Gerçek ilerleme ise 1996’da ICSI’nin (mikroenjeksiyon) bulunması ile kaydedilmiştir. Böylece tüp bebek uygulamalarındaki başarı oranı da artmış ve erkeğe bağlı kısırlık problemlerinde de önemli yol kat edilmiştir.
Yumurta hücresi:
Normal yaşam boyunca erişkin bir kadın, menopoz dönemine kadar her ay bir yumurta hücresi meydana getirir. İnfertilite tedavilerinin birçoğunda, fazla sayıda embriyo oluşturabilmek için yumurta hücrelerinin sayısı artırılır. Bu işlem, çeşitli hormon ilaçlarının kısa süreli kullanımı yoluyla yapılır. Fazla sayıda yumurta, döllenme ve kaliteli embriyolar geliştirme şansını artıracak ve en kaliteli embriyonun anneye yerleştirilmesine olanak tanıyacaktır.
Sperm hücresi:
Her ay tek bir tane üretilen yumurta hücresinin tersine, erkeğe ait üreme hücresi olan sperm sayısı milyonlarcadır. Erkek üreme organlarında bir spermin yapılış süreci yaklaşık 75 gündür. Bu süre sonunda olgun hale gelen spermler semen içinde dış ortama atılır. Normal şartlarda sperm hücreleri, tek bir yumurta için yarışa girerler ve içlerinden en hızlı, en kaliteli olanı yumurta hücresinin dışındaki zarı delerek döllenmeyi gerçekleştirir.
Döllenme:
Sperm, yumurta hücresine girdikten 16-20 saat sonra döllenmenin belirtisi olan 2 adet “pronükleus” görünür hale gelir. Pronükleuslardan biri anneye, diğeri ise babaya ait genetik materyali, yani kromozomları içermektedir. Saat ilerledikçe bu ikisi birbiri içine geçerek birleşirler ve yavruya ait kromozomları oluştururlar.