmak, hem eşinize iyi gelecek hem de birlikte vakit geçirmenize fırsat oluşturacaktır.
8- Gece uyanmalarında nöbetleşerek hareket edin!
Lohusaların en büyük sıkıntılarından biri, uyku düzenlerinin alt üst olması ve eskisi gibi kaliteli ve yeterli bir uyku uyuyamamalarıdır. Vücudun kendini toparlayabilmesinde iyi bir uykunun çok etkisi vardır. Ancak bebeğinizin geceleri uyanması, altının değişmesi veya karnının doyurulması gerektiği anlarda eşiniz uyanarak bebeğinizle ilgilenir. Mümkün olan zamanlarda gerektiğinde siz de uyanarak, biberonla besleme veya uyutma gibi eylemleri üstlenebilir, ona bu konuda destek olabilirsiniz. İş günü olmayan hafta sonları bunun için ideal olacaktır. Sırayla uyanıp bebeğinizle ilgilenmek de alternatif bir çözüm olabilir.
9- Eşinizin lohusalık dönemindeki beslenme ve uyku düzenini takip edin!
Lohusalıkta vücut direnci düşerek bağışıklığı zayıf bir hale getirir. Bu duruma, annenin yeterli uyku alamaması ve yemek yemeğe fırsat bulamaması da eklendiğinde, hastalanmak kaçınılmaz olur. Lohusalık döneminde eşinizin beslenme alışkanlıklarını takip ederek, zamanında ve dengeli beslendiğinden emin olmalısınız. Yol arkadaşınız, bebekle ve evle meşgul olmaktan kendisine zaman ayıramıyor, yemek yemeyi unutuyor ve uyumak yerine işlere dalıyor olabilir. Bebeğiniz uyuduğunda eşinizin de uyuması için onu teşvik edebilirsiniz. Ayrıca emziren bir anne ise süt üretimi için beslenme çok önemli olacağından, onun doğru şekilde beslenmesini sağlamalı, gerekiyorsa yiyeceği besinleri siz ayarlamalısınız.
10- Her şeyden önemlisi, bebek bakımını tamamen eşinizin üzerine yıkmayın!
Birçok baba, çocuk bakımından anlamadığı fikrine sığınarak eşini bebek konusunda yalnız bırakabilmektedir. Evet, bebeğiniz küçük olduğundan dolayı annesine çok daha fazla bağımlıdır, ancak çocuğunuzla aranızdaki bağın oluşması ve bu bağın sağlamlaştırılarak korunabilmesi için, sizin de babası olarak elinizden geleni yapmanız ve destek olabildiğiniz konularda ona bebek bakımında yardımcı olmanız gerekmektedir. Unutmayın ki, lohusa annenin psikolojik bunalıma girmesinin altındaki asıl sebep; ilgisizlik, anlaşılmadığını düşünmek ve yalnız hissetmektir. Her zaman eşinizin yanında olduğunuzu ve ona destek olduğunuzu hissettirirseniz, hem eşiniz hem siz hem de bebeğiniz için bu dönem çok daha rahat geçecektir.
