Hamilelikte Kaşıntı Neden Olur?

İçindekiler

Hamileliğin başlaması ile birlikte kadınların vücudunda da kimi değişiklikler gerçekleşir. Göğüslerin büyümesi, karın bölgesinin genişlemeye başlaması gibi belirtilere zaten anne adayları hazırdır, ancak bazen vücutta beklenmedik değişiklikler olabilir, hatta bazı belirtiler her anne adayında yaşanmazken, bir başkası şiddetli bir şekilde yaşayabilir.

Hamilelikte kaşıntı yaşanması da bu farklılıklardan biridir, bazılarında ilk aylarda kaşınma görünmeye başlar ve sonra gittikçe artarken bazılarında ise hiç kaşınma yaşanmayabilir. Bu noktada kaşıntının neden olduğunu öğrenmek ve bebeği koruyacak şekilde en hafif düzeyde atlatmak için yapılması gerekenleri konunun meraklıları için özetlemek istedik.

Gebelikte Kaşıntı Neden Olur?

Anne adayları vücutlarındaki değişiklikleri hamileliğin ilk günlerinden itibaren hissetmeye başlar. Genellikle ilk farklılıklar göğüslerde büyüme, özellikle sabahları mide bulantısı, baş dönemi, fazla uyuma isteği ve halsizlik olmaktadır.

Hormonların etkisi ile yaşanan bu değişikliklerle birlikte annenin karnı da genişlemeye başlar ve genişleyen karın derisi de gittikçe hassaslaşır. Kadın vücudu her ne kadar bu değişikliğe hazır olsa da derideki bu farklılaşma hamilelikte kaşıntı yaşanmasına sebep olabilir.

Özellikle cildi nemsiz ve kuru olan anne adayları daha fazla kaşıntı yaşayabilir. Bu en belirgin sebep olmakla beraber, hamilelikte kaşıntı nedenleri sıralanacak olursa;

Kilo artışı
Hormonal değişimler
Artan stres düzeyi
Terlemenin artması
Safra yollarında baskı oluşması
Hamilelikle birlikte ortaya çıkan egzama, sedef gibi deri rahatsızlıkları
İlaç kullanımı
Besinlere karşı hassaslaşma ve besin alerjileri
Gebelikle ilgili olan karaciğer rahatsızlıkları

Hamilelik dönemi boyunca beslenme ve bakım konusunda son derece dikkatli olan anne adayları, bedenini biraz dinlediği zaman yaşadıkları kaşıntının yukarıdaki maddelerden hangisinden kaynaklı olduğunu çözebilir. Bu da tedaviye yönelik nasıl bir adım atmaları gerektiği konusunda yol gösterici olacaktır.

Kaşıntı sebepleri arasında anne adayının sebebini anlayamayacağı tek detay karaciğer rahatsızlığı (ICP) olacaktır. Karaciğer kaynaklı bir durumda ise kaşıntı zamanla şiddetini arttıracağından zaten doktora gitmeye ihtiyaç duyulacaktır.

Gebelikte İntraheptik Kolestaz (ICP)

Hamilelik dönemine özgü olan ve gebelikte intraheptik kolestaz adı verilen bu rahatsızlığın nedeni belirsizdir. Normalde gıdaların sindirilmesi için safra asitleri karaciğerden bağırsaklara geçer. Ancak gebelikte intraheptik kolestaz yaşanması durumunda safra asitleri bağırsaklara geçemez ve karaciğerde birikme yapar, bu birikim de kaşıntıya sebep olur.

Hamilelikte el ve ayak kaşıntısı yaşanmasının en yaygın sebebi budur. Vücudun diğer bölgelerinde de görülebilen bu şiddetli kaşıntının sebebi ICP olmaktadır. Kaşıntıyla beraber ciltte döküntü yaşanma olasılığı yoktur ve kaşınma geceleri daha da artabilir. Bu durumun kesin tedavisi olmamakla birlikte anne adayında doğum yaptıktan sonra vücudun kendi normaline dönmesi ile birlikte geçecektir, bu nedenle süreci sabırla atlatmanın oldukça önemli olduğunu söyleyebiliriz.

Karaciğerden kaynaklanabilecek bu durumun farkında olmak ve önlem almak için doktorun hamileliğin ilk aylarından itibaren yapacağı testlerin takibi önemlidir.

Hamilelikte Kaşıntı Yaşayanlar için Tavsiyeler

Hamilelik dönemi birçok konuda kısıtlama yapılan önemli bir zaman dilimidir. Tütün ürünleri, alkol gibi insan vücuduna zararı olan her şeyden kaçınmayı zorunlu hale getirirken, zor zamanlarda imdadına koştuğumuz birçok ilacı da kullanamayız. Bu nedenle hamilelikte kaşıntı probleminde alternatif çözümleri denemekle işe başlamalıyız. Bu alternatifler aşağıdaki gibi sıralanabilir?

Hamilelikte kaşıntı karnın gerilmesi sebebiyle yaşanıyorsa bol bol su içmek ve nemlendirici kremler kullanmak hem kaşıntıyı azaltmaya yardımcı olacak hem de oluşabilecek çatlakların önüne geçecektir.
Hamilelikle birlikte son derece hassaslaşan cilt için parfüm ya da parfümlü maddeler içeren deodorantlar negatif etki gösterebilir. Bu nedenle organik olmayan ve bu kimyasalları içeren temizlik ürünlerinden uzak durmak gerekir.
Kaşıntıya karşı koymak oldukça zor bir durumdur, ancak kendinizi olabildiğince tutmanız ve hassas bölgeyi kaşımamanız, semptomların artmasını engelleyecektir. Çünkü siz aynı bölgeyi kaşıdıkça, cildiniz daha da hassaslaşacak ve kaşınma artarak devam edecektir.
Kaşınan bölgeye soğuk su ile kompres uygulamak da oldukça etkili çözümlerden biridir. Bu nedenle dolabınızda soğuk su bulundurarak işe başlayabilir, kaşıntı başladığı anda hemen su kompresi ile semptomların önüne geçmeyi deneyebilirsiniz.
Soğuk su kaşıntının geçmesinde faydalı iken sıcak ve ılık su da aksi yönde etki doğurmakta ve kaşıntıyı arttırmaktadır. Duş alırken sıcak su yerine, soğuğa yakın ılık su kullanmak daha etkili olacaktır.
Kaşıntıyı arttırabilen unsurlardan biri de kıyafetlerdir. Hamilelikte sentetik malzemeden yapılan kıyafetler yerine, havanın cildinize temas etmesini sağlayan pamuksu kıyafetler kullanmak cildinizdeki alerjen bölgenin daha çok hava almasını sağlayacak ve hamilelikte kaşıntının önüne geçecektir.

Kaşıntı Bebeğe Zarar Verir mi?Hamilelik döneminde kendinden çok bebeğini düşünen annelerin cevabını aradığı sorulardan biri de budur. Hamilelikte yaşanan hafif kaşıntıların bebeğe zararı olmamaktadır. Yalnızca anneyi huzursuz etmekte ve stresini arttırmaktadır, bu açıdan yaklaşırsak hamilelikte stresin artmasının da ancak dolaylı yoldan bebeği etkileyebileceği sonucuna varabiliriz. Ancak durumun araştırılmış ve sonuca ulaşmış kesin bir negatif etkisi yoktur.

Gebeliğin Son Haftalarında Artan Kaşıntı

Gebeliğin 35. haftalarına gelindiğinde annenin vücudu iyice ağırlaşır ve hormonlar deyim yerindeyse adeta tavan yapar. Bu nedenle son haftalarda hamilelikte kaşıntı miktarının şiddetlenmesi mutlaka önemsenmeli ve doktor ile paylaşılmalıdır. Bu haftalarda gebelikte intraheptik kolestazın artmasına sebep olabilir.

Bu durumda süreç kontrol altında tutulmazsa erken doğum ya da ani bebek ölümlerine bile sebep olabilir. Bebeğin doktor tarafından yakın kontrolü yapıldığı sürece bu tarz durumların önüne geçmek kolaydır.