Merhaba sevgili anneler,
Bu sayımızda, kitapların miniklerin gelişimine katkılarını konuşmak üzere çok değerli yazar sevgili Ahu Gölcüoğulları Karagülle ile zoomda buluştuk. Ben bu röportajı Ahu Hanım’la yüz yüze yapmayı çok isterdim fakat iki ülke arasındaki uzaklık ve pandemi nedeniyle ancak online görüşme sağlayabildik. Röportaj için bize vakit ayırıp, bilgi ve birikimini, tecrübelerini paylaştığı için kendisine bir kez daha buradan teşekkür ediyorum.
Merhaba Ahu Hanım.
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Merhaba. Ben Ahu Gölcüoğulları Karagülle. Marmara Üniversitesi Okul Öncesi Eğitim mezunuyum. Arel Üniversitesi Psikoloji Fakültesinde Yüksek Lisansımı tamamladım. On beş yıl boyunca İstanbul’da Hisar Okullarında çalıştım.
Oyun ve Masal Terapisi Eğitimlerimi Şebnem Kartal Sosyal Bilimler Enstitüsünden aldım. Şuan çocuk kitapları yazıyorum. Yuva Yayınlarından yayımlanmış‘Sevgi Çocukları Serisi’, Doğan Egmont Yayıncılıktan yayımlanmış ‘Küçük Kırmızı Kova’ ve ‘Deniz ve Ben’ kitaplarının yazarıyım. Göcek’te yaşıyorum.
Kitapların çocukların gelişimine katkıları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Kitaplar çocukların çok yönlü gelişimine katkısı olan araçların başında geliyor aslında. Çocukların dil gelişimlerini, sosyal ve duygusal gelişimlerini, bilişsel gelişimlerini doğrudan etkileme gücüne sahipler. Çocuk kitapları çocuğun fikir ve düşünce dünyasını geliştiriyor.
Yakın çevreleri hakkında farklı bakış açıları kazanırken, dünyanın diğer ucundaki insanların kültürleri ve yaşam şartlarıyla ilgili de farkındalık kazanıyorlar. Kitabın kahramanıyla kendilerini özdeşleştiriyorlar. Bu da dolayısıyla çocuğun duygudaşlık (empati) kurma sürecini destekliyor.
Kitaplarla zaman geçiren çocuklar duygularının daha fazla farkındalar. Olayları anlayabilme ve yorumlayabilme becerileri daha hızlı gelişiyor. Problem çözebilme ve karar verme becerileri destekleniyor. Ayrıca dil gelişimleri de (kelime dağarcığı) desteklendiği için kendilerini daha rahat ifade edebiliyorlar.
Bunun yanı sıra ilkokul döneminde okuma yazma öğrenme süreçleri de kolaylaşmış oluyor. Merak, ilgi ve yaratıcılıklarına da büyük katkısı olduğunu göz ardı etmemek gerek.
Çocuklara kitap okuma alışkanlığını kazandırabilmek için neler yapmak gerekir?
Ben öncelikle ailelerin kitap okuma alışkanlıklarını gözden geçirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Çünkü çocuklar erken dönemden itibaren yakın çevrelerini örnek alarak davranışlarını şekillendiriyorlar.
Bunun yanı sıra çocuğun sürece etkin olarak katılmasının önemli olduğunu söyleyebilirim. Birlikte kitap evlerini, kütüphaneleri gezmek kitapları çocuğun dünyasına dahil etmek adına çok önemli… Kitabı satın almasak bile incelemek, sayfalarını karıştırmak, resimlerini incelemek, ismini aklımızda tutarak çocuğumuzla birlikte kitap okuma listemize eklemek onların sürecin içerisinde etkin olarak rol almalarını sağlayacaktır.
Kitap alırken çocukların kitap hakkındaki düşüncelerini öğrenmek, ilgi alanlarına göre seçimler yapmasına destek vermek ayrıca önemli bir husus.
Bir de kitabın birçok yerde okunabileceğini görmelerine olanak sağlamak çok önemli bir nokta. Bence kitaplar tek başına uyku öncesi etkinliği olarak kullanılmamalı. Bahçede, kumsalda, vapurda, piknikte… Yani çocuğumuza zamanımızı değerli kılmak adına yanımızda birkaç kitap taşıyabileceğimizin vurgusunu davranışlarımızla yapmak da alışkanlık kazanmasında etkili olacaktır.
Sizce çocuklar kitaplarla hangi yaş grubunda tanışmalı?
Bence doğar doğmaz hatta anne karnındayken bile tanışabilir. Pek çok anne adayı artık bu konuda çok duyarlı ve bu bence harika bir şey! En önemli nokta çocuğun yaş gurubuna göre kitaplar seçebilmek. Ayrıca imkan dâhilinde ise odasına kitaplarına kendi ulaşabileceği bir kitaplık koymak da destekleyici olacaktır.
Peki bize 0-4 yaş grubuna uygun kitaplar önerebilir misiniz?
Elbette. Eric Carle’nin dünyaca ünlü “Aç Tırtıl’ı, Audrey Penn’den “Avucundaki Öpücük” Alice Briere’den “Memo ve Ay” Özge Lokmanhekim’in “Can ve Badem İz Peşinde serisi, Pelin ve Çınar’ın Uçak ve Tren Yolculuğu ilk aklıma gelenler.
Çocuklara kitap okurken nelere dikkat etmemizi önerirsiniz?
Bu soruyu şöyle cevaplamak isterim. Yirmi yılı aşkın meslek hayatımda kitap dinlemeyi, kitapların renkli sayfalarını karıştırmayı hatta arkadaşlarına okuyormuş gibi yaparak kitapları anlatmayı sevmeyen tek bir çocuk görmedim. Ancak çocukta oluşan bu sevgi doğru bir şekilde desteklenmeli.
Yetişkin kitabı okurken kendisi kitabın içerisine gerçekten girebilmeli. Ses tonu değişmeli ve kesinlikle mimiklerini kullanmalı. Ayrıca kitabı okurken heyecanı arttırmak için arada bir birkaç saniye durarak okuma sürecini monotonluktan çıkarabilmeli.
Ayrıca kitabı okumayı bitirdikten sonra kitap hakkında sohbet etmek (cevabı evet ya da hayır olmayan açık uçlu sorularla) de çocuğun kitaplardan daha fazla zevk almasına neden olacaktır. Kitabın adını yeniden koymak, içindeki kahramanla ilgili resimler çizmek, kitabın sonunu değiştirmek için teşvik etmek (sen kahramanın yerinde olsan ne yapardın?) gibi destekleyici sorular sorulabilir.
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Çocuklar kendi hikayelerini oluşturmayı ve oluşturdukları hikayeyi resimlemeyi çok seviyorlar. Lütfen arada bir onlarla kitap yazma yolculuğuna çıkın. Benim defalarca kendi sınıfımda yaptığım bir uygulamaydı bu.
Genelde heyecan uyandıracak bir cümle ile başlardım sürece. “Bir gün ormanda yürürken, yaprakların arasından gelen bir çıtırtı duydum. “Çıtır, çıtır, çıtır!” O da ne koskocaman bir aslan karşıma çıkmaz mı? Aslan kükredikten sonra dedi ki…” Bakalım neler anlatacaklar!
Kader Varlık.
“Sesli Çocuk Kitapları” Konulu yazımızı okumak için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.
Sesli Çocuk Kitapları: https://www.bebek.com/sesli-cocuk-kitaplari/
Bu harika söyleşi için çok teşekkürler. Kitaplar konusunda çok yardımcı oldunuz.
Nice röportajlara