Montessori Eğitimi Almış 11 Başarılı Kişi
Türkiye’de son yıllarda popüler olmaya başlayan Montessori Eğitimi, başta Avrupa olmak üzere gelişmiş ülkelerde çok daha önceden uygulanmaya başlamış bir eğitim yöntemidir.
Günümüzde, Türkiye’de montessori eğitim almış yetişkin pek fazla olmasa da dünyada bu eğitim yöntemi ile büyümüş ve bu eğitim anlayışının kendisine sunduğu fırsatlar sayesinde başarılı olmuş insanlar bulunmaktadır.
Bu kişilerin sayısı çok fazla olmasa da yaptıkları işlerle kendilerinin dünyaya kattığı yarar oldukça fazladır. Dünyaya adını duyurmayı başarmış montessori eğitimi almış kişiler kimlermiş diye merak ediyorsanız, haydi bir göz atalım.
Montessori eğitimi nedir? https://www.bebek.com/montessori-egitimi-nedir/
Evde rahatlıkla uygulanabilecek montessori yöntemleri https://www.bebek.com/evde-rahatlikla-uygulanabilecek-montessori-etkinlikleri/
Joshua David Bell
Kendisi dünyaca ünlü bir keman virtüözü ve aynı zamanda orkestra şefidir. 1967’de dünyaya gelen Joshua David Bell’in annesi terapist, babası ise psikolog ve üniversitede profesördü.
Küçük yaşlarda keman dersi almaya başlayan Bell, aynı zamanda montessori eğitim anlayışıyla yetiştirilmiştir. Bu eğitim anlayışının henüz küçük yaşlarda kendisine, kendi hızında ilerleme ve yeteneklerini ortaya çıkarma şansı vermesinin de sonucu olarak,başarıları ile Grammy ve Pulitzer ödüllerine layık görülmüştür.
Helen Keller
Siyasi aktivist, yazar ve aynı zamanda öğretim görevlisi olan Helen Keller, 1880 yılında Amerika Birleşik Devletleri, Alabama’da dünyaya geldi.
1,5 yaşında ateşli bir hastalık geçirerek görme, işitme ve dolayısıyla konuşma kabiliyetini kaybetti. 8 yaşından itibaren montessori eğitimine tabi tutulup özel olarak ilgilenildi ve sonucunda okuma, yazma ve konuşmayı öğrendi. Bununla da kalmayıp eğitimine devam ederek 1904 yılında üniversiteden mezun olarak, lisans düzeyinde eğitim alan ilk kör ve sağır kişi oldu.
Larry Page ve Sergey Brin
Kendileri “Google Guys” olarak da anılmaktadır. Çünkü bu ikili; bugün bu konuyu araştırmak için bile kullandığınız, en gelişmiş arama motoru olan Google’ın kurucularıdır.
Stanford üniversitesi bilgisayar bölümü öğrencisi olan ve birbirleriyle ilk kez bu okulda tanışan ikilinin ortak özelliği; küçük yaşlardan itibaren öğrenciyi merkeze alan ve kendi yetenekleri doğrultusunda, kendi hızında ilerlemelerine fırsat veren montessori eğitimi almış olmalarıdır.
Marc Zuckerberg
1984 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde New York eyaletinde dünyaya gelen Marc Elliot Zuckerberg, Facebook’un kurucularından biri, aynı zamanda da başkanı olan başarılı bir girişimcidir.
Bir montessori okulunda eğitim gören Zuckerberg’in ilk bilgisayar programını 10 yaşında yazması bu eğitim anlayışının ona sunduğu birey olabilme, proje temelli eğitim görme ve işbirliği ile öğrenme gibi imkânların en büyük kanıtıdır.
Jeff Bezos
2018 yılında Forbes dergisinin yayınladığı “Dünya Milyarderleri” listesinde, sahip olduğu servetiyle ilk sırayı alan kişi Jeff Bezos’tur.
1964 doğumlu olan Bezos, dünyaca ünlü online alışveriş markası olan amazon.com’un kurucusudur. Bu başarının temelinde ise yine özgür, girişimci ve öğrenci merkezli olan montessori eğitimi yer almaktadır.
Gabriel Garcia Marquez
Gabo olarak bilinir ve gerçek adı Gabriel Jose De La Consiliacion Garcia Marquez’dir. Edebiyat dalında Nobel Ödülü sahibi, dünyaca ünlü bir yazardır. Dünya edebiyatı klasiklerinden olan “Yüzyıllık Yalnızlık” adlı kitap kendisine aittir.
1927’de Kolombiya’da dünyaya gelen ünlü yazar, edebiyat arzusuna çocuk yaşta aldığı montessori eğitimi ile kapıldığını belirterek “Çocukların dünya güzelliklerine duyarlı olması ve hayatın sırlarıyla ilgili meraklarını uyandırmak için Montessori’den daha iyi bir yöntem olduğuna inanmıyorum.” şeklinde düşüncesini ifade etmiştir.
Beyonce Knowles
Dünyaca ünlü Amerikalı şarkıcı, aynı zamanda başarılı bir şarkı yazarı ve oyuncudur.
1981 yılında Houston’da dünyaya gelen Beyonce’un yetenekleri, devam ettiği montessori temelli eğitim kurumunda ortaya çıktı ve daha 7 yaşında müzikle ilgilenmeye başladı.
Anne Frank
1929 yılında Almanya’nın Frankfurt şehrinde dünyaya gelen Anne Frank; 2. Dünya savaşının çalkantılı dönemlerinde Yahudi öğrencilerin gittiği bir okul ile eğitimine başlamıştır.
Savaş yıllarının zorlu koşullarında tıpkı montessori eğitiminde olduğu gibi gözlemleyerek becerilerini geliştirdi ve deneyimlerini özgün bir şekilde günlüğüne aktardı. Bugün 67 dile çevrilen “Anna Frank’ın Hatıra Defteri” ile savaşın korkunç yüzünü bütün dünyaya bir kez daha gösterdi.
Alan Rickmen
1946’da İngiltere’nin başkenti Londra’da dünyaya gelen Alan Sidney Patrick Rickmen; iyi bir sahne oyuncusu, tiyatro yönetmeni ve film oyuncusudur.
Rickmen, ilkokul eğitimini montessori yaklaşımını benimseyen bir okulda tamamladı. Montessori eğitim anlayışı, bireye her zaman bir topluluk önünde kendini ifade edebilme ve olduğu gibi kabul görme imkânı verir.
Harry Potter serisindeki rolü ”Profesör Severus Snape” karakteri ile ünü daha da yayılan Alan Rickmen’ ın özgün, başarılı ve kendine güvenen karakterinin oluşumunda bu eğitim anlayışının da payı olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Yo Yo Ma
1955’te Pariste dünyaya gelen Yo Yo Ma dünyaca ünlü bir çellisttir. Çin’li bir ailenin çocuğudur. Babası besteci olduğundan ve müzikle ilgilendiğinden Yo Yo Ma’nın daha küçük yaşlarda müziğe olan ilgisini keşfeder ve ona özel bir çello yaptırır.
7 yaşında ilk konserine çıkan sanatçı, ileride ilk kez tango müziğini çello ile yorumlayan kişi olarak bilinecektir.
Ma’nın küçük yaşta müziğe olan ilgisinin babasının müzisyen olmasıyla ilişkisi olduğu kadar; müzik yeteneğini ortaya çıkarabilmesinde ve 7 yaşında bir topluluk karşısına çıkabilecek cesareti bulmasında küçük yaşlarda gördüğü montessori eğitiminin de katkısı olmuştur.
Dakota Fanning
Ünlü bir aktör olan Hannah Dakota Fanning, 1994 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde dünyaya gelmiştir.
İlk olarak “Benim Adım Sam” adlı filmde aldığı rolle sinema dünyasında tanınan Fanning, kısa sürede başarılı bir oyuncu olduğunu tüm dünyaya gösterdi.
Ünlü aktör, başarısının temelinde çocuk yaşta aldığı montessori eğitimin kendisine, herkesle aynı hızda değil de farklı yaş grupları arasında kendi hızı ve yetenekleri doğrultusunda ilerleme şansı sunması olduğunu ifade etmiştir.
