Ağlamak, bebeğinizin ilk iletişim kurma yoludur. Bebeğinizin ağlamak dışında sıkıntılarını anlatacak başka bir lisanı yoktur. Ağlayarak kendini anlatmaya çalışır. Ağlayan bebeğinizi kötü, yaramaz veya disiplinsiz olarak değerlendirmeden önce, ağlamasına neden olabilecek gereksinimlerini araştırmalısınız.
Çalışmalar, bebeklerin çevrelerinde hissettikleri strese, ağlama yoluyla tepki gösterdiklerini ortaya koymuştur. Durum ne kadar stres verici olursa, ağlama da o denli uzun ve yoğun olmaktadır.
Dolayısıyla, eğer bebeğin anne ve babası kötü bir gün geçirmiş ise, bu durum bebeğe yansıyabilir. Bununla beraber evdeki hava sakin olduğu zamanlarda, bebeğin huysuzluğu da durumdan etkilenme oranına bağlı olarak azalır.
Her zaman ikinci bebekler daha şımartıldıkları için muhtemelen daha uzun ağlarlar. Bazı günler bebeğiniz çok az ıkınma ya da sadece birkaç dakika ağlarken bazı günler durdurulması pek mümkün olmayacak şekilde ve saatlerce ağlayabilir.
Ağlama Nedenleri
• Açlık (Yeterli süt alamama, büyümenin hızlanması ile artan ihtiyaç gibi nedenler).
• Rahatsızlık (Bebeğinizin altının pis olması, çok sıcak veya soğuk ortamda bulunması gibi nedenler).
• Yorgunluk (Çok fazla ziyaretçinin sürekli gürültü yapması gibi nedenler).
• Hastalık ya da ağrı.
• Annenin yedikleri (Yediğiniz her türlü yemek, sütünüzü olumsuz etkileyebilir).
• Annenin aldığı ilaçlar (Kafein, sigara, diğer ilaçlar).
• Memede süt fazlalığı.
• Kolik.
• Fazla ilgi gereksinimi olan bebekler (Bazen hiçbir sebep yokken ağlayabilir).
Bebeğiniz ilk doğduğu andan itibaren zaman zaman ağlar. Çünkü anne karnı bebeğiniz için en ideal ortamdır ve orada oldukça rahattır. Her şey istediği gibidir. Nefes bile almasına gerek yoktur. Çünkü her ihtiyacı karşılanır. Fakat doğduktan sonra ilk nefesini almasıyla akciğerleri dış atmosferle tanışır ve bebeğiniz ilk dünyaya gelir gelmez ağlamaya başlar.
Doğduğunda bebeğiniz pek fazla ağlamazken, eve geldikten birkaç gün sonra saatlerce süren ağlama krizleri yaşayabilir. Bezini değiştirir, kucağınıza alırsınız hatta emzirmek ya da biberon vermek istersiniz ancak bunların hiçbiri onu susturmaya yetmez.
Bebeğiniz o kadar güçlü ağlar ki, ağlamaktan yüzü kıpkırmızı olur. Midesi şiş ve gergindir; ayaklarını karnı üzerine çeker; elleri ve ayakları soğuktur.
Bebeğinizin çok ciddi bir rahatsızlığı olduğunu sanıp, endişelenirsiniz ve hemen bebeğinizin doktorunu ararsınız. Bu tür belirtileri olan bir bebek ciddi derecede hasta değildir. Bebeğinizin yalnızca karnı ağrıyordur ve bu hastalık aslında bebekten daha çok size eziyet veren bir rahatsızlıktır.
Karın Ağrısı
İnfantil kolik(kolik ağrısı), ilk 4–6 aylık bebeklerde, santral sinir sistemi henüz tam gelişmediği için şaşılık, çenede titreme, ürkme hareketi ve bazı ilkel refleksler devam eder. Bu süre içinde kas koordinasyonunu tam sağlayamadığından (örneğin; şaşılıkta farklı kas demetleri kasılıp gözler farklı yöne çekilir), bağırsaklarında da düzensiz kasılmalar olur. Bu kasılmalar kolik ağrıyı oluşturur. Nasıl bizim kaslarımıza kramp giriyorsa, bebeğinizin karnına da öyle ağrı girer. Bu nedenle özellikle geceleri, ayaklarını karnına çekerek ağlar. Bu ağlama bazen ıkınma şeklinde olabileceği gibi bazen de saatlerce sürer.
Karın ağrısı çeken bebeğiniz, genellikle karnı doyurulduktan sonra ağlamaya başlar. Buda kolik olan bir bebeği karnı aç normal bir bebekten ayıran işarettir. Halk arasında bu ağrı gaz sancısı olarak tanımlanır ama ağrının asıl sebebi gaz değildir. Gaz, kolik ağrıyı arttırır. Gene de bebeğinizin gazını azaltabilirseniz, kolik ağrısı da hafifleyebilir.
Ağlayan Bebek için Neler Yapılabilir?
Öncelikle şu bilmelisiniz ki, kolik ağrısına çeken bebeğinizin ağrıları son bulmayacak ve 4–6 ayına kadar devam edecektir.
Direk bir tedavisi yoktur. 4–6 aya ulaşıncaya kadar çok çeşitli şeyler yaparsınız (ne yazık ki hiçbiri de fayda sağlamaz). Her şeyden önce bebeğinizin karnının aç olup olmadığından emin olmalısınız.
Öneriler
• Eğer bebeğinizin karnı açken iyi bir şekilde karnını doyurduktan sonra 2 saatten daha az ağlıyorsa, ağlamasının sebebi muhtemelen aç olduğundan değildir. Bununla beraber başka öğünlerde de bunu deneyebilirsiniz. Bazen sadece emzirme esnasında rahatlık verici bir şekilde tutmak bile yeni doğmuş bebeğinizin rahatlaması için yeterli olacaktır.
• Bebeğinizin bezini değiştirin ya da kucağınıza alarak gazını çıkarmaya çalışın.
• Bazı bebekler sallanmaktan bazıları da şarkı ya da ninni söylenmesinden saç kurutma makinesinin sesinden hoşlanır ve susarlar.
• Kucağınıza aldığınızda kalp atışlarınızı duyan bebeğiniz rahatlar.
• Bebeğinizin karın ağrısı varsa dikine tutmanız onu rahatlatacaktır.
• Karnı ağrıyan bebeğinizi karnı üzerine yatırdığınızda ağrısı hafifler. Ayrıca bebeğinizi kucağınızda karnı üstünde tutarak, sırtına ve ayrıca saat yönünde karnına masaj yapmanız faydalı olacaktır.
• Bebeğinizin karnı üzerine ısıtılmış bir şişe su yerleştirmek ya da ısıtılmış bir bezi karnının üstüne koymak, karın ağrısını geçirmek için yardımcı olabilir. Tabii ki şişenin ya da bezin bebeğinizi incitecek kadar sıcak olmamasına özen göstermelisiniz. Eğer su çok sıcaksa, bebeğiniz rahatsızlığını belli eder.
• Bazen bebeğinizi sallamak ya da dolaştırmak da yararlı olabilir.
• Bebeğinizi aşırı miktarda kucakta tutarak ona zarar geleceğinden korkmamalısınız. Tek sıkıntı kucağa alışması olabilir. Eğer yararı olduğunu görüyorsanız, bebeğinizi kucağınıza almaktan çekinmeyin.
• Karın ağrısı çeken bebeğinizi yumuşak bir battaniyeye sarmanız kimi zaman çok yararlı olabilir.
• Bebeğinize yatıştırıcı vermek, beşik gibi bir yere koymak, araba ile kısa bir gezintiye çıkarmak gibi yöntemler de işe yarayabilir.
• Karın ağrısı çoğunlukla bebeğiniz gaz çıkardığında ya da altını kirlettikten sonra geçer. Bazen makatına bir termometre sokma yolu ile gaz çıkarmasını ya da dışkılamasına yardımcı olarak bebeğinizin rahatlamasını sağlayabilirsiniz.
• Eğer bebeğinizin karın ağrısı çok inatçı ise mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Israrcı Ağlama
Eğer bebeğinizin herhangi bir hastalık belirtisi yoksa bundan sonra yapılması gereken belki de ne olacağını beklemektir. Bazı bebekler uyumak istediği için ağlar ve bu onlarda huzursuzluk yaratır. Bu yüzden bir süre ağlamadan uykuya dalamazlar.
Tüm bu yukarda gösterilen yöntemleri deneyerek bebeğinizi susturamazsanız, bebeğinizin 20 dakika kadar beşiğinde ya da karyolasında ağlamasına izin verin.
Diş Çıkarma
Bebeklerin 2 aydan sonra dişleri kabarır. Aslında dişler 14. hamilelik haftanızdan itibaren oluşmaya başlar ve doğumdan itibaren dişleri yukarı doğru hareketlenir.
Bebeğinizin dişleri, 5–11 ayları arasında, diş etini yararak çıkar. 2. aydan sonra diş kabarması nedeni ile bebeğinizin ağızlarının suyu akar ve her şeyi ağzına sokup dişlerini kaşımak ister. Dişler çıkarken, diş etlerini yararak yukarı yönelir. Bu nedenle bebeğiniz özellikle 4. aydan sonra gecenin bir vakti sıçrayarak uyanıp, ağlayabilir.
Siz emzirdiğinizde de rahatlayarak uyur, ancak kısa bir süre sonra tekrar uyanır ve tekrar süt ister. Bunun sebebi anne sütünün rahatlatıcı, sakinleştirici özelliği ve sizin ten kokunuzdur. Bebeğinizin bu ağlama ya da ağrıları için yukarıdaki yöntemler işe yaramazsa, diş jeli ya da ağrı kesici de verebilirsiniz.
Acıbadem Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bülent Öztürk
”Bebek Gelişimi” ile ilgili yazdığımız diğer yazılarımıza ve merak ettiklerinize aşağıdaki bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Bebek Gelişimi: https://www.bebek.com/bebek-gelisimi/
Aklınıza takılanların yorum olarak belirtebilirsiniz.
Sevgiler.