Herkese merhaba ben Gamze Elibol, TEKSEM Türkiye Engelsizler Kültür Sanat ve Eğitim Merkezi ile Engelsiz Amazonlar’ın kurucusuyum. Bugün sizlere engelli kadın olmaktan bahsedeceğim.
İlk olarak kendimi tanıtmakla başlamak istiyorum. 1.5 yaşında çocuk felci ile engelli kaldım. Günümüzde görülmeyen Çocuk felci hastalığının nedeni, polio virüsü denilen bir mikroptur. Polio bir virüs tarafından oluşturulan sinir sistemini istila ederek kalıcı felce sebep verir.
1982 yılında sıkça görülen bir virüs günümüzde yok en son 1992 yılında görülmüş ve artık çocuklar doğar doğmaz minik bir damla ile yok oluyor. Aman hemen panik olmayın bir daha vurguluyorum günümüzde yok.
Engelli Kadın Olmak
Şimdi böyle okuyunca korkunç gelebilir karşıdan nasıl duruyor bilmiyorum çünkü kendimi bildim bileli engelliyim, ama engelli kadın olmak Erciyes dağına her gün tırmanmak kadar zor ve özel tabi sonuçta herkes Erciyes’e çıkmıyor orada derin derin nefes almıyor.
Kardelen de zor üretilen bir çiçektir sadece zor kış şartlarında çıkar “çünkü zoru sever” bende öyleyim galiba zoru seviyorum ve böyle yaşamaktan mutluyum.
Türkiye’nin %12’si engelli ve %57,2’sini kadınlar oluşturuyor. Kimi kadın, kimi anne, kimi abla kardeş ve evlat. Başımıza gelmeden bilmediğimiz ve öğrenmek için çaba sarf etmediğimiz o kadar çok şey var ki..
Bir kadın özgürce sokakta dolaşmak alışveriş yapmak eve dönmek yemek yapmak ve tuvalete girmek ister, şimdi bunu okuyan tüm kadınlar için bunları yapmak belki baş parmağını kaldırmak kadar kolay.
Ne var ki?
Bazen o kadar çok yoruluyoruz ki “aman bugün de hiçbir şey yapmadan böylece durmak istiyorum” diye geçer kalbimizden, geçmesin çok şey yapın yorulmanın arzusu sarsın sizi ve kendinizi yatağa attığınızda dinlenmenin özgürlüğünü çıkarın. O kadar çok yatakta hayatını geçiren kadın var ki bir dakikacık bile ayakta durmanın o bilinmeyen özgürlüğünü yaşamak isteyen.
Engelli kadın olmak mutfak dolaplarına ulaşamamak demek, otobüse binememek eğitim hayatını yine istediği gibi yaşayamamak, tabi ki bu saydıklarım tüm engellileri ifade ediyor ama bugün kadınlara özel yazıyoruz sonra bir beyefendi okuyup sadece kadın sorunu mu bu efendim diyebilir.
Kadın olmak dünyanın en zor işi belki de bir de engelli kadın olmak omuzlarınıza 2 kat yük daha koyabilir. Önemli olan bu zorluğu nasıl yenebileceğiniz değil mi?
Engelli kadın olmak bazen kıyafet seçiminizi bile zorlaştırabilir, mini bir etek giymek ya da giyememek! Rugan kırmızı ayakkabılara uzaktan bakma..
Ben biraz sorunlara değil çözümlere odaklıyım, mini eteğimin altına giydiğim spor ayakkabılarımla çok mutluyum. Nasıl olur nasıl mutlu olursun diyenleri duyar gibiyim. İnsan içinde çözmeli, kendiyle özleşmeli, düşünmeli.
Bir kadınsan ve anneysen iyi bir evlat yolunda ilerliyorsan çözümleri başkasından beklemeden kendin çözmeyi öğreneceksin kadın olmak engelli bir kadın olmak bunu gerektirir.
Örnek vereyim, canının çektiği şeyi kendin alıp kendi ağzına kendin götürüyorsun, kendi öz bakımını kendin yapıyorsun peki neden çözümleri kendin yapmıyorsun?
Çözümlere odaklandıktan sonra hayat yüzüne güneş açıyor. Hemen kendi sınırlarımı düzenledim.. Çakıl taşlarımı attım ve dünyamı yeniden boyadım. İlk evinden başlıyor insan düzenlemeye giriş kat önemli bir nokta kendin evine rahatça girmeli ve çıkmalısın.
Ardından banyon ve tuvaletinin çözümleri geliyor küçük aparatlar hayatına ışık olabilir. Mutfak can kemiğimiz kendine hizmet edeceğin o güzel olan, mutfak dolapları genellikle boyu 1.79 cm kadınları için yapıldığından bana pek uygun değil mümkünse kendine uygun yaptır, olmuyorsa tüm ihtiyaçları kendine göre düzenle ve kendi kaleni kendin oluştur.
Aslın bu sözlerim tüm kadınlar için hepimizin ihtiyaç ve karakterleri ayrı bu yüzden kendi hayatınızın kahramanı olacaksınız, hayat bunu gerektirir. Böylelikle dünyada engelli kadın değil engellenen kadın kalır.
8 mart dünya emekçi kadınlar günün kutlu olsun güzel kadın.