ogumun yaklastigini nasil anlarsiniz

Doğumun Yaklaştığını Nasıl Anlarsınız?

Doğum, bir kadının en çok merak ve endişe duyduğu konuların başında gelmektedir. Çünkü her hamilelik gibi her doğum da farklıdır ve özeldir. Ne zaman ve nasıl başlayacağının belirsiz oluşu, bu endişenin artmasına neden olur. Fakat bu mucizevi anın yaklaştığını gösteren bazı doğum belirtileri vardır. Anne adayı belirtileri takip ederek doğuma hazırlıksız yakalanma ihtimalini azaltabilir.

Minik bebeğinin dünyaya gelişini heyecan içerisinde bekleyen anne adayları için doğum zamanına dair aydınlatıcı olabilecek bilgileri birlikte inceleyelim.

Doğumun Başlama Belirtileri Nelerdir?

Hamilelik yaklaşık 9 ay 10 gün yani 40 haftalık bir süreçtir. Bu sürenin sonunda doğumun gerçekleşmesi beklenir. Ancak bebeğin dünyaya gelişi bazı hamileliklerde daha erken bazılarında ise daha geç gerçekleşebilmektedir. Planlanan doğum tarihinde sapmalar olabilir. Bu nedenle gebeliğin 38-42. haftaları arasında hazırlıklı olmak en doğrusudur. Bu noktada anne adayına düşen en büyük görev ise olası belirtileri takip ederek doğumun yaklaşıp yaklaşmadığını anlamak olacaktır.

Peki doğumun belirtileri nelerdir?

Doğum anı yaklaştığında ortaya çıkabilecek başlıca bulgular şunlardır;

  • Bebeğin Doğum Kanalına İnmesi:

Anne karnındaki gelişimi tamamlanan bir bebek, doğum zamanı yaklaştığında rahimden doğum kanalına doğru ilerlemeye başlar. Bu durum dışarıdan da görülebilir. Annenin karnı aşağıya inmiş bir görüntü sergiler. (Angajman) Ayrıca ultrason kontrolünde bebeğin başının doğum kanalına girdiği de gözlemlenir. Böyle bir durumda doğumun yakın bir zamanda gerçekleşeceğinden söz edilebilmektedir. Fakat bu durum bir iki gün sürebileceği gibi birkaç hafta da sürebilir.

  • Akciğerlerde Rahatlama:

    Hamileliğin son günlerine gelindiğinde bebeğin ağırlığında hızlı bir artış yaşanmaya başlar. Normalde ayda 1-2 kilo alınırken haftada 500-1000 gram arası bir kilo artışı söz konusu olabilir. Bu durum annenin akciğerlerine fazladan baskı oluşturur. Bebeğin pozisyon değiştirerek doğum kanalına inmesi, akciğerlerde artan baskının azalmasına yol açar. Bu baskı sebebiyle son haftalarda nefes darlığı ve solunum güçlüğü gibi şikâyetler yaşamaya başlayan hamileler, bu durumun oluşmasıyla birlikte bir rahatlama yaşar ve daha rahat nefes alıp verebilir hale gelir. Bu sebeple akciğerlerdeki baskının azalması ve rahatlama hissi, doğumun yaklaştığının bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.

 

  • Pelvik Bölgede Dolgunluk:

    Akciğerlerdeki baskının azalması gebede pelvik bölgedeki baskının artışı ile sonuçlanır. Çünkü bebek artık daha aşağıda konumlanmıştır. Bu konum anne adayının kasıklarında ve pelvisinde dolgunluk hissetmesine yol açar.

 

  • Sık İdrara Çıkma ve Tuvalete Çıkma İsteği:

    Bebeğin doğum kanalına inmesi, akciğerlerin rahatlaması ve pelvik bölgede dolgunluk hissi ile beraber gebenin mesanesine olan baskı da artacaktır. Bu baskı, daha sık idrara ve tuvalete çıkma isteği oluşturmaktadır. Son haftalarda daha sık tuvalete gitme isteği oluşursa doğumun yakın olduğundan söz edilebilir.

 

  • Rahim Kasılmaları:

En çok bilinen normal doğum belirtileri arasında kasılmalar yer alır. Yalancı Sancılar ya da Alıştırma Kasılmaları olarak bilinen ve Braxton Hicks Kasılmaları adı verilen bu kasılmalar hamileliğin 3. Trimester döneminin başlarından itibaren görülebilmektedir. Anne adayları daha erken haftalarda ortaya çıkabilen bu kasılmaları çoğu zaman gerçek sancılar ile karıştırır.

Anneyi doğuma hazırladığı için doğum yaklaştıkça artış gösterir. Ancak düzensiz, giderek güçlenmeyen, dinlenmeyle geçen ve daha çok karnın ön kısmında meydana gelen kasılmalar varsa bunlar gerçek doğum sancısı değil hazırlık kasılmalarıdır.

  • Rahim Ağzının Açılması:

Bebeğin normal yolla dünyaya gelebilmesi için rahim ağzının yumuşayarak genişlemesi ve belli bir açıklığa ulaşması gerekir. Bu açıklık 10 cm civarıdır. Rahim ağzı (Serviks) bu açıklığa bebeğin kafasının geçebilmesi için ulaşır. Hamileliğin sonuna gelindiğinde rahim ağzı yavaş yavaş genişlemeye başlar. Bu nedenle son haftalarda doktor kontrolleri sıklaşarak haftada bire veya 3 günde bire kadar düşebilmektedir. Bu şekilde doğum zamanı ile ilgili fikir sahibi olunabilir. Açıklığın durumu doğumun ne kadar yakın olduğunu anlamaya yardımcı olur. İlk hamileliklerde gerekli açılmaya ulaşmak daha fazla zaman alabilir.

  • Düzenli Sancılar:

Doğumu başlatan ve ilerleten en etkili faktör doğum sancılarıdır. Serviksin açılması ve bebeğin doğum kanalı boyunca ilerlemesi, düzenli sancıların rahim kaslarını kasıp gevşetmesi ile meydana gelir.

  • Sancılar düzenli ve belirli aralıklarla geliyorsa,
  • 20-30 dakikada bir gelirken 3-5 dakikada bire kadar sıklaşıyorsa,
  • Âdet kramplarını anımsatıyor kasıklarda ve bel bölgesinde hissediliyorsa,
  • Dinlenerek, oturarak veya uzanarak geçmiyorsa,

Doğum yaklaşmış demektir ve mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir.

  • Vajinal Akıntıda Artış:

Nasıl ki hamilelik hormonları kadının vücudunu bir bebeğin sağlıklı gelişimi için hazırlıyorsa doğum vakti yaklaşırken de bazı hormonlar devreye girerek vücudu bu sürece hazırlamaya başlar. Hormon seviyelerindeki yükselme, gebelikte sıklıkla yaşanan vajinal akıntının miktarında artış yaşanmasına sebep olabilir. Yoğun akıntı yaşanması, doğumun yakın olduğunun bir işareti sayılabilir.

  • Nişan Gelmesi:

Hamilelik oluştuğunda bebeğin enfeksiyonlardan korunması amacıyla rahim ağzındaki açık bölge bir mukus tabakası ile kaplanır. Bu şekilde bebek dış etkenlerden ve bakterilerden korunmuş olur. Doğum yaklaşırken rahim ağzının yumuşayıp genişlemesi nedeniyle mukus tabakası vücuttan atılarak bebeğin geçiş yolunu açar. Halk arasında bu durum nişan gelmesi olarak adlandırılmaktadır. Hafif kanlı, pembe, kırmızı veya renksiz ve sümüksü yapılı bir akıntı şeklindedir.

  • Suyun Gelmesi:

Bebek, anne rahminde amniyon kesesinin içerisinde amniyon sıvısı ile birlikte yer alır. Kasılmalar başladığında bu kese patlayabilir ve sıvı boşalabilir. Amniyon sıvısı bir anda gelebileceği gibi damla damla da gelebilir. Anne adayının suyu geldiğinde doğumun gerçekleşmesi için çok fazla zaman kalmamış demektir. Sancılar başlamadıysa dahi bebek artık korunmasız olduğundan acil müdahale gerekebilir.

  • İshal:

Gebelik hormonları ve doğumu destekleyen diğer hormonlar, vücuttaki kaslarda gevşemeye neden olabilmektedir. Doğum yaklaşırken hem bu hormonların etkisi hem de bebeğin rektuma yaptığı baskı ishale yol açabilir.

Bahsi geçen bulgular doğumun yaklaştığını gösteren belirtiler arasındadır. Fakat her hamile bu belirtilerin tamamını yaşamayabilir.

Hamileler gebeliğin son haftalarının tadını çıkarmalı ve doğum stresine kapılmamalıdır. Kişiye göre farklılık gösterse de bir bebeğin dünyaya gelişi mutlaka bazı doğum belirtileri ile birlikte gerçekleşecektir. Anneler bu bulguları gözlemlemeli ve gerektiğinde kadın doğum uzmanı ile irtibata geçerek hareket etmelidir.

SEZARYEN DOĞUM HAKKINDA HER ŞEY! Konulu makalemize aşağıdaki bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

SEZARYEN DOĞUM HAKKINDA HER ŞEY! https://www.bebek.com/sezaryen-dogum-hakkinda-her-sey/

Post navigation

Bir yanıt yazın

Bebeğinizin İlk Anları

Hamilelikte Son Ay

37. Hafta Gebelik