Hamile bireylerin bulundukları süreçte ne kadar hassas olduğunu hepimiz biliyoruz. Hormonal değişimler, doğum anı kaygısı vb. birçok etken duygusal değişimler yaşatabiliyor. Hamile bir eşiniz, arkadaşınız ya da yakınınız var ise onların içinde bulundukları durumu göz önünde bulundurmalısınız. Onlar bir gün çok mutlu, bir gün çok duygusal, bir başka gün çok stresli olabilirle bu sebeple hamilelere söylenmemesi gereken çok şey var.
Bebekleri için endişeye kapılmak, vücutlarındaki değişimlerden hoşnut olmamak gibi durumlar yaşayabilirler. Bu nedenle onlarla iletişim kurarken, söylediğimiz sözleri cımbızla seçmemiz gerekir.
İşte asla ama asla hamilelere söylenmemesi gereken 14 şey:
Karnın ne kadar büyük!
Bebek büyüyüp geliştikçe anne rahmi, dolayısıyla karnı da aynı oranda genişlemektedir. Her anne adayında karın ölçüsü aynı olmaz. Bu nedenle karşınızda gebelik yaşayan bir kadın varsa ona: “karnın ne kadar büyük!” “Onu nasıl taşıyorsun!” gibi cümleler kurmanız yerinde olmayacaktır. Bu onlar için empatik değil sinir bozucu bir yaklaşım olacaktır.
Beslenemiyor musun? Karnın çok küçük!
Kardeşlerimizle bile benzemezken, her hamilelik yaşayan anne adayının aynı ölçülerde olmasını bekleyemeyiz değil mi? Karşınızdaki kişinin son aylarına yaklaşmasına rağmen karnı küçük olabilir. Bu onun bebeği besleyememesi, ya da gerekli kiloyu alamamasıyla alakalı bir durum değildir.
Kimi insan çok kilo alamaz, kimi insanın hormonları yavaştır çok kilo alabilir. Hamilelere söylenmemesi gereken en önemli şeylerden biri karnı ile ilgili yapacağınız yorumlardır.
Beklediğiniz bir şey miydi?
Karşınızdaki kişi nasıl hamile kaldığını size söylemek isterse, zaten anlatacaktır. Bunun planlı ya da plansız olması bir şeyi değiştirmiyor. Eşler kendi aralarında anlaşabilirler. “Sürpriz miydi?” “Planlamış mıydınız?” Gibi sorular sormanız sürpriz gebelik yaşayan anne adaylarını strese sokup mutsuz edebilir.
Kız çocuk mu istiyorsunuz erkek çocuk mu?
Bir hamileye böyle bir soru soruyorsanız, şu cevabı duymanız olasıdır: “Hayır ben bebek bekliyorum!” Kız ya da erkek ne farkı olabilir ki? Bir anne yalnızca yavrusunu sağlıklı bir şekilde kucağına almayı bekliyordur. Kız mı erkek mi olacağını inanın sizin kadar konu etmiyordur, onun için beklenen şey dünyalar tatlısı bir evlattır.
Ben hamileyken… gibi zorluklar yaşadım.
Noktalı alana; şiddetli mide bulantısı, aşırı kilo alma, hemoroit, çatlar vb. birçok sorun sığdırabilirsiniz. Peki, hevesle gün sayan, hamileliğinin tadını çıkaran bir anne adayına bunu yapmak ne kadar doğru? Bu tarz negatif anılar ve deneyimler kendisini kötü hissetmesine ve hamilelikten korkmasına neden olacaktır.
Normal doğum neden yapamıyorsun?
Öncelikle doğum şekli ile ilgili kararın sadece anneye ait keyfi bir karar olmayacağını hatırlatmak isteriz. Her insanın acı eşiği farklıdır ve bazı kadınların acı eşiğinin çok düşük olması veya doğum korkusundan kaynaklı yüksek kaygı düzeyi doğumun seyrini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca bebeğin gelişimi, pozisyonu, anne adayının sağlık durumu gibi faktörler de yine doğum şekli ile ilgili verilen karar üzerinde etkili olacaktır. Bu nedenle gebeleri bebeklerini dünyaya getirmek için tercih ettikleri yolu yargılayacak cümlelerden uzak durmalısınız. Evet hangi şekilde doğum yapacağını sorabilirsiniz, bu konuda sohbet etmek onun da hoşuna gidecektir, fakat alacağınız cevap karşısında yargılayıcı bir tavır takınmak mutsuz etmekten başka bir işe yaramayacaktır.
Emzirmeyi düşünüyor musun?
Böyle bir soruyu sormayı sakın aklınızdan geçirmeyin. Bebekler için en değerli besin anne sütüdür ve bir anne elbette bebeğini bu değerli besin ile beslemek ister. Bebeği emzirmek ya da emzirmemek önceden planlanabilecek bir şey değildir. Böyle bir soru sormak anne adayının şimdiden “Ya sütüm gelmezse! Gelse bile ya bebeğimi beslemeye yetmezse!” gibi sorularla kaygılanmasından başka bir işe yaramayacaktır.
Tüp bebek serüvenin nasıldı?
Belki meraktan sorulan bir soru fakat ne kadar kırıcı olduğunu anlayamayacağınız bir soru. Tüp bebek ya da başka tedavilerle bebek sahibi olmuş kişiler, yıllarca zorlu süreçler yaşamış olabilir. Onlara tedavi sürecini, bebeğin nasıl olduğunu sormak oldukça kırıcı bir soru olacaktır. Bu konuda biraz daha hassas olmak yapacağınız en iyi destek olacaktır.
Şunu yeme bunu ye…
Her kadın gebelik sürecini yanındayken kendisini güvende hissedeceğim bir kadın doğum uzmanı ile yapmak ister. Gebelik süresince nasıl besleneceği ile ilgili mutlaka hakiminin önerilerini alacaktır. Bu süreçte ise her hekimin farklı bir tarzı, yöntemi ve listesi olabilir. Siz “Benim doktorum şu besini önermedi onun yerine mutlaka bu besini ye dedi!” şeklinde cümleler kurduğunuz da anne adayı hekim seçimi ile ilgili şüpheye düşerek gereksiz yere kaygı duyabilir, hekimine karşı güvenini yitirebilir. Bu yargılayıcı tarzdan uzak bir şekilde doktorun tavsiye ettiği beslenme şeklini sorup bu konuda sohbet edebilirsiniz.
Hamile kalmak için çok gençsin/yaşlısın!
İster uzun uzun uzun düşünülüp planlansın, ister sürpriz bir gebelik olsun, bebek sahibi olmaya karar verilmişse gebelik artık önemli ve güzel bir olaydır. Bebek sahibi olmak için bedenen uygun uygun bir yaş olsa da duygusal olarak hazır olmak kişiden kişiye değişecektir. Bu nedenle başkalarının gebe kalmak için uygun gördüğü zaman sizinkinden farklı olacaktır. Sizlerin yapması gereken bunu yargılamak değil saygı duymak olmalıdır.
Hamilelik cinsel hayatını etkiliyor mu?
Bu sorunun yanında, “Eşin ilgisizleşti mi?”, “Heyecanınız bitti mi?” gibi sorular da eşlik edebilir. Bunlar çok özel sorulardır ve en yakın arkadaşınız dahi bu içerikteki sorulardan rahatsız olabilir. Hele bir de hamile bir kadın için en önemli gündem bebekleri iken… Siz merak etmeyin, karşınızdaki bu konuda konuşmak istiyorsa zaten sohbeti bir şekilde oraya getirecektir.
Hamilelik yüzünden kariyerini bırakacak mısın?
İş konusunda kararsız kalmış ve bu durum zaten canını sıkıyorken, siz ona kariyerden bahsederseniz ortalık karışabilir. Bebeğine günden güne bağlanan anne, onun için işini bırakabilir, kariyerini erteleyebilir, çocuğunu kendi büyütmek isteyebilir. Bunlar tamamen annenin tercihidir. Üstelik gebelik dönemi bu sorunun yanıtını vermek için henüz erkendir. Doğum süreci, kadının annelik sürecini idare edebilme durumu ya da sağlık koşulları bu kararı etkileyebilecekken anne adayı şimdiden bunun tasasına düşmek istemeyebilir. Bu konuda konuşmak istiyorsa zaten konuyu kendisinin açacağına emin olabilirsiniz.
Bunlar iyi günlerin…
“Bunlar iyi günlerin…” ile başlayan herhangi bir cümle, “Savaşa mı giriyoruz canım?” gibi bir tepki ile sonuçlanabilir. Sizin hamileliğiniz yorucu, uykusuz vb. olumsuzluklarla geçmiş olabilir. Ama neticede geçiyor. Bir süreç atlatılıyor ve sonucu güzel oluyor. Anne adayları zaten endişe içinde bu süreci yaşarken bu tarz şeyler söylemeniz, motivasyonunu düşürecek ve onu mutsuz edecektir.
Daha isim bulamadınız mı?
Anne ve baba adayları yavaş yavaş isim araştırması yapıyor olabilir. Acele etmeden sevdikleri ve kendi seçtikleri ismi bebeklerine vermek isteyebilirler. Hatta isim düşünmek için önce bebeklerini görmeyi ve bebeklerinde ilham almayı bekliyor olabilirler. “Hala isim koymadınız mı?” tarzı sorular yerinde olmayacaktır. İsim annesi mi olmak istiyorsunuz? O halde hamile kişiye bunu söyleyebilirsiniz.
Bu liste daha da uzayabilir. Anne adaylarının oldukça hassas ve endişeli bir dönemde olduğunu unutmayın. Bu dönemde en ufak bir sözü kafalarına takabilirler. “Çok kilo almışsın!” “Çok zayıfsın, bebeğini besleyemiyorsun!” gibi sözler, onların canını yakacaktır. Sizin tavsiye olarak gördüğünüz şeyler onlar için bir kâbus olabilir. Bu nedenle hamilelere söylenmemesi gereken belli başlı şeyleri bilin ve onlara sadece iyi dileklerinizi iletin.
Dilerseniz, hamilelik psikolojisini daha yakından incelemek için diğer yazılarımıza aşağıdaki bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Hamilelik Psikolojisi Hakkında Yazılarımız : https://www.bebek.com/hamilelik-psikolojisi/
