Babalar için Anneyi Anlamak

Babalar için Anneyi Anlamak

Bir bebek dünyaya getirmek çiftler için doğal bir süreç ya da biyolojik bir eylemmiş gibi görünebilir. Ancak detaylarında çok daha derin boyutları olan bir süreçtir. Bir bireyi dünyaya getirmek, geleceğin yetişkinlerine hatta çocuk sahibi olup ebeveynlik yapacak bireylere daha en başından şekil vermek adeta bir toplumun temelini oluşturmak demektir. Kısacası hakkıyla anne baba olmak kutsal bir iştir. Bu süreçte toplumumuzda sorumlulukların eşit paylaşılmadığı bariz ortadayken artık anne ve baba rollerinin ötesine geçip, ebeveyn olmanın zamanı çoktan geldi. 

Peki babalar bunu nasıl başaracak? Toplumun kendisine biçtiği ve genelde işin çocuk büyütme ile ilgili kısmında anneye nazaran biraz daha konforlu olan babalık, toplumun çizdiği sorumluluk alanından ebeveyn olmaya nasıl geçebilir? Tabi ki anneyi anlayarak. Babalar için anneyi anlamak aslında o kadar da zor değil…

Baba Olmak Size Biçilen Rol ve Sizden Beklenen Sorumluluklardan Çok Daha Fazlasıdır.

“Yuvayı dişi kuş yapar” ya da “anne evi çekip çevirir çocuklara bakar, baba da çalışıp eve ekmek getirir” algısı… Bizler yaşam şekli olarak bu algıyı aşalı, annenin evde bebek bakan babanın dışarıda çalışan olduğu toplumsal rolleri geride bırakalı çok oldu. Artık kadınlar da erkekler kadar iş hayatının içerisinde olup hem anne hem çalışan olarak sorumluluklarını artırırken babaya hala 100 yıl önceki sorumlulukların verilmesi doğru olabilir mi? Elbette olmaz! 

Ebeveyn olduktan sonra evdeki sorumlulukların artmasıyla birlikte kısa sürede çiftler arasında görev paylaşımı ile ilgili problemler yaşanması normal. Çünkü anne, anne kimliğini kazanıp bebek büyütme serüvenine girdiğinde yorgun düşer, yorgunluk beraberinde mutsuzluğu ve gerginliği getirir. Bu durumda olumsuz duygularını da doğal olarak eşine yansıtır. Çünkü yanında bunu yapabileceği başka biri yoktur. Ne yaparsa yapsın eşini bir türlü mutlu edemediğini düşünen baba ise bir süre sonra süreçten ve sorumluluklarda uzaklaşır. Bütün bunlardan dolayı çiftlerin kendini doğru ifade edebilmesi ve birbirlerini anlayabilmesi önemlidir. 

Babalar empati kurarak anneyi anlamaya çalıştıkça süreçteki sorumluluklarının çok daha fazla olduğunu anlayacak bu da kadının üzerindeki annelik sorumluluğundan kaynaklı baskıyı ortadan kaldıracaktır.

Sürece Gebelikten İtibaren Dahil Olun.

Bir bebek sahibi olma haberi ile birlikte ebeveynler 9 aylık uzun bir bekleyiş sürecine girer. Bu süreçte baba adayı biraz daha olayın dışında gibi görünebilir. Çünkü ne de olsa bebek annenin rahmindedir. Ama aslında baba da olaya en az anne kadar dahildir. Tek sorun babanın dışarıdan gördüğü ile annenin yaşadığı birbirinden farklı şeylerdir. Görünen yeteri kadar zor olsa da esasen deneyimlenen çok daha fazlasıdır. Dilerseniz durumu birkaç örnekle ifade edebiliriz. 

Baba için görünen: Her geçen gün büyüyen ve eşinin hantallaşmasına sebep olan bir karın… Bu güzel bir şey çünkü içeride büyüyen şey onların minik yavruları ve annelik ona çok yakıştı, kilo alsa dahi her haliyle güzel. 

Annenin yaşadığı: Her geçen gün büyüyen karnı bebeğine kavuşmaya daha çok yaklaşması demek. Hele rahminde büyüyen bebeğinin hareketlerini hissetmek muazzam bir duygu. Ama o büyüdükçe büyüyen rahmin iç organlara baskı yapması ile birlikte soluk alıp vermekte zorlanma, mideye yapılan baskı sonucu başlayan reflü ve yemek sonrası ağza gelen o kötü tat gerçekten huzursuz edici. Elbette alınan kilolar ve büyüyen karın ile birlikte hareket etmekte zorlanmak, en sevdiği giysilerinin içine sığamamak ve aynadan baktığında gördüğü şişmiş yüz, gerçekten moral bozucu. Acaba eşi onu gerçekten bu haliyle de beğeniyor mu? 

 Baba için görünen: Midesi bulandığı için yemek yiyemeyen ve yediği zaman ise sürekli kusan eşi için durum gerçekten zor. Beslenmesi lazım yoksa yorgun düşecek.

Baba için görünen

Annenin yaşadığı: Bebeğinin sağlıklı büyümesi için yemek yemesi lazım ama değil yemek, bakmaya bile dayanamıyor. Ya bebeğin yeterli beslenemediği düşüncesi ile duyduğu suçluluk! Üstelik sürekli kusuyor olmaktan artık karın kasları ağrıyor ve ağzındaki o tat gerçekten kötü…

Baba için görünen: Gelgitli ruh halleri; bir an çok mutluyken birden ağlamaya başlaması, aniden sinirlenme, önceden hiç yapmazken şimdi olur olmadık alınması… “Neden böyle davranıyor ki?” diye düşündüren bir durum.

Annenin yaşadığı: Değişen hormon değerleri ile allak bullak olan metabolizma ve psikoloji elbette ortaya alışılmışın dışında durumlar ortaya çıkaracak. 

“Bir bebek sahibi olmak gerçekten harika!” İşte bu mutlu olmak için bir sebep. “Peki ben iyi bir anne olabilecek miyim? Karnını doyurabilecek miyim? Ya ona iyi bakamaz ve hasta edersem!” İşte bir anda mutsuz olmak ve paniğe kapılmak için bir sebep. 

Hareket edip karnında bebeğinin tekmelerini hissettikçe kendini ona daha yakın hisseden annenin mutluluğu paha biçilemez. “Ama 3 saattir neden hiç hareket etmedi? Ya bebeğim iyi değilse! Doktoru mu arasam?” İşte ani geçişli bir duygu değişimi daha…

Doğuma hazırlık yapmak; minicik eldivenler, tulumlar almak, hele o minik patikler… Anne adayı bebeği için hevesle alışveriş yapmak ister. Fakat an gelir ve birden alışveriş yapmak onu korkutur. “Ya bebeğime bir şey olursa! Onu sağlıklı bir şekilde dünyaya getiremezsem.” İşte mutluluk birden kabusa dönüşüverdi. 

Doğumla Birlikte Anne ve Baba Olmayı Birlikte Öğrenin. 

Nihayet yavrunuzu sağlıkla kucağınıza aldıysanız haberiniz olsun, asıl zorlu ebeveynlik macerası şimdi başlıyor. Doğum yorgunluğunun üzerine annenin ilk iki hafta bebeği 2 saatte bir emzirmesi, neredeyse her emzirme sonrası gazını çıkarıp ardından altını değiştirmesi, uyumaya ve dinlenmeye fırsat bulamaması ve bütün bunların yanında bir de lohusalık! Bütün bunlar anne üzerinde büyük bir baskı yaratır ve onun bu zorlu süreçte yanında olmasını istediği ilk kişi de elbette eşidir. 

Ebeveynliği öğrenmek için önce süreci tecrübe etmeniz gerekir. Ancak bunun yanında anne ve baba olmayı öğrenirken eşinizin desteğini almak yapacağınız en doğru şey olacaktır. Bırakın da; anne, babaya nasıl baba olacağı; baba da anneye nasıl daha iyi bir anne olacağı konusunda yardımcı olsun.      

Gerek doğum öncesi gerekse doğum sonrası büyüme ve gelişme süreci hem anne hem de baba için heyecan verici ve bir o kadar da tedirgin edicidir. Ancak durumun anne için biraz daha zor olduğunu kabul etmek gerekir. Çünkü anne adayının yediği yemediği, içtiği-içmediği, yaptığı-yapmadığı hatta stresi ve korkusuna kadar her şey doğrudan ya da dolaylı olarak bebeği etkileyecektir.

Bu sorumluluk anne adayı için çok ağırdır ve babanın bu sorumluluğu kendisiyle paylaşmasını bekler. Babanın onu anladığını ifade eden birkaç cümlesi ya da sorun yaşadığı durumları düzeltmeye çalışması, kaygılarını anlayıp motive etmesi yani kısacası babalar için anneyi anlamak mutlu bir aile yaşantısının temellerini atacaktır. 

Dilerseniz “Bebek Bakımında Babanın Rolü” Konulu yazımızı inceleyebilirsiniz: https://www.bebek.com/bebek-bakiminda-babanin-rolu/

Post navigation

Bir yanıt yazın

38. Hafta Gebelik

Bebeklerde Konak Hakkında Her Şey!

Doğum Sonrası Adet Hakkında Bilinmesi Gerekenler