Günümüzde hamilelik planlaması gün geçtikçe daha ileri yıllara sarkmaktadır. Yaşam koşulları, yoğun iş hayatı ve evliliğin ve çocuk sahibi olmanın daha ileri yaşlar için düşünülmesi gibi durumlar, kadınların doğum yaşını geciktirmektedir. Ancak kadının biyolojik doğası gereği özellikle 35 yaş sonrasında doğurganlık, çeşitli faktörlere bağlı olarak azalmaya başlamaktadır.
Bu sebeple, bebek sahibi olmaya çalışan bireylerin başarısızlıkla karşılaşma olasılıkları artış göstermektedir. Buna neden olan durumlardan biri de kadınlarda yumurtalık rezervi düşüklüğüdür.
Peki kadınlarda yumurta rezervinin azalması ne anlama gelir, neden olur ve tedavisi nasıl olmalıdır?
Yumurta Rezervi Azlığı Ne Demektir?
Bir kız bebek anne karnındayken, yani hamileliğin 20.haftası dolaylarında yaklaşık 3-4 milyon arasında yumurta hücresine sahiptir. Bu sayı, yeni doğmuş kız çocuğunda her yumurtalık için 1 milyona kadar, ergenliğin başlamasıyla ise 400 bin adete kadar düşüş devam eder.
Her adet döneminde yaklaşık 70-80 adet yumurta hücresi harcanarak, içerisinden 5-10 tanesi olgunlaşmak üzere hücreyi besleyen folikül yapısıyla kaplanır ve bu 5-10 folikül arasından sadece tek bir yumurta seçilerek olgunlaşır ve döllenmeye hazır hâle gelir.
Yıllar boyunca bu döngü devam ederek 40’lı yaşlarda 10 bin, menopoz döneminde bin adete kadar hücre sayısında azalma sürer. Ancak bazı durumlarda vücuttaki yumurta havuzunda bulunan hücre sayısı, beklenenden daha erken azalma gösterebilmektedir. Yumurtalıklarda bu şekilde bir düşüş yaşanması sonucu gebe kalma şansının azalması durumuna yumurta rezervi azlığı veya düşük yumurta rezervi adı verilmektedir.
Düşük rezerv, yumurtalıklarda bulunan folikül sayısının miktarındaki ve kalitesindeki düşüş göstergesi olduğundan dolayı, rezervlerin durumu gebe kalma konusunda büyük bir rol oynamaktadır.
Yumurta Rezervi Azlığının Nedenleri Nelerdir?
Kadınların yumurtalık havuzlarında 3 farklı çeşit hücre bulunmaktadır. Bunlar; ölü, olgunlaşmamış ve olgunlaşmak üzere olan foliküllerdir. Gebeliğin meydana gelebilmesi için rezervlerdeki olgunlaşma potansiyeli olan foliküllerin miktarı ve kalitesi çok önemlidir.
Yumurta (over) rezervi azlığının nedenleri arasında şunlar sayılabilir;
- İleri yaş
- Bazı kromozomal gen anormallikleri (Kırılgan X, Turner Sendromu vb.)
- Kanser hastalığı nedeniyle kemoterapi veya radyoterapi görülmesi
- Yumurtalık tümörleri
- Endometriozis
- Hormonal bozukluklar
- Daha önceden yumurtalıklarla ilgili geçirilmiş cerrahi operasyonlar
- Enfeksiyonlar
- Kist alınması
- Yüksek vücut kitle indeksi (Obezite)
- Aşırı sigara tüketimi
- Erken menopoz
Bu gibi nedenlerden dolayı over rezervi düşüklüğü söz konusu olduğunda, normal yollarla veya tüp bebek tedavisi gibi farklı yöntemlerle hamile kalma şansında azalma yaşanmaktadır.
Düşük Yumurtalık Rezervinin Belirtileri
Düşük over rezervine sahip olup olmadığınızı gösteren belirgin ve kesin bir işaret yoktur. Fakat adet döneminde yaşanan bazı sıkıntılar, bu durum için belirti olarak kabul edilebilir. Düşük over rezervi durumunda,
- Kandaki Amh (Anti-müllerian hormon) değerinde düşüş görülür.
- Adet görmeme söz konusu olabilir.
- Düzensiz adet görme söz konusu olabilir.
Folikül sayısının yetersiz olması sebebiyle adet düzensizliklerinin yaşanması, adet miktarında azalma ve iki adet dönemi arasındaki sürenin kısalması durumu sıklıkla görülmektedir.
Anti- Müllerian Hormon Nedir? Ne İşe Yarar?
Hamile kalmak isteyip de düşük yumurtalık rezervine sahip olan kadınların sık sık duydukları terim, Amh değeridir. Peki Amh nedir?
Amh, hem kadınlarda hem de erkeklerde bulunan bir çeşit hormondur. Kadınlarda yumurtalıklarda, erkeklerde ise testislerde salgılanan bu protein hormonuna anti-müllerian hormon adı verilir. Anti-müllerian hormon, anne karnında salgılanmaya başlayıp menopoza kadar üretilmeye devam eder ve kadınların yumurtalıklarında bulunan yumurta hücreleri tarafından salgılanır.
Bu sebeple, Amh değerlerinde gözlemlenen bir azalma yumurtalık rezervi hakkında bilgi vermektedir. Eğer kişinin Amh değerlerinde düşüş varsa, yumurtalıklarında bulunan hücrelerin sayısında ve doğurganlık şansında azalma başlamış anlamına gelmektedir.
Yumurtalık Rezervi Testi
Bir kadının over rezervinde azalma olduğunda kanındaki Amh değerinde düşme meydana gelir. Kan örneği alınarak uygulanan ve kandaki anti-müllerian hormon değerine bakılarak yumurtalık havuzundaki foliküller hakkında bilgi edinmeye yardımcı olan teste ‘Amh testi’ denir ve bu test, bir çeşit yumurta rezervi testi olarak yapılır.
Rezervler hakkında bilgi almak için yapılan başka testler de bulunmaktadır. Örneğin,
- Fsh Testi
- İnhibin B
- Antral folikül sayısı testi (Afc)
- Östradiol (E2)
Ancak bu testler arasından en net bilgiyi, ay ay değişiklik göstermemesi nedeniyle Amh testi vermektedir. Bu nedenle, diğer testlerin yapılması halinde, Amh değerlerine de bakılarak yorumlamak daha doğru olmaktadır.
Amh Değer Aralıkları Nelerdir?
Amh testinizi yaptırdığınızda elde edilen sonuçlar, belli bir değer aralığına göre yorumlanmaktadır.
Amh değeri,
- Amh > 4 ng/ml ise yüksek : Yüksek Amh, polikistik over sendromu varlığında ortaya çıkabilmektedir.
- Amh 1,5-4 ng/ml ise normal: Doğurganlık için en uygun değer aralığı olarak kabul edilmektedir ve normal yollarla hamile kalabilmek mümkündür.
- Amh < 1,5 ng/ml ise düşük : Havuzdaki yumurta hücresi sayısında azalma vardır. Düşük doğurganlığa işaret eder.
- Amh < 0,5 ng/ml ise çok düşük : Yumurtalık rezervleri çok düşüktür ve tüp bebek tedavisi şansı oldukça azalmıştır.
Düşük Yumurta Rezervi Durumunda Tedavi Nasıl Olur?
Düşük over rezervi üzerindeki en büyük etken, anne adayının ileri yaşıdır. Folikül havuzunda azalma başlamışsa ve amh düşüklüğü varsa, bunu önleyebilmek için herhangi bir tedavi bulunmamaktadır. Ancak mevcut olgunlaşmamış foliküllerin kalitesini arttırmak ve büyütmek amacıyla bazı tedaviler uygulanabilmektedir.
- DHEA içerikli hormon destekleri
- Tüp bebek tedavisi
- Destekleyici tedavi olarak akupunktur bu yöntemler arasındadır.
Eğer amh değeri olması gerekenin altında seyrediyorsa ve kişi bebek sahibi olmayı düşünüyorsa vakit kaybetmeden tüp bebek tedavisi çalışmalarına başlanması gerekir. Böylelikle başarı şansı daha yüksek olacaktır.
Ancak unutulmamalıdır ki; folikül sayınızın olması gereken değerin altında olması demek, normal yolla veya tüp bebek yöntemiyle hamile kalamayacağınız anlamına gelmemektedir. Hücre sayısı az olsa dahi, mevcut foliküllerinizin kalitesi yüksek olabilir.
Yumurta Rezervi Azlığında Neler Yapılabilir?
-
Sağlıklı ve dengeli beslenme
Vitamin ve mineralce zengin besinlerin tüketimine ağırlık verilerek zararlı, bol karbonhidrat ve yağ içeriği bulunan, işlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır.
-
Fazla kiloya dikkat etme
Vücut kitle indeksinde yaşanan yükselme, doğurganlık şansını düşürmektedir. Uzmanlar, %5 ile %10 arasında yaşanan bir kilo kaybının yumurtlama üzerinde oldukça olumlu etki gösterdiğini belirtmişlerdir.
-
Stresi azaltma
Stres seviyesinde yaşanan artış, vücudun hormonal seviyelerinde bozulmalara yol açmaktadır ve doğurganlığı doğrudan etkilemektedir.
-
Spor veya egzersiz yapma
Gün içerisinde çok kısa bir zaman da olsa basit bir egzersiz yaparak hücre yaşlanmasını önleyebilir ve yaşam kalitenizi yükseltebilirsiniz.
-
Sigara ve alkolden uzak durma
Sigara ve alkol, üreme hücrelerinin yapısını bozarak kalitesini düşürmektedir. Bu sebeple, özellikle folikül havuzunda bulunan hücre sayısında azalma yaşıyorsanız bu iki maddeden uzak durmanız gerekir.
Yumurtalık rezervi, dışarıdan müdahale ile arttırılabilecek bir yapı değildir. Yaşam kalitesinin düzenlenmesi ve yükseltilmesi ile sadece mevcut folikül hücrelerinin kalitesi korunabilir. Böylelikle, doğurganlık veya tüp bebek tedavi şansı arttırılabilmekte ve gebe kalmak mümkün olabilmektedir.
Sağlıcakla Kalın.