Bu hafta başta normal doğum olmak üzere tüm doğum teknikleri hakkında Memorial Hastanesi IVF Merkezi doktorlarından Op. Dr. Cihangir Yılanlıoğlu ile söyleştik.
bebek.com: Normal doğumu hakkında bilgi verir misiniz?
Op. Dr. Cihangir Yılanlıoğlu: Normal doğum bebeğin annenin doğum kanalı yoluyla dünyaya gelmesidir. Üç evreye ayrılır: i) Sancıların başlamasından açıklığın tam olmasına kadar süren ilk evre ii) Bebeğin doğuşu iii) Plasenta’nın (eş) doğuşu.
bebek.com: Anne adaylarının son yıllarda normal doğumu tercih etmemelerini bir hekim olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Op. Dr. Cihangir Yılanlıoğlu: Son yıllarda ülkemizde anne adaylarının normal doğumdan çekinmeleri kendilerinin yersiz olarak geliştirtirdikleri bir saplantı değildir(o zaman cevabımız basit olurdu!). Yetersiz şartları olan hastanelerimiz, doğum sanatının gerektiği şekilde icra edilememesi, ve bu şartların yol açtığı kötü tecrübeler dilden dile dolaşmış ve insanları neredeyse haklı olarak normal doğum’dan iyice korkutmuş ve uzaklaştırmıştır.
Normal doğum “kendi haline bırakılmış doğum” değildir ! Aksine iyi bir doğumculuk bilgisi, yakın ilgi ve takip gerektirir. Modern doğum biliminin şartlarını oluşturmak ise bir çok hastanemizde mümkün olmamakta ve meslekdaşlarımız da daha “garanti” olan Sezaryen kararını kolayca vermektedirler. Gerçekte de genel olarak konuşursak hastanelerimizde ameliyathane şartları doğumhane şartlarından daha iyidir. Hasta açısından ise normal doğuma karar vermek konusunda en çok düşündüren şey “sancı” gibi görünmektedir. Buna genelde anlatılan vagina yırtıkları, rahim sarkması, çok uzun süren doğumlar vesaire eklenince normal doğum yapmak ancak kahramanların kalkışabileceği bir iş gibi görünmektedir ! Gerçekte ise hiç öyle olması gerekmiyor.
bebek.com: Normal doğum düşünen bir anne adayı ne zaman hastaneye başvurmalıdır?
Op. Dr. Cihangir Yılanlıoğlu: Anne adaylarının öncelikle bilmeleri gereken doğumun başlama belirtileridir. Bunlar da başlıca üç tanedir : “Nişan”, Sancılar, ve “Su gelmesi”… Nişan genellikle sancilarin başlamasindan önce gelen az miktarda kanli, yapişkan veya jöle görünümünde az bir akintidir.
Sancılar belin alt orta kısmında başlayıp her iki taraftan kasıklara iner. Doğum sancısının özelliği ritmik olması, yani belli aralıklarla tekrar etmesidir. Başlangıçta 15-20 dakika aralıklarla gelir ve en az 20 saniye kadar sürer.
Bebeğin içinde bulunduğu su kesesi genellikle doğum sancıları başladıktan çok sonrasına kadar, hatta bazen doğum çok yaklaşıncaya kadar bütünlüğünü korur ve bu durumda genellikle hekim ya da ebe tarafından açılır. Bu durumun tam tersine doğum sancıları, nişan gibi belirtilerden önce kendiliğinden açıldığı da olur. Bu durumda hasta aniden bardaktan dökülmüş gibi bir ıslaklık hisseder. Önemli bir belirti olup muhakkak hastaneye başvurulmasını gerektirir.
bebek.com: Normal doğumun avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Op. Dr. Cihangir Yılanlıoğlu: Normal doğumun hem anne hem de (birçoğunun sandığının aksine) bazı avantajları vardır. Anne açısından bakarsak :
a) Normal hayata dönüş daha hizli olur. Sezaryen sonrasi hareketler daha kisitlidir.
b) Normal doğumdan sonra vücudun (özellikle karnın) normal şekle dönmesi Sezaryen’e oranla daha iyi ve daha çabuk olur.
c) Normal doğumdan sonra dikiş yapılmışsa (epizyo) biraz ağrı olabilir, ancak hemen hemen tamamiyle ağrısız bir lohusalık dönemi vardır. Sezaryen’de ise ilk gün biraz rahatsız edicidir ve kuvvetli ağrı kesici gerektirir(Epidural burada da çok değerli bir yöntemdir).
d) Genel anestezinin çok nadir de olsa (On binde bir kabul edilir) annenin hayatını tehlikeye atacak riski mevcuttur. Normal doğum’da genel anestezi çok nadir olarak gerekir (plasenta’nın elle çıkarılması gerektiğindeki gibi durumlar gibi..)
e) Bir çok anne (özellikle ilk doğumda) Sezaryen olduktan sonra bebeğin doğum anına şahit olamama ve hemen o anda bebeği kucağına alamamanın eksikliğinini dile getirirler. Hatta bebeğin doğumu için “yapması gereken birşeyi yapamamış olmak” gibi belki de sadece kadınların anlayabileceği (beyler kusura bakmasın, işin içinde olmasam belki ben de anlamazdım!) duygulara da kapılabilirler…
Bebek açısından ise:
a) Tamamiyle sağlıklı bebeklerde yenidoğan’ın geçici takipnesi (kısa süren bir tür solunum sıkıntısı) Sezaryen’de daha sık görülür.
bebek.com: Hangi şartlarda sezeryan uygulanması gerekmektedir? nelerdir?
Op. Dr. Cihangir Yılanlıoğlu: Normal doğum adı üstünde bir bebeğin dünyaya gelişinin en doğal şeklidir. Ancak yüzyıllar önce insanlar doğum yapmakta zorluk çekilen durumlarda bebeği karından çıkarma yolunu da bulmuşlar ve Sezaryen böylece “dünyaya gelmiştir”. Sezaryen’ e başvurma sıklığı yıllar boyu değişme göstermiş sosyal yapı, imkânlar ve bir çok diğer faktöre bağlı olduğu için halâ tartışma konusu olarak kalmıştır. Biz önce Sezaryen gerektirdiği yaygın olarak kabul edilen durumlardan söz edelim: bunlar başlıca plasenta(eş)’in bebeğin önünde gelmesi veya rahim kanalının iç açıklığını kapatması, bebeğin annenin doğum kanalına göre fazla iri olması, bebeğin rahimde yan pozisyonda durması ve acil durumlardan örnek olarak kordon sarkmasıdır. Doğum biliminde relatif(göreceli) dediğimiz bazı gereklilik halleri de vardır. Mesela makadî geliş özellikle ilk doğumda Sezaryen endikasyonu(gerekliliği) sayılır, ancak bebeğin ağırlığına bağlı olarak bazı doğumcular vaginal doğuma gidebilir.Herşeyin normal görüldügü durumlarda normal dogum beklenebilir, ancak bu dogal kabul ettigimiz olayin seyri sirasinda ortaya çikabilecek bazi durumlardsa yine Sezaryen’e müracaat edilir. Bunlardan en sik görüleni sancilara ragmen bebegin ilerlememesidir. Günümüzde modern hastanelerin hepsinde elektronik monitörlerle bebeğin kalp atışları doğum sancıları evresinde takip edilir. Bu şekilde bebekte bir sıkıntı ortaya çıktığında eğer vaginal doğum için uzun süre geçecekse Sezaryen yapılmalıdır.
Normal doğumun en iyi şekilde yönetilebildiği düzen LDRP kısa adı ile anılan sistemdir.
bebek.com: Bahsettiğiniz LDRP sistemi nedir?
Op. Dr. Cihangir Yılanlıoğlu: LDRP İngilizce doğum sancılarının,doğumun ve doğum sonrsının aynı mekânda gerçekleşmesini sağlayan bir sistemin kısa adıdır. Bu her ne kadar Amerika’dan ithal edilmiş bir yaklaşım gibi görünmekte ise de İngiltere’de Millî Sağlık Servisi Hastanelerinin 50 yıllık(veya daha fazla) standard uygulamasıdır…Ülkemizde ve – dünyanın heryerinde – evde doğum yapan kadınların da aynı sistemi uygulamış olduğunu düşünürsek bunun ana hatları ile çok yeni bir icad olmadığını kabul etmemiz gerekir !..Ancak detaya inersek yeni ve güzel bir çok özellik bulabiliriz.
Bu özelliklerin belki de en önemlisi ev rahatlığında bir odada doğum sürecinin baştan sona tamamlanması ve doğum olgusunun anne adayını şok eden yeni ve -en azından görünüm olarak- soğuk bir başka mekâna taşınmamasıdır. Bu yönden evde doğumun avantajları hastane doğumunun imkânları ile birleştirilmiş olmaktadır. Bu şekilde “sancı”(bizim size en az çektirmeyi istediğimiz şey…) odası ve ameliyathane’yi çağrıştıran “Doğum Salonu” gibi ürkütücü kavramlarla muhatap olmadan mutlu sona ulaşmak mümkün olmaktadır.
LDRP suitinde bir çoğunu siz görmeseniz de bütün tıbbî imkânlar mevcuttur. Genel anestezi, gerekli cerrahi müdahele setleri, bütün acil durumlar için gerekebilecek herşey…Üzerinde normal yatabildiğiniz ve diğer odalarımızdaki yataklardan farklı görünmeyen özel yatak ise bugün dünyada kullanılan en modern doğum yatağı olup zamanı geldiğinde hemen ayarlanmaktadır. Yanınızdaki rahat koltuk isterseniz eşiniz veya bir yakınınızın size refakat etmesi içindir. Bebeğinizi ise aynı suitte anında ilk bakımı (her doğumda hazır bulunan Yenidoğan Uzmanı Dr. tarafından) yapıldıktan sonra kollarınıza alabilirsiniz. Doğumdan sonra ilk bir kaç saatlik takibin LDRP suitinde yapılması tercih edilir. Daha sonra ise arzu ettiğiniz gibi bir odaya geçebilirsiniz.
bebek.com: Epidural analjezi ile doğumu tercih edenlerin sayısı arttı. Bu yöntem nedir? Bilinmesi gereken noktalar nelerdir?
Op. Dr. Cihangir Yılanlıoğlu: Epidural Analjezi günümüzde doğum ağrılarını gidermede kullanılan en etkili yöntem olarak yerini korumaktadır. Bel bölgesine önce bir lokal anestezik yapılır. Arkasından “epidural” terimi ile ifade edilen omuriliğe birkaç kat uzakta bir aralığa uzman ve bu konuda tecrübeli bir anestezist tarafından özel bir iğne yapılır (bunu hissetmezsiniz). Kullanılan iğnenin içinden geçirilen ince bir plastik tüpün ucu bu aralıkta bırakılır ve iğne çekilir. Bu tüpten birkaç saatte bir gereğine göre yeni dozlar verilir ve bütün travay (sancıların başlamasından doğuma kadar geçen ilerleme süresi) boyunca, doğum sırasında ve doğum sonrasında ağrı duyusu engellenmiş olur.
Burada halk arasında yanlış anlaşılan birkaç noktaya dikkat çekmek isteriz. “Analjezi” sadece ağrı hissinin ortadan kaldırılması, “Anestezi” ise ağrı, dokunma, pozisyon ve diğer duyuların ortadan kaldırılması demektir. Epidural tekniği ile doz ayarlanarak her ikisi de sağlanabilir.
1: Bu yöntem doğumda analjezi (ağrı kesme) için kullanılır, rahim kasılmalarını engellemez. Dolayısı ile doğumu geciktirmez. Tam tersine ağrıdan dolayı yorgun düşmeyi önlediğinden bu konuda yardımcıdır. Aynı yöntemde doz daha yüksek kullanılarak karından aşağı tam bir anestezi (bütün duyuların ve hareket kabiliyetinin engellenmesi) sağlanabilir ve bu şekilde sezaryen yapılabilir. Doğum yaklaştığında yenilenen dozlar ayarlanarak ıkınma sağlanabilir. Bu durumda doğum sancılarını hissetmemenize rağmen ıkınma mümkün olur ve forceps veya vakum kullanmadan doğum gerçekleştirilebilir. Doğumdan sonra dikiş için gerekirse yeniden ilaç yapılarak rahatlık sağlanabilir.
2: Epidural Anestezi uzman tecrübesine sahip bir elde tamamen emniyetlidir. Felç yapması gibi bir durum söz konusu değildir.
3: Özellikle sezaryen doğumlarda operasyon sonrası ağrıları tamamiyle engelleyebildiğinden avantajlıdır. Epidural kateter yerinde 2 gün bırakılabilir ve bu süre içinde etkili analjezi (kalkıp yürümenize engel olmadan) devam eder.
4: Sezaryenlerden sonra bir annelerin bir çoğu doğum anına şahit olamamaktan, bebeklerine hemen dokunamamaktan dolayı bir eksiklik veya üzüntü duyabilir. Epidural anestezi bu açıdan da tercih edilir. Ameliyathanede doğan bebek uyanık olan ama operasyonu hissetmeyen anneye hemen gösterilir ve bu mutlu anı eşi ile hemen orada paylaşması sağlanabilir.
5: Nadiren Sezaryen için gereken seviyede anestezi gerçekleşmeyebilir. Bu durumda rahatlatici bir ilaç ile yardim edilir veya tam olarak genel anesteziye geçilebilir . Bu, anestezi uzmani için birkaç saniyelik iştir ve operasyonun seyrini veya bebegi olumsuz yönde etkilemez. Sezaryenin acilen yapilmasi gereken durumlarda da yine genel anestezi sürat açisindan tercih edilir.
Hamilelikte sağlık ile ilgili içerikler için https://www.bebek.com/hamilelikte-saglik/