Anne ve babaların en büyük sorumluluklarından biri de yavrularını sağlıklı bir şekilde beslemektir. Beslenme bütün canlılar için önemli bir canlılık özelliğidir ancak konu çocuklar ve yemek seçme olunca durum biraz hassaslaşır.
“Çocuğum sebze yemeği yemiyor?” ya da “… yemeğini asla ağzına sürmüyor!”… anne babalardan çok sık duyduğumuz cümleler. Peki bebekler neden yemek seçer ya da yemek seçen çocuklar için neler yapılabilir? Dilerseniz bu sorulara birlikte yanıt bulalım.
Çocuklar Neden Yemek Seçer?
Belli besin çeşitlerini yemeye istekli olup farklı yiyecekleri yemeyi reddeden çocuklar yemek seçen çocuklar olarak tanımlanabilir.
“Çocuğum neden yemek seçiyor?” İnanın bazen bu sorunun cevabı tahmin ettiğinizden çok daha basittir. Tadı kötü olamaz mı? İtiraf edelim ki bazı sebzeler gerçekten de çok lezzetli değil ve çocuğunuzun sırf sağlıklı diye o sebzeyi tüketmesini beklemek ise sizi hayal kırıklığına uğratır. Bazen de sebep çok daha derinlerde duygusal ya da psikolojik olabilir. Peki ne yapmalısınız? Öncelikle sorunun kaynağını bulmalısınız. Bebeklerde ve çocuklarda yemek seçme aşağıdaki sebeplerden kaynaklanıyor olabilir:
- Besinlerle nasıl tanıştığı ile ilgili olabilir. Midesinin bulandığı, hasta olduğu ya da herhangi bir sebepten dolayı mutsuz olduğu bir günde tanıştığı bir yemeğe karşı klasik koşullanmış olabilir.
- Yeni bir şey denemeye karşı isteksizlik duyuyor ya da rutininden çıkmaktan dolayı kaygılanıyor olabilir.
- Sizin yeni şeyler yemeğe karşı aşırı istekli ya da heyecanlı olmanız onda ters etki yapıp strese sokuyor olabilir.
- Bir öğünde aynı anda birden fazla yeni şeyle tanıştırmaya çalışıyor olmanız onu tedirgin etmiş olabilir.
- Belki sadece tadını veya kokusunu sevmiyordur. Haşlanmış lahana ya da karnabaharın kokusundan hoşlanmayıp yemek istememesi çok da şaşılası bir şey olmasa gerek. Düşünsenize, siz her şeyi çok severek yiyor musunuz ?
- Sorun duyusal olabilir. Bazı çocuklar yiyeceklerin tadından ziyade dokularına ya da renklerine karşı duyarlı olabilirler. Sert ve kıtır bir kıvam yerine yumuşak kıvamlı ya da da tam tersini tercih ediyor olabilir. Ya da sırf kırmızı renkli yiyeceklere karşı bir ön yargısı olduğundan kırmızı biber yemeyi reddediyor olabilir.
Yemek Seçen Çocuk İçin Taktikler
Ebeveynlerin en büyük kabusu olan yemek seçme problemini doğru yaklaşımla en aza indirebilir hatta zamanla ortadan kaldırabilirsiniz. Yavrunuza yemek istemediği yiyeceği sevdirmek için yapabileceğiniz etkili yöntemler var.
İşte yemek seçen çocuğunuza karşı kolayca uygulayabileceğiniz taktikler:
Asla baskı yapmayın.
Yemek yeme stresini ortadan kaldırın. Tehdit etmek, kızmak veya sesinizi yükseltmek gibi davranışlardan uzak durun. Bir kez de olsa sevmediği yemeği yemesi ile ilgili kaygı duymaya başladığında o öğün için yeniden motivasyonunu kazanması zor olacaktır.
Sürekli enginarın ne kadar sağlıklı olduğundan ya da ne kadar lezzetli olduğundan bahsederek onu teşvik etmeye çalışmanız aksine stres duymasına ve yemekten daha da uzaklaşmasına neden olur. Olayı büyütmeyin, çabanızın ona enginar yedirmek olduğunu da belli etmeyin. Eğer yemeği ona sunacaksanız, süreci olabildiğince normal ve doğal akışı ile ilerletin.
Onu hazırlık sürecine dahil edin.
Yemeğe direndiği besinlerle arasını düzeltmek istiyorsanız o besinle kaynaşmaları için fırsat verin. Bırakın sevmediği enginarı ya da ağzına kesinlikle sürmediği ıspanağı yakından tanısın. Pişmemiş halinden başlayıp bir öğün halini alıp da servis tabağına gelene kadar ki süreçte ön yargılarını yıkabilir.
Mesela; markete alışverişe birlikte gidin ve enginarı onun seçmesine izin verin. Kendi seçtiği enginarları kendisi market arabasına koysun. Eve geldiğinizde ise pişirmeye başlamadan önce ona belli etmeden eline almasına ve biraz incelemesine olanak tanıyın. Bırakın temizlenmiş enginarları o yıkasın hatta güvenliğini tehlikeye atmadan tuzunu baharatını atmasına izin verin. Sofrayı birlikte hazırlayın ve bütün aile hep birlikte sofraya oturun. Elbette kendisine ellerine sağlık demeyi sakın unutmayın. Evet belki bir mucize olmayacak ve hiç yemediği enginarı tabağından silip süpürmeyecek ama en azından kendi pişirdiği yemeğin tadına mutlaka bakacaktır. Bu daha ilk adım…
Dikkat dağıtıcı faktörleri ortadan kaldırın.
Her ne kadar televizyon, tablet ve telefon gibi dikkat dağıtıcı etkenler çocukların yemek başında sabit durmasını sağıyor gibi görünse de yemek seçen çocuklara yemek yedirmek için doğru bir yöntem değildir. Dikkat dağıtıcı unsurlar miniklerin yemeğe olan ilgisini azaltır. Evet belki sandalyeden kalkmayacaklar ama tabaktaki yemeğin de bitmeyeceğini bilmelisiniz.
Akıllı cihazlar yerine aile sohbeti ile bir arada huzur içinde oturulan bir sofrada minikler yemeğe karşı pozitif duygular geliştirecek ve bu da sevmediği yemeğe dahi olumlu duygular geliştirmesine yardımcı olacaktır.
Seçerek yemediği yemeği çok sevdiği bir yiyecekle birlikte sunun.
Kısaca, çok sevdiği yemeği sevmediği bir yemekle birlikte sunun. Makarnaya bayılıyor ama brokoliyi ağzına sürmüyor mü? Öyle ise brokoliyi makarnayla birlikte verin. Hatta makarna ve brokoli aynı tabakta dursun. Sebzesini hiç yemese dahi brokoli ile temas etmiş makarnaya sinen lezzeti deneyimlemiş olacak. Zamanla aralarında küçük bir bağ kurarak makarnanın hatırına bir parça brokoliyi neden tatmasın.
Porsiyonları uygun miktarlarda ayarlayın.
Evet ıspanağı sevmiyor ve siz bir tabak ıspanağı yemek için nelerinizi vermezsiniz ki! Sabırsız olmayın, koca bir tabağı bitirmesin de sadece bir kaşık ile başlasın. Önünde ıspanak yiyeceği çok zaman olacak. Bu sebeple bebeğinize sunduğunuz öğünlerin porsiyonlarını abartmamaya özen gösterin. Ispanağı sadece 1 kaşık yiyorsa siz de ona sadece 1 kaşık sunun. Aksi takdirde tabak dolusu ıspanağı gördüğünde korkup yiyeceği 1 kaşıktan da vazgeçebilir.
Asla başkaları ile karşılaştırmayın.
“Bebeğim yemek yemiyor!” Gerçekten hiç mi yemiyor? “Çok az yemek yiyor!” Peki kime göre? Siz de komşunuzun çocuğu ya da kuzeni gibi tabak dolusu ıspanak yesin istiyorsunuz evet ama o ne komşunuzun çocuğu ne de kuzeni.
Yemek seçme sadece siz ebeveynlerin üzerinde değil çocuğun kendisi üzerinde de büyük bir baskıdır. Sizin onu başka çocuklarla karşılaştırmanız bu baskıyı daha da arttıracaktır. Böylece çocuk hem o yemeğe karşı daha fazla direnç gösterecek hem de karşılaştırdığınız kişilere karşı antipati duyacaktır. Üstelik diğer çocuklara nazaran kendini yetersiz hissedecek ve belki bu duygu ileride sosyal ilişkilerini dahi olumsuz etkileyecektir. Her çocuk özeldir ve siz de bunu bilerek yavrunuza yaklaşmalısınız.
Ayırdığı yemekleri yemeye başlayana kadar ara öğünlerdeki atıştırmalıkları azaltın.
Zaten çok yemek seçiyor ve fazla yemek yemiyor düşüncesi ile ara öğünlere yoğunluk vermeyin. Ara öğünlerde çok fazla atıştırmalık yediğinde tokluk hissi duyacağı için ana öğünde daha isteksiz olacaktır. Bu akşamki menüde ona pek yemediği bir yiyeceği sunacaksanız, öncesinde ara öğünleri çok hafif geçiştirin. Ana öğüne kadar acıktığında pek sevmediği yemek ona bir anda çok da fena olmayan bir alternatif olabilir.
Duyusal hassasiyeti olan çocuklarda yemeği duyularına hitap edecek şekilde sunun.
Lapa ya da çok pişmiş, yumuşak kıvamlı yiyecekleri sevmiyorsa bebeğinizi pişmiş havuç ya da pişmiş soğan yemesi için zorlamak yerine aynı besinleri sevdiği dokuda sunun: Kıtır kıtır. Bezelyedeki pişmiş havuçları sevmiyor diye bezelye yemeğini yemiyor. Öyleyse onun bezelyesinden havuçları ayırın ve kıymalı bezelyeyi o şekilde verin. Tabi bu havuçtan vazgeçeceğiniz anlamına gelmemeli. Merak etmeyin havuç bezelye ile birlikte pişerken vitaminini yemeğe verdi ama çocuğunuz havucu da yemeli. Nasıl mı? Pişmiş değil de çiğ olarak.
Bu şekilde kuru soğanı, ıspanağı ya da pırasayı seçiyorsa öyleyse sevdiği salataya çiğ olarak katabilirsiniz. Ya da karnabahar pişince verdiği kokudan rahatsız oluyorsa sirkeli suda güzelce yıkadığınız karnabaharı eline verin, bırakın biraz çiğ yesin. Tadı hoşuna giderse o sebzeye karşı ön yargısını da yıkmış olacak ve ileride pişmiş karnabahara geçişi de daha kolay olacaktır. Dilerseniz çok az miktarda çorbalarına püre şeklinde ekleyip azar azar kokusuna ve tadına alıştırmayı da deneyebilirsiniz.
Sorun renkler mi? Ispanak, pazı, pırasa, brokoli gibi yeşil yiyeceklere tahammülü yoksa siz de sevmediği yeşili sevdiği renkler ile buluşturun. Sarı renkli patates ve turuncu havuçların yoğun olduğu bir öğünün içine çok az brokoli ya da pırasa ekleyebilirsiniz. İlerleyen zamanlarda yeşil miktarını sezdirmeden, yavaş yavaş arttırabilirsiniz.
Doğru rol model olun.
Bebeklik döneminde ebeveynlerini taklit ederek öğrenmeye başlayan minikler ilerleyen dönemde de buna devam ederler. Beslenme alışkanlıklarının edinilmesinde de taklit önemli bir rol oynar ve onların önündeki en önemli rol model siz ebeveynlersiniz. Yemek seçme sorununda da esas kaynak farkında olmadan siz olabilirsiniz.
Sofraya pırasa gelince homurdanan baba ya da ıspanak sevmediğini çocuğunun yanında farkında olmadan arkadaşına anlatan anne aslında çocuğa bazı yemeklerin reddedilmesinin çok normal olduğu mesajını verebilir.
Öncelikle sizler yemek seçme davranışından vazgeçilmelisiniz.
Çocuğunuz bir yemeği ısrarla yiyemiyorsa ya da ısrarla yemek seçme davranışı gösteriyorsa ısrarcı olmak yerine ona da kendinize de zaman verin. Merak etmeyin, yemek seçen çocuklar için uygulayabileceğiniz taktikler arasından çocuğunuzun karakterine ve alışkanlıklarına en uygun olanlarını sabırla deneyin. Bir süre sonra çocuğunuz ayırdığı yemekleri yemeye mutlaka başlayacaktır.
Sevimli tabaklardan yararlanın.
Çocuğunuzun sevmediği besinleri, yemek saatlerini eğlenceli hale getirecek sevimli tabaklarla ona sunabilirsiniz. Bu sayede bir nebze olsun onu sevmediği besine ısındırabilir, belki bir sonraki denemede yemesini sağlayabilirsiniz.
Sevimli tabaklar için HAMMM Vakti tariflerimize göz atmayı unutmayın!
Aklınıza takılanları yorumlar kısmında bizlere sorabilirsiniz.
Sevgiler.