Evcil hayvanlar çocukların gelişiminde oldukça önemli bir yere sahiptir. Evcil hayvanlarımız ailemizin parçasıdır. Ailenin çok sevilen üyeleri olduğu için evcil hayvanların yaşamını yitirmesi özellikle de çocuklar için son derece zor bir durumdur. Bu süreç yaşanırken çocuğunuzun yaşadığı yas durumuna ortak olmak gerekiyor. Çocuğa bunun nasıl söyleneceği ve söylendiğinde verdiği tepkinin nasıl yönetileceği hem ebeveynler hem de çocuklar için hiç̧ de kolay değildir. Bu durumda yapılması gereken şey çocuğa karşı dürüst olmak, çocuğun yaşı ve gelişimi göz önünde bulundurularak gerçeği kendisiyle paylaşmaktır.
Canisius College çevre çalışmalarında yardımcı doçent olarak görev alan ve çocuklarda evcil hayvanın vefatının etkilerini çalışmış olan Joshua Russell, evcil hayvanların çocuklar için hayvandan öte olduğunu anlatıyor:
Birçok çocuk evcil hayvanlarını çok güçlü bağlarının olduğu bir kardeş ya da bir en iyi arkadaş olarak tarif ediyor.
Evcil hayvanınız uzun süredir ailenizin bir parçası olabilir, bu nedenle kayıp sonrası yas süreci zaman alabilir. Bunu kabullenmek oldukça önemli. Evcil hayvanlarını kaybetmiş insanlarla çalışan Psikolog Frank J. Sileo, “Hiç kimse size ne zaman ilerlemeniz veya üstesinden gelmeniz gerektiğini söyleyemez. Yas süreci zorlanamaz veya aceleye getirilemez.” diyor. Tam da bu sebeple hem sizin hem de çocuğunuzun bu kaybı yaşarken zamana ihtiyacı olacaktır. Bu zaman da kişinin ihtiyacına göre değişebilir.
Bir diğer önemli durum ise ebeveynlerin duygularını paylaşması ve çocuğun duyguları için alan açabilmesi. İçinden ağlamak geliyorsa ağlamak ve sözel olarak hissettiklerini paylaşmak çocuğun da paylaşmasına fırsat verecektir. “Biliyor musun bende onu çok özlüyorum, aklıma geldikçe üzülüyorum. Bu duyguyu yaşamak çok kolay değil haklısın” gibi cümleler anlaşıldığını hissettirecektir. Bunun yanında unutmamak gerekir ki; bu onun belki de deneyimlediği ilk büyük kayıp ve hissettiği duygular onun için kocaman. Tam da bu sebeple duygusunun kabul edilmesine ihtiyacı var. “Yeter artık çok ağladın, bu kadar üzülmene gerek yok, sadece bir balıktı yenisini alırız” gibi ifadeler ona anlaşılmadığını hissettireceği gibi daha çok öfkelenmesine neden olacaktır.
Kayıp hakkında konuşurken çocukların bazılarını kendilerini suçlama eğiliminde olabiliyor. Bu durumda her canlının bir yaşam süresi olduğunu anlatabilirsiniz. Yaşam döngüsünden bahsetmek, doğadaki döngüleri örnek vermek sürecin onun gözünde somutlanmasına destek olacaktır.
Bazen ebeveynler çocuğa yardımcı olur niyetiyle ölen hayvanın yerine hemen bir yenisi almayı düşünebilir. Ancak çocuklar o hayvanla kurduğu ilişkiyi, bağı da kaybettikleri için hızlıca yeni bir hayvan alınması yas sürecini sekteye uğratabilir ve ona anlaşılmadığını hissettirebilir. Yeni bir hayvan alma fikrini yas süreci tamamlandıktan sonra çocuğunuzla konuşarak değerlendirebilirsiniz.
Okuma yazma bilen bir çocuğunuz varsa evcil hayvanına bir mektup yazmak ya da daha küçük yaşta bir çocuğunuz varsa resim yapmak duygularını ifade etmesi için alan açacaktır. Bununla beraber o konuşmaya hazır hissettiği zaman ve istediği kadar konuşmak iyi gelecektir. Çünkü herkesin yas süreci yaşayış biçimi birbirinden farklıdır. Ruh halinin değişken olması, artık üzgün olmadığını veya kederini bitirdiği anlamına gelmez ; çocuklar yas sürecini yetişkinlere göre daha farklı yaşarlar ve bu süreç ile başka şekilde başa çıkar. Oyun oynamayı zor duygusuyla başa çıkmak için kullanabilirler. Bazı çocuklar ağlayarak ifade edebildikleri gibi bazıları içe kapanıp konuyu bir süre konuşmamayı tercih edebilirler. Ayrıca süreçle başa çıkmak için hikaye kitapları da çocuklara yardımcı olmaktadır. Yas ve kayıp sonrası çocuğunuzun rutininde farklılaşan (uyku, beslenme, akademik süreçler, akran ilişkileri, sık değişen duygu durumu ..vb.) şeyler gördüğünüzde muhakkak bir uzmandan destek almanız faydalı olacaktır.
Uzman Psikolog Çağla Tuğba Selveroğlu
Bu yazımıza da göz atmayı unutmayın!
Evcil Hayvanlar İle Bebekler Aynı Evde Yaşayabilir mi? – https://www.bebek.com/evcil-hayvanlar-ile-bebekler-ayni-evde-yasayabilir-mi/