Sezaryen Doğum Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey!

Sezaryen Doğum Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey!

Doğum, kadınlara bahşedilmiş en mucizevi hediye. Anne olmak, kendi canınızdan bir parça dünyaya getirmek ve minik bebeğinizi büyütmek, dünyanın en muhteşem duygusudur ❤

Hamile olduğunuzu öğrendiğiniz ilk andan itibaren, kendinizi tüm bu duyguların ortak bir karmaşası içerisinde bulursunuz. Hamileliğiniz ilerledikçe yavrunuzu bir an önce kucağınıza alabilmek için gün sayar, sağlıklı bir doğum gerçekleştirmek için dua edersiniz.

Anne adayları hem bebeklerinin hem de bebeklerine bakabilmek için kendilerinin sağlığını düşünerek doğum konusunda bazı endişeler içerisinde olurlar. İşte en çok endişe duyulan konulardan biri de, o doğum anıdır 😊

Hamilelik süresince doktorunuzla birlikte bebeğinizin doğum şeklini ve zamanını planlarsınız. Doktorların çoğu, şartlar el verdiği müddetçe normal doğumu destekler, ancak bazen annenin tercihiyle bazen de gebelikle ilgili koşullar normal doğum için uygun olmadığında sezaryen doğum tercih edilebilmektedir.

Peki sezaryen nedir, normal doğumdan farkı nedir, nasıl yapılır? Sezaryenin ne kadar sürdüğü, hangi durumlarda yapıldığı ve sonrasına ait tüm merak edilenler için makalemizi okumaya devam edin!

Sezaryen Doğum Nedir? Normal Doğumdan Farkı Nelerdir?

Bu ikilemde bakıldığında iki doğum şekli arasında birçok fark bulunmaktadır;

• Normal doğum, doğal bir doğum şeklidir; sezaryen ise, bir çeşit ameliyattır.
• Normal doğum vajinal yoldan gerçekleşirken sezaryen, karın bölgesinden rahme ulaşmak için kesik açılması ile gerçekleşir.
• Sezaryende, normal doğuma göre iki kat daha fazla anestezi uygulanır.
• Sezaryen doğumda iyileşme süresi, normal doğuma göre daha uzundur.
• Bebekte oluşabilecek sorunlar ele alındığında sezaryen daha avantajlı olarak görülebilir.

Sezaryen Doğum Nasıl Yapılır?

Anne adaylarının sezaryen doğum ile ilgili en çok merak ettikleri konulardan biri de, ‘sezaryen nasıl yapılır?’ sorusudur.

Sezaryen, bir çeşit ameliyattır. ‘Sezaryen doğum nasıl olur?’ sorusunu adım adım anlatacak olursak;

1. Öncelikle, anneye ilaç veya sıvı vermek gerekebilir düşüncesi ile damar içine iğne yerleştirilir.
2. Ardından anestezi uygulamasına geçilir.
   1. Genel anestezi yapılacaksa, damardan anestezi yapılarak anne tamamen uyutulur. Operasyon sonrası anestezinin etkisinin geçmesi için 1-2 saat geçmesi gerekmektedir.
   2. Epidural anestezi yapılacaksa, annenin sırt bölgesinden ilaç uygulaması yapılarak belden aşağısı uyuşturulur. Anne adayı acı hissetmez ancak bilinci açık olur.
3. Anestezi yapıldıktan sonra, karın bölgesinin altında, bikini çizgisi de denilen pubik kıl hattının hemen üst kısmında yaklaşık 8-10 cm uzunluğunda bir kesi açılır.
4. Açılan kesi 7 kat şeklinde uygulanır. Cilt, cilt altı, kas kılıfı, karın ön duvarı kası, dış karın zarı, iç karın zarı ve rahim kası olmak üzere 7 kat kesik açılır.
5. Açılan kesiden bebek, amniyon kesesi patlatılarak çıkarılır.
6. Bebeğin göbek kordonu kesilir ve plasenta dışarı çıkarılır.
7. Rahim içi temizlenerek 7 kata sırası ile tek tek dikiş atılır.
8. Dikiş işlemi, kaynama olduktan sonra dikişlerin alınmasına gerek duyulmayan ve kendi kendine eriyen özel bir malzeme ile yapılır. Ayrıca içten dikiş atıldığı için dışarıdan fark edilmez.
9. Tüm bu işlemlerin sonunda anne, genel anestezi almışsa uyandırılır ve odaya alınır.

Sezaryen Gerektiren Durumlar Nelerdir?

Normal şartlarda, anne ve bebeğin sağlığı bakımından en ideal doğum şekli vajinal (normal) doğumdur.

Hiçbir ameliyata ve işleme gerek duyulmadan, bebek doğum zamanı geldiğinde dünyaya gelir 😊

Ancak bazen normal doğumun gerçekleşmesi için şartlar uygun değildir ya da anne veya bebeğin sağlığı açısından normal yolla doğum risk teşkil ediyor olabilir. Bu gibi durumlarda, sezaryen en uygun seçenek olur.

Sezaryen doğumun gerekli olduğu durumlar ise şu şekildedir;

• Bebeğin eşinin yani plasentanın bebekten önce geldiği durumlarda gerekir.
• Bebeğin iri ve kilolu bir bebek olması, vajinal yoldan geçmesine engel olur ve vajinal yırtılmalara neden olabilir.
• Annenin çatısının dar olması durumu, normal yolla doğumun gerçekleşmesine engel oluşturur ve sezaryen tercih edilir.
• Bebeğin doğum kanalına yan veya ters (baş yerine ayaktan) girmesi, normal doğumu riskli kılar.
• İkiz, üçüz gibi çoğul gebeliklerde normal doğum risklidir ve sezaryen yapılır.
• Annede veya bebekte herhangi bir kalp sorunu oluşursa, acil sezaryen gerekir.
• Anne adayı, daha önce sezaryen ile doğum yapmışsa ikinci doğumunu tekrar bu şekilde yapmak durumunda kalabilir. Sezaryen doğum sonrasındaki doğumlarda normal doğum yapılabilir; ancak normal doğum esnasında önceki kesi yerinin zorlanarak yırtılma tehlikesi bulunmaktadır.
• Doğum sancılarından veya normal doğumdan korkan anneler kendi tercihleri ile sezaryenli doğumu seçebilir.

Ayrıca normal yolla doğum gerçekleşirken doğum esnasında bazı sorunlar oluşursa acil olarak sezaryene geçilebilmektedir.

Göbek kordonunun bebeğin boynuna dolanması, doğumun beklenenden uzun sürmesi, sancıların başlamasına rağmen rahim ağzında açılma olmaması gibi durumlar, acil sezaryen gerektirebilmektedir ❗

Sezaryan doğum kaçıncı haftada olur? Konulu videomuzu izleyebilirsiniz.

Sezaryen operasyonunun yapılması için, normal doğum gibi sancıların başlaması ile rahim ağzında açılma gerçekleşmesinin beklenmesine gerek duyulmaz.

Bu sebeple, önceden kararlaştırılmış bir şekilde sezaryen yapılacaksa, doktorunuz tarafından belli bir tarih planlanarak doğum tarihi verilmektedir.

Bu tarih, genelde gebeliğin 39.haftasından sonra verilmektedir.

Çünkü anne karnındaki bebeğin gelişimi, bu haftada devam etmektedir ve 39.hafta tamamlanmadan doğumun gerçekleşmesi, bebeğin sağlığı ve gelişimi açısından olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir.

39. haftanın neden önemli olduğuna değinecek olursak;

• Emme ve yutma reflekslerinin tam olarak oluşması
• Görme ve duyma sorunlarının oluşmaması
• Bebeğin, vücut sıcaklığını kendi kendine koruyabilmesi
• Bebeğin vücut ağırlığının tam olarak oluşması
• En önemlisi; bebeğin akciğer, karaciğer ve beyin gelişimini tamamlaması bakımından doğumun 39.hafta sonrasında gerçekleşmesi büyük önem taşımaktadır.

Bu sebeple, sezaryen doğum için en uygun hafta, gebeliğin 39. haftasından sonrasıdır.

Sezaryen İşlemi Ne Kadar Sürer?

Sezaryen, her ne kadar anestezi ile gerçekleştirilen bir operasyon olsa da, sezaryenli doğum ortalama 30 dakika ile 1 saat arasında sürmektedir.

Genel anestezi veya epidural anestezi seçeneklerinden biri tercih edilerek başlayan işlem, karın bölgesinin altından bir kesik açılması ile devam eder.

Bebeğin bu kesik içerisinden çıkarılması işlemi, yaklaşık 5-10 dakika arasında sürer. Geriye kalan süre; plasentanın dışa çıkarılması, göbek kordonunun kesilmesi ve dokuların dikilmesi işlemi için geçen süredir.

Sezaryen İzi Geçer Mi?

Eskiden, yapılan sezaryen operasyonlarında kesi yeri iplik ile dikilir, dikiş yeri kaynadıktan sonra ise doktor muayenesi ardından dikişler alınırdı.

Ancak günümüzde, estetik dikiş denilen bir yöntem ile, kesi yeri içeriden dikilmekte ve dışarıdan herhangi bir dikiş görülmemektedir.

Bu yöntemde, dikişler kaynadıktan sonra iplikler kendiliğinden erir. Sezaryen izi olarak, bazı kadınlarda çok ince bir pembe çizgi kalırken bazı kadınlarda ise hiçbir iz fark edilmemektedir.

Sezaryen Doğum Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Normal doğum yapmış taze anneler, doğumun ardından ertesi gün eve dönebilir ve 1-2 hafta içerisinde tam iyileşme gösterirken, sezaryen doğum ile bebeğini doğuran annelerin 1-2 gün hastane istirahati ardından eve dönerek yaklaşık 4-6 haftalık bir iyileşme süreci olur.

Bu durum tamamen kesi yerinin kapanması ve eski haline dönmesi ile alakalıdır.

Dikkat! Karın bölgesinde bir kesik yarası olması, annenin işlem sonrası bakımına özen göstermesini ve dikkatli davranmasını gerektirmektedir 

• Kesi yerinin düzenli olarak pansumanı yapılmalı ve kızarıklık, akıntı, şişlik gibi iltihap belirtileri oluşursa doktora başvurulmalı.
• Yaklaşık bir hafta süre ile dikişler kuru tutulmaya özen gösterilmeli. Bunun için, koruma bantları ile dikiş yeri korunarak ayakta duş tercih edilmeli.
• Doktorunuz izin verene kadar kapsamlı bir banyo yapmaktan kaçınılmalı.Bel lastiği dikiş yerine gelmeyen iç çamaşırları tercih edilmeli.
• Dikişlerin zorlanmaması için hapşırırken, gülerken ve öksürürken dikişli bölge sabit tutulmaya çalışılmalı.
• Ağır kaldırmaktan, dik oturmaktan, yorucu işler yapmaktan kaçınılmalı ve bol bol dinlenilmeli.

Dikişlerin açılmaması için bu dönem kabız olmamaya dikkat edilmeli ve protein ağırlıklı yiyecekler tüketilerek bol su ve sıvı tüketilmeli. Beslenmeye özen gösterilmeli.

Doğumdan sonraki dönemde bebeğiniz için en ideal besinin anne sütü olduğunu biliyorsunuz ve bebeğinizi emziriyorsunuz. Peki emzirme döneminde nasıl beslenilmeli? Hangi besinler gaz yapar? Sütümü artırmak için ne yiyebilirim? Doğum sonrası kilolarımı nasıl verebilirim?

Bu soruları siz de merak ediyorsanız aşağıdaki linklere tıklayarak soruların cevaplarını bulabilirsiniz.

Emzirme dönemine beslenme önerileri; https://www.bebek.com/emzirme-doneminde-beslenme-onerileri/

Doğum sonrası kilo verme; https://www.bebek.com/dogum-sonrasi-kilo-vermek/

• Sezaryen sonrası 4-6 haftaya kadar, başlarda yoğun ve pıhtı halinde zaman geçtikçe pembe renge ve sonrasında sarı ve beyaza dönen kanama ve akıntı olabilir. Bu dönemde kullanılan pedlerin sık sık değiştirilerek enfeksiyon kapma riski azaltılmalı.
• Geceleri yatarken yatış pozisyonuna dikkat edilerek dikişler korunmalı ve yüzüstü yatmaktan kaçınılmalı. Bacak arasına yastık konularak yan yatmak vücut ağırlığınızı hafifletebilir.
• Sezaryen doğum sonrası ortalama 4 ila 6 hafta kadar cinsel birliktelikten kaçınılmalı. Vücudun kendini toparlayarak eski haline dönmesi ve dikişlerin zorlanmaması için dikkatli olmak gerekmektedir.

Sezaryen hakkında diğer makalemizi okumak isterseniz aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.

Sezaryen doğumun avantajları ve dezavantajları nelerdir? https://www.bebek.com/sezaryen-dogumun-avantajlari-ve-dezavantajlari-nelerdir/