Çocuklarda Beta Mikrobuna Dikkat

Özellikle kış aylarında kapalı ortamlarda bir arada bulunan çocuklarda boğaz enfeksiyonu sık görülüyor. 5-15 yaş arsında daha fazla ortaya çıkan hastalık, yutkunma güçlüğü, ateş ve ağız kokusu ile kendini gösterebiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Kaan Kadıoğlu, beta mikrobunun bulaşma yoları ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

Bu belirtilere dikkat!

Beta mikrobu diye bilinen mikroorganizma boğazda iltihaplanma yapan bir çeşit bakteridir. Boğaz ağrısı ve ateşi olan çocukların yaklaşık %10 – 15´inde A Grubu Beta hemolitik streptokok iltihabı vardır. Boğazın ve bademciklerin iltihaplanmasıyla çocuğun yutkunması ve beslenmesi güçleşir, çocukta kötü ağız kokusu ve ateş olur. Bununla birlikte; titreme, vücut ağrısı ve iştahsızlık görülür. Ayrıca karın ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtiler de bulunabilir. Bakıldığında bademcikler ve boğazda kızarıklık, küçük dilde şişlik ve bademcikler üzerinde beyaz lekelenmeler görülür. Alt çene kemiğinin köşesinde ve boyunda lenf bezleri şişmiş olabilir.

Tedavi edilmeyen Beta mikrobu ciddi rahatsızlıklara neden olabilir

Bazen, streptokok adı verilen bakteri iltihaplarında, mikropların salgıladığı toksinler deride yaygın kızarık bir döküntüye neden olur. Bu durumda oluşan hastalığa “kızıl” adı verilir ve genellikle boğaz iltihabının 2. gününden 6. gününe kadar sürer. Tedavi edilmeyen veya yetersiz tedavi edilmiş bu iltihap türleri, nadiren ateşli romatizma adı verilen ve kalp romatizması ile eklem iltihaplarına yol açabildiği gibi; böbrek iltihabına, sinüzite, orta kulak iltihabına, zatürreye ve deri iltihaplarına da neden olabilir.

Taşıyıcı çocukların tedavi olmasına gerek yok

Beta mikrobu toplumun yaklaşık %15 ila %20’sinin boğazında herhangi bir şikayete sebep olmadan bulunur ve bu kişilere taşıyıcı denir. Özellikle farenjit geçiren kişiler tedaviye rağmen %20 oranında taşıyıcı olmaktadır. Taşıyıcıların boğazındaki bakteri iltihapları hastalık yapıcı değildir ve taşıyıcıların hastalığı bulaştırma riski yoktur. Aynı zamanda taşıyıcılarda akut eklem romatizması riski de çok düşüktür. Bu nedenle AGBHS taşıyıcısı çocukların tedavisi yapılmamaktadır.

Bazı nadir durumlarda taşıyıcıların tespiti ve tedavisi gereklidir.

• Beta enfeksiyonu salgını varsa veya salgın riski varsa
• Çocuk veya aileden biri romatizmal ateş geçiren varsa
• Çocuk veya ailede glomerulonefrit geçiren varsa
• Aile içinde bireylerin birbirlerine tekrar tekrar bulaştırması durumu varsa
• Enfeksiyon varsa
• Çocukta veya yakınlarında kızıl hastalığı görülmüşse dikkatli olunmalıdır.

Taşıyıcılar nasıl tespit edilir?

Taşıyıcıların tespiti, hastalığın önlenmesinde önemli bir adımdır. Taşıyıcılar okul ve kreşlerde çocukların ve personelin boğazlarından alınan örneklerle tespit edilir. Örnek; pamuklu çubuğun boğaz ve bademciklere sürülmesiyle alınır ve bu işlem ağrı ya da acı vermez. Salgın veya riskli durumlarda o aileden de örnek alınmalıdır. Örnekler uygun ortamlarda çoğaltılarak boğaz kültürü içinde beta mikrobu olup olmadığına bakılır. SWAB test adı verilen hızlı tanı yöntemleri, taşıyıcıların tespitinde güvenilir bir yöntem değildir fakat hızlı yanıt almada yol göstericidir.

Bademciklerin alınması gerekebilir

Taşıyıcılar, depo penisilin iğnesi yapılarak veya ağızdan ilaç verilerek tedavi edilir. Tedavi sonrası boğaz kültürünün tekrarı önerilmektedir. Bir yılda yedi veya daha fazla bademcik atağı ya da iki yıl boyunca her yıl beş veya daha fazla atak görülen tekrarlayan bademcik iltihaplarında, bademcikte nedeni bilinemeyen ve sinsi seyreden iltihapların olması halinde ve beslenme ve solunum şikayetleri ortaya çıkarsa bademciklerin alınması gerekebilmektedir.
[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]Bebek sağlığı ile ilgili içerikler için tıklayın! https://www.bebek.com/bebek-sagligi/ 👶[/box]

Post navigation

Bir yanıt yazın