Birçok kadın bebek sahibi olmak için oldukça heyecanlıdır. Korunmayı bıraktıktan sonra her ay, büyük bir heyecanla bebek haberi almayı beklerler. O haber alındıktan sonraki hamilelik dönemi, birtakım semptomları olsa da kadınlar için oldukça farklı ve güzel bir dönemdir. Ancak zaman geçip de doğum vakti yaklaştığında bazı kadınları bir telaş sarar.
Sağdan soldan duyulan şehir efsaneleri, dizi ve filmlerdeki çığlık çığlığa doğum sahneleri göz önüne alındığında, anne adaylarının normal doğum korkusu yaşamaları pek de şaşılacak bir durum değildir. Sırf bu korkular sebebiyle, normal doğuma engel hiçbir problem yokken sezaryen doğum yapmak isteyen kadın sayısı azımsanamayacak çoktur. Ancak unutulmamalıdır ki, eğer sizin ve bebeğinizin sağlığını tehdit eden özel bir durum yoksa, vajinal doğum tıpkı doğadaki diğer memeli canlıların yaptığı gibi en doğal doğum şeklidir.
Doğum Korkusu İşi Daha Da Zorlaştırabilir
Stres yapmak, kendimize yapacağımız en büyük kötülüklerden biridir. Pek çok hastalığın ve rahatsızlığın temelinde stres yatar. Doğum konusunu kafada büyütmek ve bunu bir problem haline getirmek anne adayının vücudunun stresle yüklenmesine, haliyle kan dolaşımının bozulmasına, vücuttaki oksijen miktarının azalmasına ve vajinadaki atardamarların kasılmasına neden olabilir.
Bu nedenle normal doğumdan korkan kadınların pek çoğu, daha uzun süre doğum sancısı çekmekte ya da sezaryen doğuma yönlenmek zorunda kalmaktadır. Annelerin duyduğu stres, doğuma yardımcı olan oksitosin hormonu salgılanmasını engelleyerek doğumun başlamasını da engelleyebilmektedir. Ayrıca stresin sadece doğumu değil, anne karnındaki bebeği de olumsuz etkilediği göz ardı edilmemelidir.
Doğum Korkusunu Daha İleri Boyuta Taşıyan Tokofobik Kadınlar
Bazen doğum korkusu öyle bir hal alır ki, kişi hamile kalma fikrini bile kabul etmeyebilir. Bu durum, çoğunlukla etraftan duyulan korkutucu doğum hikayeleri ya da izlenilen acılı doğum videolarından kaynaklanmaktadır. Kimi zamansa bu durumun kaynağı çocukluğa kadar dayanabilmektedir.
Annesinin veya çevresinden birinin sancılı doğumuna şahit olmak ya da yakın çevresinde veya ailesinde sakat doğumların varlığı kişileri aynı deneyimi yaşama korkusundan ötürü gebelik fikrinden uzaklaştırmaktadır. Kimilerinde bu durum, asla çocuk sahibi olmak istememekle, hatta gebelik durumunda kürtajla sonuçlanırken; kimilerinde ise sezaryen doğum gibi farklı alternatif doğum seçenekleriyle sonuçlanmaktadır. Bunun dışında;
- Düşük ya da sakat doğum geçmişi olanlar,
- Geçmişte yaşanan kaza gibi kötü deneyimler neticesinde ölüm korkusu yaşayanlar,
- Hamilelik dönemindeki hormon dalgalanmaları neticesinde doğum ile ilgili olumsuz düşüncelere kapılanlar,
- Eşi veya partneriyle kötü giden ilişkinin sebep olduğu doğum korkusu gibi tokofobiye neden olan başka sebepler de bulunmaktadır.
Tokofobiye sahip kişilerin, çözümü hamilelikten kaçınmakta veya sezaryen doğumda bulmaları yerine, “Doğum korkusu nasıl yenilir?” sorusuna cevap aramaları gerekir. İleri derecede doğum korkusuna sahip tokofobik kadınların, terapiler sayesinde bu durumdan kurtulmaları mümkündür.
Hangi derecede olursa olsun normal doğumdan korkanlar; kendilerine kötü anılarını anlatan, negatif enerji veren kişilerden uzak durmalı, sadece doğum sonrasında kavuşacakları bebeklerine ve ailelerine odaklanmalıdırlar. Bu konuda eşlerinden destek gören kadınlar bu süreci daha kolay bir şekilde atlatabilirler.
Doğum Korkusunu Yenmenin Yolları Nelerdir?
Anne adayı birtakım sebeplerden ötürü normal doğum korkusu yaşayabilir. Öncelikle, annenin eşi veya çevresindekiler bu korkuyu anlayışla karşılamalıdırlar. Eğer anne adayına sürekli gereksiz takıntılara sahip olduğu vurgulanırsa, durum düşünülenin aksine daha kötü bir hal alabilir.
Bu nedenle, eş ve yakın çevrenin önce anne adayı ile empati yapması gerekir. “Doğumdan çok korkuyorum” diyen bir eşe verilecek cevap; kafanda çok büyütüyorsundan ziyade, sancıların sadece çok kısa süreceği ve o sancıların sonucunda hayatına çok değerli bir varlık geleceği ile ilgili olmalıdır. Peki, bu korkunun üstesinden gelmek için anne adayı neler yapmalıdır?
Asla Kendinizi Suçlamayın:
Doğum korkusuna sahip olduğunuz için asla kendinizi suçlamayın. Elbette ki doğum biraz sancılı bir süreçtir. Ancak sizin, bunun üstesinden gelebilecek kadar güçlü olduğunuzun farkına varmaya ihtiyacınız var.
Korkunuzla Yüzleşin:
Korkunuzu yenmenin en iyi yolu, korkunuzla yüzleşmektir. İnsan bilmediği veya çevresinden duyduğu abartılı şeylerden ötürü elbette korkar. Doktorunuzla bu korkunuzu paylaşarak ondan destek alın ve doğumla ilgili doğru kaynaklardan detaylı bilgiler edinin.
Normal Doğumun Avantajlarını Öğrenin:
Normal doğumdan korkuyorsunuz, ancak yine de öyle olmasını istiyorsunuz. Peki neden? Bunun sebebi, yakın arkadaşınızın veya annenizin bu şekilde doğum yapmış olması ve size diğer doğum şekillerinin daha çok olumsuz tarafı olduğunu söylemeleri olmamalıdır. Kendinizi bu şekilde baskı altında hissedebilirsiniz. Doğum türlerini araştırarak normal doğumun avantajlarını görebilir, böylece kendinizden daha emin bir şekilde finale doğru adım atabilirsiniz.
Sadece Normal Doğuma Odaklanmayın:
Her ne kadar korkularınız olsa da son ana kadar normal doğum planladınız. Ancak ters giden bir şeyler oldu ve sezaryene alınmanız gerekiyor. Bu tip durumlarla oldukça sık karşılaşılmaktadır. Anne ve bebeğin sağlığı için, bazen başta öyle planlansa da normal doğum riskli bir hale gelebilir. Bu nedenle kendinizi doğuma hazırlarken bu olasılığı göz ardı etmeyin. Sadece normal doğum ile ilgili değil, diğer doğum şekilleriyle ilgili de bilgi edinin.
Nefes Egzersizleriyle Kendinizi Rahatlatın:
Stresten uzaklaşmak ve daha sağlıklı bir bedene sahip olmak için nefes egzersizleri ve meditasyon harika bir yoldur. Bu şekilde tüm olumsuz düşüncelerden arınır, daha pozitif bir insan olursunuz. Bu durumda bebeğiniz de karnınızda daha mutlu ve huzurlu olacak.
Doğum Çantası Hazırlayın:
Doğuma az bir zaman kaldıysa mutlaka doğum çantanızı yanı başınızda hazır edin. Böylece kendinizi daha güvende hissedebilirsiniz.
Doğum Yapacağınız Hastaneyi Evinize Yakın Seçebilirsiniz:
Normal doğum planlıyorsanız ve yolda doğum yapmak, hastaneye yetişememek gibi korkularınız varsa doğum için evinize en yakın hastaneyi tercih edebilirsiniz. Böylece bu korkularınız bir nebze azalacaktır.
Sizi Anlayan Birileriyle Konuşun:
Kendinizi gergin ve endişeli hissettiğiniz zamanlarda size pozitif enerji verecek yakınlarınızla hissettiklerinizi paylaşın. Bu eşiniz, arkadaşınız, anneniz veya ablanız olabilir. Biriyle hislerinizi paylaşmak ve onların sizi anladığını hissetmek sizi rahatlatacak ve mutlu edecektir.
Doğum Anına Değil, Sonrasına Odaklanın:
Hamileliğiniz boyunca odaklanmanız gereken şey doğumun kendisi değil, sonrasındaki hayatınız olmalıdır. Bebeğinizi nasıl yetiştireceğiniz konusunda kitaplar okuyabilir, onunla birlikte geçireceğiniz zamanların hayalini kurabilirsiniz.
Doğuma Hazırlık Eğitimi Alın:
Korkularınızın üstesinden gelebilmek için başvuracağınız yöntemlerden biri de doğuma hazırlık eğitimidir. Bu eğitimde tıpkı sizin gibi bebek bekleyen anne adayları ile sohbet edebilir, onlarla korkularınızı paylaşabilirsiniz. Normal doğum korkusu yaşayan kişinin yalnız siz olmadığını bilmek size güç verecektir. Burada yapacağınız egzersizler de bedeninizin rahatlamasına ve daha güçlü olmanıza yardımcı olur.